Ana içeriğe atla

Bekir Çınar Yönetiminin Açıklamaları

Bekir Çınar yönetimi kongre süreci ile ilgili olarak ayrıntılı bir açıklama yaptı. Açıklamada takımın durumundan, maddi sıkıntılara, Livorno maçından, Muharrem Gülergin tribününün üstünün kapatılmasına varıncaya kadar önemli hususlara değindiler.

3 ay sonra gelirlerinin daha sağlıklı işleyeceğini belirttiler. Bu 3 ay için 500 bin TL bulamadıklarından yakındılar. Bütçenin 10 milyon TL'yi aştığı ama şampiyon olunamadığı dönemlerden sonra şimdi 500 bin TL aramanın acı olduğunu vurguladılar. 10 küsür maç oynanmasına rağmen bir forma reklamının bulunamamasına değindiler. Kendi icraatlerinden bahsettiler.

Teknik heyetin hataları olduğunu belirttiler. Kendi hataları olduğunu yinelediler. Taraftarın hoşgörü düzeyinin düşük olduğunu söylediler. Futbolcuların bekleneni veremediğini kabul ettiler.

Livorno maçı ile ilgili olarak söyledikleri ayrıca incelenmeli. Bir asra yakındır hayatına devam eden kulübümüz Trabzonspor'u ağırladığında kentin mutlu olduğunu, oysa takımın geçmişinin bu tür zaferlerle dolu olduğunu ama Mobellaspor gibi takımlarla yapılan maçları izleyen bir kuşak yetiştiğini belirttikten sonra, amaçlarının bir değişim başlatmak olduğunu, kente heyecan getirmek olduğunu söylediler. Türkiye'de Adana Demirspor adının manşet olduğunu, dünyada dahi yer bulduğunu ama Adana'da küçük bir yer dahi bulamadığını söylediler.

Tribünün üzerinin kapatılması noktasında da sitemli bir açıklama vardı. Adana'nın ülkenin 5. büyük kenti olduğunu ama Rize'ye, Şanlıurfa'ya vs. statlar yapılırken bizde stadın yerine havuz yapılmasının konuşulduğuna değindiler. Adana'nın buna tepkisiz kaldığını belirttiler. Görevlilerin bunu yapmadığını ileri sürdüler. Kartalspor ve Karabükspor'a 1 puan farkla şampiyonluğun verildiği düşünüldüğünde 3 puan kazandırması için taraftara yapılan bu jestin çok önemli olduğunu söylediler.

Olağan genel kurula kadar görevlerinin başındalar. Bu süre içinde kendileri masrafları karşılamaya devam edecekler. Yöneticiler bir havuz oluşturup maddi sıkıntıları aşmaya çalışacaklar. İdari anlamda adımlar atacaklar. Bunlar da taahhütleri.

Umarız başarılı olurlar. Umarız yüzümüz güler.

Not: Açıklamayı kulübümüzün resmi sitesinden okumayın, zira www.kanalahaber.net sitesinde açıklamadan çok daha fazlası var. Gün geçmiyor ki; kulübümüzde bir gariplik yaşanmasın.

"Bir garipliktir gider, benim diyarlarımda" diyeceğim kasetçalar dolacak. Allah sonumuzu hayır etsin, diye bitireyim.

Yorumlar

geyik1940 dedi ki…
Taraftarın hoşgörüsüne de dil uzatılmasa olmaz. Taraftar asla hoşgörü göstermeyi düşünemeyeceği adamlara, sırf yönetimce "kefil" olunduğu için ses çıkarmadı, yer yer destekleyenler oldu. Sonuçta taraftar bir kez daha haklı çıktı. Kefil olmanın bedeli vardır, olmalıdır!

Taraftarın beklentisini yükseltip, bu futbolcu şöyle süper, ötekine kefil olurum dedikten sonra, futbolcular beklediğimizi veremediler açıklaması bana çok boş geliyor.
birlik dedi ki…
taraftarları sömürmeye meraklı çok kurum var ... başında da kulipler geliyor takip eden de medya ...

Bu blogdaki popüler yayınlar

Ben Bunu Hak Ettim...

Bugüne kadar yazdığım en zor yazılardan biri bu.  Yanımda küçücük iki çocuk vardı maçta, sevdim onları öptüm. Hatta babası yorulmuştu da aldım onu omzuma maçı bir süre birlikte izledik. O esnada çocuğun nasıl heyecanlandığını gördüm. Bacakları kasılıyordu, boynumun sıkıştığını hissettim. Sonra bağırdı ve akabinde ellerini vücudunu titreme alacak kadar sıktı. Bu çocuk sanırım 4,5-5 yaşlarındaydı. Tam benim kızımın yaşlarında. İşte o anda aslında anlamalıydım hak ettiğimi bu belayı. Çünkü ben de çocuklarımı bu acıya götürüyorum. Onlar acıya doğru yürürken, ben her Demirspor deyişlerinde mutlu oluyorum. Her mavi-lacivert deyişlerinde mutlu oluyorum. Onlar da bana başarı videosu gönderiyorlar.   Ben böyle bir babayım işte. Çocuklarının bu tür videolarına bakıp, duygulanan mutlu olan bir babayım. Onlara mavili, armalı kıyafetler alıp ellerimle uçuruma götüren bir babayım. Tabi ki Allah belamı verecek.  Kendi isteğim dışında görev yerim değiştirildi. Ailem param...

Başkan Krizi

 Sahadaki kriz en tepeye de yansıdı; Murat Sancak dün akşam başkanlığı Metin Korkmaz'a devrettiğini açıkladı. Gelişmeleri görebilmek adına biraz beklemek gerekli ama şu anda birkaç neden ve ihtimal var gibi görünüyor: Birincisi, "tamam vazgeçtim" deyip geri dönmesi; daha önce yapmıştı. İkincisi, "TFF'de FETÖcüler var" yönlü açıklamaları ve hakem camiasına eleştirilerinden dolayı çeşitli hukuki ve mali sıkıştırmalara maruz kalması. O yüzden biraz geri plana çekilmek istemiş olabilir. Metin Korkmaz eliyle yönetime devam eder. Üçüncüsü, parasının bitmiş olması ve Adana Demirspor'dan tamamen uzaklaşması. Başkan'ın en büyük sorunlarından biri iletişim stratejisinin düzgün olmaması. Attığı twitler ve açıklamalar fazla öfkeli. Çoğu zaman kötü Türkçe ile karman çorman açıklamalar yapıyor. Twitter (X) infosundaki yazılar/iddialar bile kötü yazılmış. En basitinden, Adanademirspor değil, Adana Demirspor yazması gerekli. Kulübün sosyal medya hesapları iyi yöneti...

Nesrin'in Hikayesi : "15 Saat 47 Dakika…Ve Toprak…"

Ön-Not: Nesrin Olgun Aslan’ın hikayesini yazmaya başladığımda kimi zaman soğuk bir suyun ve karanlığın içinde, kimi zaman sonunda varabildiğim bir kıyıda hissettim kendimi. Yazmaya devam ederken önce zor tutuyordum gözyaşlarımı, bir noktadan sonra akmaya başladı hepsi. Yazımı, ağlayarak bitirebildim ancak…Kendisinin web sitesinden (http://www.nesrinolgun.com) ve dönemin Hürriyet Londra Temsilcisi Faruk Zapçı’nın anılarından yararlandım, teşekkürlerimi sunuyorum…Çok uzatmadan, Nesrin’in Hikayesi’ne başlıyorum… 1964 Adana Yüzme havuzunun kenarında 7 yaşında kara kuru bir kız çocuğu duruyor. Havuzun içinde Adana Demirspor Kulübü yüzücüleri. Erkekler çoğunlukta. Küçük kız etrafına bakıyor. Sadece 4 kız çocuğu var. Nesrin, Adana Demirspor’un 4 kızından biri oluyor o gün…Giriyor havuza. 1973 – 1975 Adana Nesrin, 16 yaşında. Yüzüyor. 7 yaşında girdiği havuzdan, kısa mesafede 100’e yakın madalya ve şilt çıkartıyor. Kışları masa tenisi oynuyor, Türkiye 2.liği, Türkiye 3.lüğü var. 17 yaşında mar...