Ana içeriğe atla

Tarsus İdman Yurdu - Adana Demirspor Maç Değerlendirmesi 2

Göktuğ Başkanımız maçın teknik analizini yaptı zaten. Onun üstüne yazı yazmak ne haddimize :)
O yüzden ben tribünlerden bahsedeceğim.

Öncelikle maça çok huzurlu gittiğimi belirteyim.Abdulkerim Durmaz'ın uçağa binip Adana'dan ayrıldığını bilmek inanılmaz huzur verdi.

Şehrin Asi Çocuğu olarak deplasman otosundaki ve tribündeki yerimi aldım.Aslında pek deplasman sayılmaz bizim için, özellikle de benim için. 5 Ocak'a yaklaşık 45 dk 'da gittiğimden Tarsus'a gitmek benim açımdan daha kolay oldu.

Deplasman maçlarını hep daha çok sevmişimdir. Otobüslerle şehre girişimiz, insanların apartmanlardan şaşkınlıkla bakışları, çocukların hayranlıkları,Adanalı dayıların ve teyzelerin selamları , özellikle kışın atkıyı yüzümüze dolayıp birazcık holigan modunda etrafı ürkütüp onların çekingen bakışlarını görmek hep daha mutlu etmiştir beni, tabii ki olay çıkmadığı müddetçe. Adana Demirspor maçının olacak olması da çevik kuvveti 2 gün öncesinden alarma geçirmiştir zaten. Adımız bile yetiyor :) Biletsiz taraftarların damlardan ve balkonlardan maç izlemesi ise modern futbola karşı güzel bir kare ortaya çıkarıyor.

Deplasmanda gol attıktan sonra en çok istediğim şey taraftarın tellere doğru saldırması, gol atan oyuncunun tellere çıkıp sevincini tribünlerle paylaşmasıdır.İstediğim oldu,bizim olduğumuz kaleye atak yapıyorduk.Biraz gergin , hararetli bir pozisyondan sonra duran toptan golümüzü attık. Maç ve trinbün zaten gerginleşmişti, golü de atılınca öyle bir yığılma oldu ki tellere, sağolsun bütün futbolcular da geldi. İnanılmaz güzel bir görüntü oluştu.Tam Arjantin modunda.Zaten Tarsus stadına her yıl gidiyoruz, kutu şeklinde ve sahaya çok yakın.

Öne geçince tribünler tam moda girdi. Ama maalesef İlk yarının sonunda bir kafa topuyla göstere göstere golü yedik.
2. yarıda Aydın Tabak'ın profesyonelliğe hiç yakışmayacak, takımı, bizleri, yönetimi yarı yolda bırakacak bir şekilde kırmızı kart görmesi hemen ardından da ilk pozisyonda da defansımıza çarpıp kaleye giden toptan golü yememiz moralleri bozdu.Hem tribünler hem de futbolcular etkilendi. Bu kadar şanssızlığın üst üste gelmesi sanırsam tesadüf değil. 2-1 yenik duruma düşünce tribünlerde de ses düştü. 2-2 olunca ise tekrar bize yakışan şekilde destekledik.

Maçtan sonra hem yönetim hem futbolcular çağrılıp skoradn dolayı değil de gösterilen mücadeleden dolayı tebrik edildi.Başkanın istifası kabul edilmedi.
Açıkçası 10 kişiyle 2-1 'den 2-2 bitmesi de bizleri sevindirmedi değil. Beraberliğe sevinen bir duruma gelmemiz de işin acı boyutu.

''Aley aley'' yapınca insanların ve önümüzde duran çevik kuvvetin hayranlıkla bakışlarını görmek ve şaşkınlıkla birbirine fısıldamaları insanın göğsünü kabartıyor. Rafet Başkan bir ekol artık. Duruşu, bakışı, tavırları. ..İnşallah bu başarısını derslerinde de gösterir.

Kaleci Murat çok iyi performans gösterdi. Ayrıca çok efendi ve eğitimli, konuşması düzgün bir kaleci. Üstelik genç. Umarım başarılı oyunu devam eder.

''Şehrin Asi Çocuğu'' olarak başladığımız gün ''Gurbette Dondurma Gibi'' olarak bitti. Sabah erken kalkıp işe gitmek zorunda kalmak ise en kötüsü olsa gerek.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Nesrin'in Hikayesi : "15 Saat 47 Dakika…Ve Toprak…"

Ön-Not: Nesrin Olgun Aslan’ın hikayesini yazmaya başladığımda kimi zaman soğuk bir suyun ve karanlığın içinde, kimi zaman sonunda varabildiğim bir kıyıda hissettim kendimi. Yazmaya devam ederken önce zor tutuyordum gözyaşlarımı, bir noktadan sonra akmaya başladı hepsi. Yazımı, ağlayarak bitirebildim ancak…Kendisinin web sitesinden (http://www.nesrinolgun.com) ve dönemin Hürriyet Londra Temsilcisi Faruk Zapçı’nın anılarından yararlandım, teşekkürlerimi sunuyorum…Çok uzatmadan, Nesrin’in Hikayesi’ne başlıyorum… 1964 Adana Yüzme havuzunun kenarında 7 yaşında kara kuru bir kız çocuğu duruyor. Havuzun içinde Adana Demirspor Kulübü yüzücüleri. Erkekler çoğunlukta. Küçük kız etrafına bakıyor. Sadece 4 kız çocuğu var. Nesrin, Adana Demirspor’un 4 kızından biri oluyor o gün…Giriyor havuza. 1973 – 1975 Adana Nesrin, 16 yaşında. Yüzüyor. 7 yaşında girdiği havuzdan, kısa mesafede 100’e yakın madalya ve şilt çıkartıyor. Kışları masa tenisi oynuyor, Türkiye 2.liği, Türkiye 3.lüğü var. 17 yaşında mar...

Ben Bunu Hak Ettim...

Bugüne kadar yazdığım en zor yazılardan biri bu.  Yanımda küçücük iki çocuk vardı maçta, sevdim onları öptüm. Hatta babası yorulmuştu da aldım onu omzuma maçı bir süre birlikte izledik. O esnada çocuğun nasıl heyecanlandığını gördüm. Bacakları kasılıyordu, boynumun sıkıştığını hissettim. Sonra bağırdı ve akabinde ellerini vücudunu titreme alacak kadar sıktı. Bu çocuk sanırım 4,5-5 yaşlarındaydı. Tam benim kızımın yaşlarında. İşte o anda aslında anlamalıydım hak ettiğimi bu belayı. Çünkü ben de çocuklarımı bu acıya götürüyorum. Onlar acıya doğru yürürken, ben her Demirspor deyişlerinde mutlu oluyorum. Her mavi-lacivert deyişlerinde mutlu oluyorum. Onlar da bana başarı videosu gönderiyorlar.   Ben böyle bir babayım işte. Çocuklarının bu tür videolarına bakıp, duygulanan mutlu olan bir babayım. Onlara mavili, armalı kıyafetler alıp ellerimle uçuruma götüren bir babayım. Tabi ki Allah belamı verecek.  Kendi isteğim dışında görev yerim değiştirildi. Ailem param...

Demirspor Taraftarı Ayakta

 Adana Demirspor taraftarı, kendisini küme düşürmekle tehdit eden eski Başkanlarına karşı yaptığı açıklamalarla tavrını gösterdi. Umut Düşkün'ün başlattığı açıklama silsilesi, Şimşekler Grubu 'nun diğer liderleri, Ankara Tayfası , İzmir Tayfası ve diğer oluşumların net tavırları ile güçlendi. Ortak ses, kimse Demirspor'dan üstün değildir ve Demirspor tribünüyle vardır şeklindeydi. Yıllardır alt liglerde mücadele etmiş bir camiaya bu tehdit sökmedi.