Ana içeriğe atla

Hüseyin Özcan, Gençlerimiz ve Elazığspor Maçı...

Hem hafta sonu geliyor, hem askerlik yaklaşıyor, aklımda olanları bombardıman gibi yazayım fırsat buldukça. Zira korkunç bir iş yoğunluğu da var üstümde.

Hüseyin Hoca hakkında tek bir kişiden dahi olumsuz bir şey duymadım. Umarım bundan sonra da duymam.

Hocamız bir strateji belirlemiş Elazığspor maçı öncesinde ve demiş ki; gençler hata yaparlarsa onları kaybedebiliriz. Oynatmayarak onları koruyalım. Hatta bir gazeteci arkadaşımızdan edindiğimiz bilgiye göre Yaşar'ı oyuna alacakmış ama Yaşar kardeşimiz hata yapmaktan korktuğunu, kendisinin hiç özgüveni olmadığını söylemiş Hocamıza.

Kötü bir psikoloji elbet Yaşar kardeşimiz açısından. Bir hafta önce Adıyamanspor karşısında istemeden sebep olduğu penaltı ile mağlubiyeti kendisi üstlendi. Hiç gerek yoktu ama üstlendi kardeşimiz.

Yalnız bir husus var burada. Hüseyin hocamız Yaşar'ı oyuna alsa idi bu maçta onu kaybetme riskimiz yoktu veya çok azdı. Neden mi? Yaşar bizim defans oyuncumuz değil. Yaşar, özgüvenim yok dediği anda alırsınız onu yanınıza, okşarsınız başını. Benim sana güvenim var dersiniz. Dersiniz ki; madem korkuyorsun oğlum, sakın defansa gelme. Git Elazığspor'un defansını yıprat. Sen zaten defans oyuncusu değilsin, forvetsin dersiniz Yaşar'a. Çocuk gider orada yıpratır defansı. Geriye gelmediği için yapacağı hatalar da büyük zararlar doğurmaz. Kazara bir de gol atar veya attırırsa Yaşar baş tacı olur. Adamı kazanırız.

Ben bunu beklerdim Hocam sizden. Kenardan değil sahadan kazanın lütfen gençlerimizi.
Şimdi de Van deplasmanını Yaşar'larla kazanmayı bekliyorum sayın Özcan. Size inandığımızı söylemiştik. Umarım başarılı olursunuz.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Nesrin'in Hikayesi : "15 Saat 47 Dakika…Ve Toprak…"

Ön-Not: Nesrin Olgun Aslan’ın hikayesini yazmaya başladığımda kimi zaman soğuk bir suyun ve karanlığın içinde, kimi zaman sonunda varabildiğim bir kıyıda hissettim kendimi. Yazmaya devam ederken önce zor tutuyordum gözyaşlarımı, bir noktadan sonra akmaya başladı hepsi. Yazımı, ağlayarak bitirebildim ancak…Kendisinin web sitesinden (http://www.nesrinolgun.com) ve dönemin Hürriyet Londra Temsilcisi Faruk Zapçı’nın anılarından yararlandım, teşekkürlerimi sunuyorum…Çok uzatmadan, Nesrin’in Hikayesi’ne başlıyorum… 1964 Adana Yüzme havuzunun kenarında 7 yaşında kara kuru bir kız çocuğu duruyor. Havuzun içinde Adana Demirspor Kulübü yüzücüleri. Erkekler çoğunlukta. Küçük kız etrafına bakıyor. Sadece 4 kız çocuğu var. Nesrin, Adana Demirspor’un 4 kızından biri oluyor o gün…Giriyor havuza. 1973 – 1975 Adana Nesrin, 16 yaşında. Yüzüyor. 7 yaşında girdiği havuzdan, kısa mesafede 100’e yakın madalya ve şilt çıkartıyor. Kışları masa tenisi oynuyor, Türkiye 2.liği, Türkiye 3.lüğü var. 17 yaşında mar...

Ben Bunu Hak Ettim...

Bugüne kadar yazdığım en zor yazılardan biri bu.  Yanımda küçücük iki çocuk vardı maçta, sevdim onları öptüm. Hatta babası yorulmuştu da aldım onu omzuma maçı bir süre birlikte izledik. O esnada çocuğun nasıl heyecanlandığını gördüm. Bacakları kasılıyordu, boynumun sıkıştığını hissettim. Sonra bağırdı ve akabinde ellerini vücudunu titreme alacak kadar sıktı. Bu çocuk sanırım 4,5-5 yaşlarındaydı. Tam benim kızımın yaşlarında. İşte o anda aslında anlamalıydım hak ettiğimi bu belayı. Çünkü ben de çocuklarımı bu acıya götürüyorum. Onlar acıya doğru yürürken, ben her Demirspor deyişlerinde mutlu oluyorum. Her mavi-lacivert deyişlerinde mutlu oluyorum. Onlar da bana başarı videosu gönderiyorlar.   Ben böyle bir babayım işte. Çocuklarının bu tür videolarına bakıp, duygulanan mutlu olan bir babayım. Onlara mavili, armalı kıyafetler alıp ellerimle uçuruma götüren bir babayım. Tabi ki Allah belamı verecek.  Kendi isteğim dışında görev yerim değiştirildi. Ailem param...

Demirspor Taraftarı Ayakta

 Adana Demirspor taraftarı, kendisini küme düşürmekle tehdit eden eski Başkanlarına karşı yaptığı açıklamalarla tavrını gösterdi. Umut Düşkün'ün başlattığı açıklama silsilesi, Şimşekler Grubu 'nun diğer liderleri, Ankara Tayfası , İzmir Tayfası ve diğer oluşumların net tavırları ile güçlendi. Ortak ses, kimse Demirspor'dan üstün değildir ve Demirspor tribünüyle vardır şeklindeydi. Yıllardır alt liglerde mücadele etmiş bir camiaya bu tehdit sökmedi.