Ana içeriğe atla

Dünyanın Tüm Demirsporları - 1 : Harrogate Railway AFC

Madem ki dünyanın neresinde olursa olsun “içinden tren geçen kentleri de başka bir severim, onların Demirsporlu olma ihtimalleri mutlaka vardır..." diyoruz, madem ki Demiryolculuk kültürünün önemli parçalarından birinin demiryollarının spor kulüpleri, bir başka deyişle Demirsporlar olduğuna inanıyoruz, madem ki tüm Demirsporları kan kardeş görüp, tüm Demirsporları seviyoruz, o zaman dünyanın geri kalanında yer alan tüm Demirsporları daha yakından tanımanın vaktidir şimdi.

İngiltere’nin Kuzey Yorkshire bölgesinin minik Harrogate kasabasında başlıyor hikayemiz. Harrogate, demir ve sülfür yönünden zengin doğal sodalı suları ve spa masajlarıyla meşhur bir bölge, bu açıdan İngilizlerin haftasonlarını geçirdikleri sakin ve güzel bir mesire yeri olma özelliği taşıyor. Her ne kadar 2.Dünya Savaşı’ndan önce çok daha popüler bir turistik yer olduğu söylense de, halen belli bir potansiyele sahip olduğu belirtiliyor. Kasaba, votka, archers, malibu ve çeşitli meyve sularının karışımıyla yapılan “Harrogate Gecesi” kokteylinin de mucidi olma özelliğiyle, alkolseverlere göz kırpıyor. İlginçtir, muhtemelen Türkiye’de Harrogate’i en çok Neco ve Bülend Özveren bilmekte, zira 1982 Eurovision Şarkı Yarışması burada gerçekleştiriliyor. “Peşimden koşanlar, nerde hani?” sözleriyle hatırlayabileceğimiz şarkısıyla Neco, Harrogate’de 15. oluyor.

“Harrogate Railway Athletic Football Club” 1935 yılında Londra – Kuzey Batı Demiryolu işçileri tarafından kuruluyor. (Bundan böyle “Harrogate Demirspor” olarak adlandırıyorum kulübü, hem doğru bir adlandırma hem kulağa daha hoş geliyor) Öncelikle kasaba liginde mütevazı bir biçimde mücadele eden takım, 1946 yılında İngiltere Demiryolları Ulusal Kupası’nı kazanıyor. Kupanın yarattığı coşkuyla beraber Harrogate Demirspor, kendi sahasına sahip olma özlemini ortaya koyuyor. Bugün halen kulübün maçlarını oynadığı Station View Stadyumu (“İstasyon Manzarası” diye çevrilebilir sanırım stadın adı) o tarihte Londra – Kuzey Batı Demiryolları ile yapılan bir anlaşma sonucunda kulübün oluyor.

Kuş bakışı Station View Stadyumu

Tribünler hayli ferah...

Anlaşma kapsamında, Demiryolları, her işçiden haftanın 1 günü alacakları paradan vazgeçmelerini istiyor. 300 işçinin bu fedakarlığı yapması halinde sahanın kulübe verileceğini belirtiyorlar. Başvurular açıldığında, maaşından kesinti yapılarak Harrogate Demirspor’a saha verilmesini isteyenlerin sayısı 300’ü çok aşıyor…Takım, bugün 3,500 kişi kapasiteye sahip Station View’e kavuşuyor. (Adana Demirspor’a TCDD çalışanlarının maaşlarından yaptıkları katkılarla Harrogate’in öyküsünün bu kısmı yalnızca bir tesadüften mi ibaret yoksa tüm dünyanın demiryolu işçilerinin bir ortak kültürünü mü gösteriyor???) Takımın efsane isimlerinden Shaun Glennon, 2006 yılında minik takım antrenörlüğü yaparken ölünce, Station View Stadyumunda tribünlerden birinin adı, Shaun Glennon Tribünü yapılıyor. (Muharrem Gülergin Tribünü’nü hatırlatmaya bilmem gerek var mı?)

Takım, kırmızı-yeşil renklere sahip ve armalarında bir kunduz bulunuyor. Demiryollarının ilk ortaya çıkışı ile beraber kavşak ve makaslarda makinisti ikaz etmek için icat edilen ve bugün karayollarında da kullanılmakta olan kırmızı – yeşil ikaz lambalarının renkleri bir noktadan sonra demiryollarında güvenliğin sembolü haline geliyor. Ankara Demirspor ve Samsun Demirspor da önceleri kırmızı – yeşil forma kullanıyor. Kunduz, vakt-i zamanında İngiltere topraklarında kalabalık halde yaşayan bir hayvancağız ancak o kadar fazla avlanıyor ki, son 400 yıldır İngiltere’de doğan kunduz bulunmuyor. Harrogate Demirspor bu anlamda İngiltere’nin son kunduzu sıfatını fazlasıyla hakediyor. Armanın üst kısmında yer alan “H & D.R.A.S.C” ibaresi Harrogate and District Railway Athletic Sports Club yani Harrogate ve Çevresi Demirspor Kulübü’nün kısaltması. Alt bölümde yer alan “Nil Mortalibus Arduiest” Latince “Ölümlüler için hiçbir doruk fazla sarp değildir” gibi bir anlama geliyor kabaca bir çeviriyle.

Şu an “Kuzey Premier Ligi – Kuzey 1.Bölüm” de mücadele etmekteler. O lig neresidir derseniz, İngiltere’nin en üst ligi olan Premier Lig’i 1 sayıp aşağıya doğru devam edecek olursak, 8. ligdeler. Tarihinde, alt liglerde elde ettiği 3 şampiyonluk bulunuyor. FA Cup’ta en iyi derecelerini 2002-03 ve 2007-08 sezonlarında yakaladılar. Kupa mücadelesine en alttan başlayıp tam 8 tur atladılar bu sezonlarda ve isimlerini duyurdular. Hoş bir tesadüf; 2007-2008 sezonunda Türkiye Kupası’nda biz çeyrek final oynayıp, televizyon Adana Demirspor’u uzunca bir süreden beri ilk kez canlı yayınlarken aynı tarihlerde Harrogate Demirspor’un bu başarısı üzerine 8.tur maçını BBC-1 canlı yayınlıyor. Tesadüfler devam ediyor; Harrogate Demirspor, ilgili turda İngiltere Kupası’nda “kalan kulüpler arasında en alt ligden gelen tek takım” olma ünvanını taşıyor. Kendisinden 81 sıra üstte yer alan Mansfield’a 3-2 mağlup oluyorlar. Maçın oynandığı gün Station View’de yer kalmıyor ancak kulübüne sevdalı her çocuk maçı izleyecek bir yeri mutlaka buluyor:

Mansfield kupa maçında içeri giremeyen Harrogate Demirspor sevdalısı gençler

Peki, ezeli rakip yok mu? Olmaz olur mu? Kentin sarı-siyah renklere sahip diğer takımı Harrogate Town FC, Harrogate Demirspor’dan bir üst ligde yer alıyor (Hala, tüm bunların tesadüf olduğuna inanabiliyor musunuz? Demirsporların kaderi de benzer birbirine…) Ancak Town’la Harrogate Demirspor arasında öyle kanlı bıçaklı bir kavga dövüş bulunmuyor, maçlar beraber izlenebiliyor. Benim tespit edebildiğin son resmi maçta İngiltere Kupası’nda Harrogate Demirspor, Town’ı 2-1 yenerek kupanın dışına itiyor. Eline ayağına sağlık koçlarımın, öyle kanlı bıçaklı kavgan olmasa da yanyana maç izlesen de, aynı bara gitsen de sen Demirspor’sun, çıktın mı yeneceksin şehrin öbür takımını, o kadar!

Takım, bu yıl üst lige çıkma umudu taşımıyor, düşme hattının biraz üzerinde ama elde ettiği puanlarla tehlikeden nispeten uzak bulunuyor. 2009 yılı Mart ayında, ligin Fair Play ödülünü aldılar. 2007-2008 sezonundan itibaren Harrogate Railway Ladies Football Clup adıyla bir de kadın futbol takımlar var. Hali hazırda Harrogate Demirspor Leydileri, “North East Regional Womens League South” liginde mücadele vermekte. Kulüp aynı zamandan U-6 ‘dan başlamak üzere U-17’ye dek biri genç kızlardan kurulu olmak üzere toplam 11 altyapı takımına sahip. 6 yaş grubuna kadar inmiş olmaları takdire şayan…

Harrogate Demirspor Leydileri

Harrogate Demirspor Altyapı

Harrogate Demirspor’a, 1935’ten bu yana sürdürdükleri bu onurlu varoluşları için teşekkür ederek ve başarılar dileyerek bitireyim. Kulüple ilgili daha fazla ayrıntı isteyenler için linkleri koyuyorum aşağıya. Dünyanın tüm Demirsporlarını seviyorum…tüm kan kardeşlerimizi…

Kulüp: http://www.harrogaterailway.com
Kadın Futbol Takımı: http://www.harrogaterailwayladiesfc.co.uk
Altyapı: http://www.harrogaterailwayjfc.com

Harrogate Demirspor taraftarları

Harrogate Demirspor taraftarları

Gol sevinci...

Gol sevinci...

Yorumlar

yavuzy dedi ki…
Süper bir yazı, muhteşem bir seri...Yine tarihe önemli bir not düşeceğiz. Eline sağlık vertumnus!
Kutal dedi ki…
abi çok güzel olmuş eline sağlık:

http://en.wikipedia.org/wiki/Pakistan_Railways_FC
bu da pakistandan
Kutal dedi ki…
"In this early period a number of football clubs were set up by the employees of the various British-owned railway companies in Argentina, a number of these teams have survived to the present including Ferro Carril Oeste, Club Ferrocarril Midland, Rosario Central and Talleres de Córdoba."

Bu blogdaki popüler yayınlar

NE OLDU SİZE?

En sonda söyleyeceğimi en başta söyleyeyim. Bu bir tribün yazısıdır. Tribünlere yazılmıştır. Demirspor tribünlerine.  Sasa Polyester Sanayi A.Ş.  Baştuğ Metalürji San. A.Ş.  Beyteks Tekstil San. Tic. A.Ş.  Elita Gıda San. Tic. A.Ş.  Abdioğulları Plastik Ambalaj San. A.Ş.  Dioki Petrokimya San. A.Ş.  Güney Çelik Hasır ve Demir Mamulleri San. Tic. A.Ş. Bu şirketler ISO kayıtlarına göre Türkiye’nin en büyük 300 firması içinde Adana’da faaliyet göstermekte olanlar.  Bu şirketlerden bir tane forma reklamı aldık mı?  Stad sponsorluğu?  Ne bileyim altyapı desteği?  Kim takımı fonluyor?  Murat Sancak ve ilişkili şirketleri, çevresi vesilesi ile kulübe kazandırdığı sponsorlar.  Adana bu, Demirspor bu. Bunu unutmamak gerekir. Ben Murat Sancak’ı bir başkan, bir ağabey olarak çok seviyorum ve çok takdir ediyorum. Kulübümüz üzerindeki emeklerini asla yok sayamam. Benim diyen Adanalıdan, benim diyen Demirsporludan daha fazla katkısı var kulübe.  Bugün dünya yıldızı futbolcu alırız almayız ama bekley

Adana Demirspor: 3 - Sivasspor: 0

Geçen sezonun tersine bu yıl süper bir başlangıç yaptık; üçer gollü, iki de iki. Geçen sezon Giresun'a karşı deplasmanda, Sivas'a da içeride can sıkıntısı yenilgiler almıştık. Onları da düşününce ayrı bir güzellik oldu... Böylece ilk kez Süper Lig'e iki galibiyetle başlamış olduk. Pazartesi maçlarıyla kesinleşecek olsa da yine ilk kez Süper Lig'te birinci sırayı gördük.  Takım cumartesi akşamı makine gibi çalıştı. Oyunu sürklase etti. Genelde sezon başı klişelerinden olan "henüz takım oturmadı/hazır değiliz" mazereti bu sene bize uğramamış oldu. Aynı teknik adam ve tamamen değişmemiş kadronun bunda payı büyük. Vargas'ın yokluğunda 11'e yerleşen Belhanda şansını iyi kullanıyor. Onyekuru-Akintola ile desteklenmiş hücum hattı iyi işliyor. Genelde maçlarda gol yeriz ama bu kez rakibe kaleyi kapattık, o açıdan da iyi bir performans oldu.  Geçen sezondaki çıtayı yukarı taşımak için mücadeleye devam!

Sezon Değerlendirmesi-II

 Oyuncular üzerinden bu sezona bakacak olursak, öncelikle yaz transferlerinde ses getiren Balotelli ve Belhanda ikilisinden başlamak gerekli sanırım.  Balotelli bütün tacizlere, önyargılara ve maç içinde hakemlerin veya rakip oyuncuların kışkırtmalarına rağmen verimli bir sezon geçirdi. Son haftadaki patlamasıyla beraber hem takımı hem ligin en golcü oyuncularından oldu. 18 lig ve 1 kupa golüyle iyi bir performans sergiledi. Golleri dışında da atakları yönlendirmesi, şut tehdidi ve rakip savunmayı yıpratmasıyla iyi bir forvetin yapması gerekenleri büyük oranda yaptı. Ama Malatya maçında olduğu gibi çok pozisyon kaçırdığı maçlarda da canımızı sıktı.  Belhanda ile ilgili duygularımı önceki yazılarda belirtmiştim. En son GS maçındaki yaptıklarıyla iyice gözümüzden düştü. Transfer olduğunda 10 gole ulaşsa yeter diye düşünüyordum; çok uzak kaldı o beklentiden. Onun dışında maç içindeki pas tercihleri, istikrarsızlığı ile bu sezonun en büyük hayal kırıklığı oldu diyebilirim. Benzer şekilde A