Ana içeriğe atla

Altyapının Önemine Bir Örnek...

Ben istiyorum ki; altyapımız profesyonel takımımızda sürekli oynasın ve takımın iskeletini oluştursun. Altyapıdan oyuncularımızı elde tutalım, yitirmeyelim. Adana Demirspor'umuzda esmer Çukurovalı gençlerimiz yer bulsun. Bununla birlikte madem 8,5 milyon TL borç var, öyle oyuncular çıkarın ki özkaynağımızdan geleceğimiz olsunlar. Bakınız Altay'a 1992 doğumlu futbolcusu Musa Çağıran'ı 1 milyon TL'ye Galatasaray'a satmış.

Şimdi 1 milyon TL olsa cebimizde her şey ne kadar farklı olurdu bir düşünsenize. Altyapı sadece genç ve koşan takım demek değildir, altyapı gelecektir, borçsuz ve bağımsız bir gelecek. Bu vizyonu elinizde tuttuğunuz sürece sırtınız yere gelmez. Altyapımıza sahip çıkalım.

Yorumlar

Adsız dedi ki…
dayılar,amcalar beğenmesede. biz gençlere inanıyoruz
Adsız dedi ki…
Sevgili Onur,

Eskiden bonservis bedeli varken, yani futbolcunun sözleşme süresi bitmesine rağmen serbest kalmayıp kulübüne belirli bir bedel ödediği günlerde bizi ligde tutan en önemli faktör genç futbolcularımızı veya ucuza bulup yıldız yaptığımız futbolcuları satıp para kazanmamızdı. Fatih Terim, Eser Özaltındere, Raşit Karasu, Ömer, Yugoslav Ziya, Deli Nezihi , Paşa Hüseyin, Santrfor Sinan, şu anda adları aklmıma gelmeyen onlarca futbolcu. Bunların hepsi iyi birer bonservis bedeli ile 3 büyüklere gittiler.Hem kendileri kazandı, hemde Demirspor'a kazandırdılar. Şimdi bonsrvis bedeli olmadığına göre yapılacak tek şey altyapıya önem verip Gaziantep ve Kayseri gibi milyon dolarlık bonservis bedeli ile futbolcu satmaktır. Bunun için de alt yapıda gerekli reorganizasyon derhal yapılmalıdır.Gençlerimiz hem geleceğimiz, hem de tek kurtulkuş yolumuzdur.

Sağlıkla kalın.

Merih Güvenç
since1940emre dedi ki…
07.12.2009 tarihinde Musa'nın bir maçı vardı ki gerçekten helal olsun dedirtti..Altay, Erciyessor deplasmanında 1-0 geriye düşmesine rağmen kazanmasını biliyor, Musa'da 92 li olmasına rağmen böyle bir deplasmanda ilk 11 de çıkıyor, 1 gol ve 1 asist yapıp takımının 2-1 galip gelmesini sağlıyor.Kendisi memleketinin plaka numarası 35 numaralı formayı giyiyordu.
Altay'ın hocası sadece Musa'yı değil gençleri çok kullananan, oynatan, şans veren bir isim..Bu şansı iyi değerlendiren Musa gibi bir kaç isim daha var kadrolarında..
Altay'ın hocasına bu şansı gençlere verdiği için, gençlerede bu şansı çok iyi kullandıkları için helal olsun..
Darısı başımıza..
göktuğ dedi ki…
''Bunun için de alt yapıda gerekli reorganizasyon derhal yapılmalıdır.Gençlerimiz hem geleceğimiz, hem de tek kurtulkuş yolumuzdur. ''

Merih abi altyapının organize edilmesine değinmiş bana kalırsa ilk başta ele alınması gereken konu bu. Yıllardır altyapıya önem vermeyen yönetimler gelmiş olabilir. Ama son on beş yıldır altyapımızdan da işte bu diyebileceğimiz bir yetenek çıkartılamadı. Dünyanın dört yanından yeteneklerin keşfedildiği futbol piyasasında Demirspor'dan yetişen kaç isim sayabiliriz. Eğer altyapının nimetlerinden yararlanmak istiyorsak parolamız gençleşmek ise bu bir iki haftada genç oyuncuları oynatmak ile olmaz. Kendi oyuncularımızı yetiştirmek istiyorsak işin ilk basamağından konuyu ele alarak plan ve programlamaya gitmeliyiz. Böylesi daha kalıcı ve başarılı olacaktır.
Adsız dedi ki…
bu yaziyi adanada kendini spor yazarligi yaptigini zannedenlerin gözüne sokmak lazim tabiri caizse hhh
Adsız dedi ki…
10 yılda altyapımızdan çıkan bir tane bile yıldız oyuncu yok.yönetimin maneviyatı bırakıp altyapıyı yapılandırması lazım.antrenörler çağırılacak,''10 yılda kaç profesyonel yıldız çıkarabildiniz'' diye hesap sorulcak.hatta gerekiyorsa işlerine son verilecek.görevini düzgün yapmayan kimse bu külüpte iş bulmamalı,saygılarımla...

Bu blogdaki popüler yayınlar

Ben Bunu Hak Ettim...

Bugüne kadar yazdığım en zor yazılardan biri bu.  Yanımda küçücük iki çocuk vardı maçta, sevdim onları öptüm. Hatta babası yorulmuştu da aldım onu omzuma maçı bir süre birlikte izledik. O esnada çocuğun nasıl heyecanlandığını gördüm. Bacakları kasılıyordu, boynumun sıkıştığını hissettim. Sonra bağırdı ve akabinde ellerini vücudunu titreme alacak kadar sıktı. Bu çocuk sanırım 4,5-5 yaşlarındaydı. Tam benim kızımın yaşlarında. İşte o anda aslında anlamalıydım hak ettiğimi bu belayı. Çünkü ben de çocuklarımı bu acıya götürüyorum. Onlar acıya doğru yürürken, ben her Demirspor deyişlerinde mutlu oluyorum. Her mavi-lacivert deyişlerinde mutlu oluyorum. Onlar da bana başarı videosu gönderiyorlar.   Ben böyle bir babayım işte. Çocuklarının bu tür videolarına bakıp, duygulanan mutlu olan bir babayım. Onlara mavili, armalı kıyafetler alıp ellerimle uçuruma götüren bir babayım. Tabi ki Allah belamı verecek.  Kendi isteğim dışında görev yerim değiştirildi. Ailem paramparça oldu. Ta

NE OLDU SİZE?

En sonda söyleyeceğimi en başta söyleyeyim. Bu bir tribün yazısıdır. Tribünlere yazılmıştır. Demirspor tribünlerine.  Sasa Polyester Sanayi A.Ş.  Baştuğ Metalürji San. A.Ş.  Beyteks Tekstil San. Tic. A.Ş.  Elita Gıda San. Tic. A.Ş.  Abdioğulları Plastik Ambalaj San. A.Ş.  Dioki Petrokimya San. A.Ş.  Güney Çelik Hasır ve Demir Mamulleri San. Tic. A.Ş. Bu şirketler ISO kayıtlarına göre Türkiye’nin en büyük 300 firması içinde Adana’da faaliyet göstermekte olanlar.  Bu şirketlerden bir tane forma reklamı aldık mı?  Stad sponsorluğu?  Ne bileyim altyapı desteği?  Kim takımı fonluyor?  Murat Sancak ve ilişkili şirketleri, çevresi vesilesi ile kulübe kazandırdığı sponsorlar.  Adana bu, Demirspor bu. Bunu unutmamak gerekir. Ben Murat Sancak’ı bir başkan, bir ağabey olarak çok seviyorum ve çok takdir ediyorum. Kulübümüz üzerindeki emeklerini asla yok sayamam. Benim diyen Adanalıdan, benim diyen Demirsporludan daha fazla katkısı var kulübe.  Bugün dünya yıldızı futbolcu alırız almayız ama bekley

Adana Demirspor: 4 - Beşiktaş: 2

 Adana Demirspor varsa umut vardır. 3. kalecisi, yedek oyuncusu, sahası, tribünü fark etmez; Demirsporlu devam eder! Bugün 4-0'a getirdiğimiz maçtan iki farklı galip ayrıldık. İç sahadaki kayıpsız gidişat devam etti. 3. haftanın erteleme maçında, öncesinde hafta sonunun kaleci ve kırmız kart krizlerinin damga vurduğu, maç içinde ilk golü atan Belhanda'nın da fenalaşıp oyuna devam edemediği, 2008'li yedek kaleci, 2005'li yedek oyuncularla kadroyu tamamladığımız günde yine skor üretmeyi bildik; yediğimizden fazlasını attık. İşte kazanmanın yolu bu! Belhanda, Niang, Emre Akbaba ve Yusuf Erdoğan'la fileleri sarstık. Niang'ın dördüncü, Yusuf Erdoğan'ın üçüncü golleri oldu. Bu lige damga vuracağımızı biliyorduk; öyle olmaya devam ediyor.