Ana içeriğe atla

Mondiali'de Dostluk Maçları...

Locomotive Anatolia ile ilgili olarak edindiğimiz bilgileri vermeye devam ediyoruz. Bugünü resmi maç yapmadan geçen takımımız biranın da nispeten pahalı olması nedeni ile (!) günü dostluk maçlarıyla değerlendirmeyi tercih etti...

Günün ilk maçında takımımız Berlin'in Kreuzberg semtindeki taraftarlarından oluşan Kreuzberg Antifa Kickers ile karşılaştı. Kreuzberg Berlin'de Türklerin en fazla bulunduğu semt olarak biliniyor. Takım kendisini, antifaşist, devrimci ve mevcut kapitalist düzene karşı savaşan kişilerin oluşturduğu bir topluluk olarak tanımlıyor. Bayan takımları 2006 yılında Mondiali Antirazzisti'de dünya şampiyonu olmuş.

Her ne kadar deneyimli de olsalar, ateşli sloganlar da kullansalar, Demirspor ile karşılaşınca işin rengi değişti tabi. Maçın takımımızın 1-0 üstünlüğü ile sona erdiği bilgisini aldık.

Cumartesi günü 3 maç oynayacak olan takımımız tek maç ile yarının koşullarına adapte olamayacağını düşünerek gün içinde 3 maç daha yaptı.

Bu maçların ilki Bremen'den turnuvaya katılan Ahoi Bremen'e (Ahoi Antifa Kickers Bremen) karşı idi. Ahoi Bremen'in turnuvaya bu altıncı katılışı. Değişik politik görüşleri bulunan ama aynı çatı altında toplanmayı başarabilen bir takım olmaları ile övünüyorlar. Turnuvadan beklentileri eski arkadaşlarını yeniden görebilmek ve yeni arkadaşlıklar edinmek.

Beklentilerini yüksek tutmadıkları anlaşılan Ahoi Bremen karşısında zorlanmadan 2-0 kazandık. Ancak sanırım, bileğimizin bükülmez oluşu onu bükme isteklerini de körüklemiş olsa gerek ki; Ahoi Bremen bir rövanş maçı yapmak istedi. Takımımız yorulmaya başlamasına rağmen "bir dostluk kampında" taleplerin geri çevrilemeyeceğini düşünerek çıktı sahaya. İşte bu sahaya çıkış Cuma günü maçlarındaki "fetret devri"ni oluşturdu adeta. 3-2 kaybettik.

Ancak rakiplerimizin içine sinmedi bu galibiyet ve bu kez Almanya karması diye tabir edebileceğimiz bir topluluk (daha önce maç yapanların da dahil olduğu bir ekip) maç teklif etti Şimşekler'e. Kardeşim "Yeter, başka zaman yeneriz, pardon maç yaparız." desenize. Bizim bitkin Tayfa maçlar da 20 dakika diye kabul etti maçı ve kendilerine müstahaktır 4-2 yenildiler.

Allahtan başka organizasyonlar devreye girdi de maç yapmaya ara verdiler.

Türkiye'den katılan tek takım olmamız, turnuvada sempati ile bakılan ve ilgi gösterilen bir ekip haline getirmiş durumda Tayfa'mızı. Özellikle Yunanistan'dan katılan ekiplerin takımımıza ilgi gösterdikleri ve dostluk mesajları verdiklerini iletiyor arkadaşlarımız. Panathinaikos ve Iraklis takımı taraftarları ile de üst turlarda karşılaşmayı umuyoruz. Olmadı 6 tane dostluk maçı da onlarla yaparız!!! Yunan arkadaşlar sıcak yaklaşımlarını bir adım daha ileri götürerek ekibimizle Yunanistan'da yayınlanan bir fanzin için röportaj yapmak istediler. Yazıyı yazmakta olduğum an itibarıyla (16.45 TSİ) röportaj devam ediyor. İlerleyen zamanlarda fanzinin ilgili bölümlerini veya ulaşabileceğimiz dokümanları yayınlayacağımızı umuyoruz.

Locomotive Anatolia yarın üç maça çıkacak. Üç galibiyet bekliyoruz kendilerinden. Lakin daha fazla önem verdiğimiz bir organizasyon var. Ekibimiz yarın TSİ 19.00'da Mondiali Antirazzisti'nin resmi radyosuna konuk olacak. İngilizce bir söyleşi gerçekleştirecek olan Tayfa'mız takımımızı en güzel sözlerle dünyaya tanıtmaya devam edecek. Mondiali'nin resmi radyosunu aradığımda http://www.asteriscoradio.it/ linki ile karşılaşıyorum. Umarım doğru adrestir ve yarın canlı yayında kardeşlerimizi dinleme fırsatımız olur.
Bologna'dan aktaracaklarımız bugünlük bu kadar. Onur Biçer, Ankara Tayfası, Ankara (?)

Yorumlar

türkayADS dedi ki…
Bologna'dan aktaracaklarımız bugünlük bu kadar. Onur Biçer, Ankara Tayfası, Ankara (?)
:))))))
ziggytheking dedi ki…
sözü adana merkez'e aktarmanız gerekirdi :)

biliyoruz ki locomotive bizi en iyi şekilde temsil ediyordur.
kebabman dedi ki…
Onur,sanki iletisimin cok zor oldugu olmadigi,baglantilarin sik sik kesildigi bir yerden tum gucluklere ragm,en gorev aski ile haber gecmeye calisan muhabir edasiyla yazmissin ..Iletisim derdi italya'dan mi kaynaklaniyor yoksa Ankara'dan mi? Hava muhalefeti nerede :-)

Bu blogdaki popüler yayınlar

NE OLDU SİZE?

En sonda söyleyeceğimi en başta söyleyeyim. Bu bir tribün yazısıdır. Tribünlere yazılmıştır. Demirspor tribünlerine.  Sasa Polyester Sanayi A.Ş.  Baştuğ Metalürji San. A.Ş.  Beyteks Tekstil San. Tic. A.Ş.  Elita Gıda San. Tic. A.Ş.  Abdioğulları Plastik Ambalaj San. A.Ş.  Dioki Petrokimya San. A.Ş.  Güney Çelik Hasır ve Demir Mamulleri San. Tic. A.Ş. Bu şirketler ISO kayıtlarına göre Türkiye’nin en büyük 300 firması içinde Adana’da faaliyet göstermekte olanlar.  Bu şirketlerden bir tane forma reklamı aldık mı?  Stad sponsorluğu?  Ne bileyim altyapı desteği?  Kim takımı fonluyor?  Murat Sancak ve ilişkili şirketleri, çevresi vesilesi ile kulübe kazandırdığı sponsorlar.  Adana bu, Demirspor bu. Bunu unutmamak gerekir. Ben Murat Sancak’ı bir başkan, bir ağabey olarak çok seviyorum ve çok takdir ediyorum. Kulübümüz üzerindeki emeklerini asla yok sayamam. Benim diyen Adanalıdan, benim diyen Demirsporludan daha fazla katkısı var kulübe.  Bugün dünya yıldızı futbolcu alırız almayız ama bekley

Adana Demirspor: 3 - Sivasspor: 0

Geçen sezonun tersine bu yıl süper bir başlangıç yaptık; üçer gollü, iki de iki. Geçen sezon Giresun'a karşı deplasmanda, Sivas'a da içeride can sıkıntısı yenilgiler almıştık. Onları da düşününce ayrı bir güzellik oldu... Böylece ilk kez Süper Lig'e iki galibiyetle başlamış olduk. Pazartesi maçlarıyla kesinleşecek olsa da yine ilk kez Süper Lig'te birinci sırayı gördük.  Takım cumartesi akşamı makine gibi çalıştı. Oyunu sürklase etti. Genelde sezon başı klişelerinden olan "henüz takım oturmadı/hazır değiliz" mazereti bu sene bize uğramamış oldu. Aynı teknik adam ve tamamen değişmemiş kadronun bunda payı büyük. Vargas'ın yokluğunda 11'e yerleşen Belhanda şansını iyi kullanıyor. Onyekuru-Akintola ile desteklenmiş hücum hattı iyi işliyor. Genelde maçlarda gol yeriz ama bu kez rakibe kaleyi kapattık, o açıdan da iyi bir performans oldu.  Geçen sezondaki çıtayı yukarı taşımak için mücadeleye devam!

Sezon Değerlendirmesi-II

 Oyuncular üzerinden bu sezona bakacak olursak, öncelikle yaz transferlerinde ses getiren Balotelli ve Belhanda ikilisinden başlamak gerekli sanırım.  Balotelli bütün tacizlere, önyargılara ve maç içinde hakemlerin veya rakip oyuncuların kışkırtmalarına rağmen verimli bir sezon geçirdi. Son haftadaki patlamasıyla beraber hem takımı hem ligin en golcü oyuncularından oldu. 18 lig ve 1 kupa golüyle iyi bir performans sergiledi. Golleri dışında da atakları yönlendirmesi, şut tehdidi ve rakip savunmayı yıpratmasıyla iyi bir forvetin yapması gerekenleri büyük oranda yaptı. Ama Malatya maçında olduğu gibi çok pozisyon kaçırdığı maçlarda da canımızı sıktı.  Belhanda ile ilgili duygularımı önceki yazılarda belirtmiştim. En son GS maçındaki yaptıklarıyla iyice gözümüzden düştü. Transfer olduğunda 10 gole ulaşsa yeter diye düşünüyordum; çok uzak kaldı o beklentiden. Onun dışında maç içindeki pas tercihleri, istikrarsızlığı ile bu sezonun en büyük hayal kırıklığı oldu diyebilirim. Benzer şekilde A