Ana içeriğe atla

Türkiye, Ermenistan, Filistin...Futbol...Hayat...

Her ne kadar Fifa gibi organizasyonları ve bu organizasyonların içerdiği o kaşe ceket kokulu Pele tarzını sevmesem de, bu sene Fifa'nın verdiği ödüllerde önemli bir adım attığının hakkını vermem lazım.

Fair Play ödülünü, Ermenistan Futbol Federasyonu ile beraber federasyonumuz paylaştı. En çok gelişme gösteren ülke kategorisinde ödül Filistin'e gitti. "Futbol asla sadece futbol değildir"e inanıyorum, bir defa daha görmüş olduk sanırım. 3 ülkeyi de canı gönülden tebrik ederim. Umarım her üçünden de gelen haberler hep böyle güzel olur. Şimdi biraz meraktan, federasyonların tarihine bir göz atalım dilerseniz...

Filistin Futbol Federasyonu 1928 yılında kuruluyor. Filistin Milli Takımı (ki o zaman Filistin/İsrail Eretz ya da Filistin/Britanya Mandası olarak da geçiyor adı) 1934 Dünya Kupası'nın eleme gruplarına katılan -bizi Avrupa sayacak olursak- tek Asya takımı oluyor. Grup 3 takımdan oluşuyor, Filistin, Mısır ve Türkiye...Türkiye çekiliyor. Mısır, her iki maçta da Filistin'i açık ara yenince Dünya Kupası'na giden ülke Mısır oluyor.

Ardından, 1948 İsrail İşgali ile beraber federasyonun ismi de "İsrail Futbol Federasyonu" olarak değiştiriliyor. Bağımsız bir Filistin Futbol Federasyonunun kurulması ancak 1962 yılında olabiliyor. Fifa, 1962 yılında 1998'e kadar federasyonu tanımıyor. Aynı Fifa, 2008'de işte bu federasyona ödül veriyor...

Filistin Futbol Federasyonu çatısı altında 2 farklı futbol ligi bulunmakta. Batı Şeria Premier Ligi ve Gazze Şeridi Ligi. Tespit edebildiğim kadarıyla Batı Şeria liginde 22, Gazze Şeridi liginde 16 takım bulunuyor. İsminin "Premier" olmasından mütevellit, Batı Şeria liginin daha üst sırada olduğunu düşünüyorum...Kaldı ki üst sırada olsa ne olur? Ülke bombalar altındayken, işgal altındayken herhangi bir takımın futbol oynama şansını bulması zor görünüyor...

Ermenistan'a gelecek olursak; federasyon Sovyetler Birliği'nin dağılmasının ardından 1992 yılında kuruluyor. Filistin gibi yıllarca süründürülmüyor, yine 1992 yılında Fifa'ya üyeliği kabul ediliyor.

Bu tarihten önce Ermenistan'da futbol SSCB'nin bölgesel ligi halinde oynanıyor. Federasyonun kuruluşu ile beraber "Premier Lig" ve "1.Lig" oluşturuluyor. Şu an Premier Lig'de 8 takım mevcut, 6 tanesi Erivan takımı. 1.Lig'de ise hem bu 8 takımın paf ekipleri hem de diğer takımlar bulunuyor.

İşte 2008 yılında federasyonumuz, bu iki federasyonla beraber ödüllendiriliyor. "Futbol", güzelliğini siyasete yansıtmaya çalışıyor. Ne de iyi yapıyor...

En başta yer alan dilekle bitireyim; umarım ki bu üç ülkeden de hep böyle güzel haberler alırız...

Tebrikler Türkiye, tebrikler Ermenistan, tebrikler Filistin...

Yorumlar

Adsız dedi ki…
Club Deportivo Palestino adli bir kulup var, Sili liginde oynuyor, Filistinli gocmenlerin Sili'de kurdugu bir takim...

logolari,
http://upload.wikimedia.org/wikipedia/en/thumb/a/a0/Palestino.png/140px-Palestino.png

http://en.wikipedia.org/wiki/Club_Deportivo_Palestino

Bu blogdaki popüler yayınlar

Ben Bunu Hak Ettim...

Bugüne kadar yazdığım en zor yazılardan biri bu.  Yanımda küçücük iki çocuk vardı maçta, sevdim onları öptüm. Hatta babası yorulmuştu da aldım onu omzuma maçı bir süre birlikte izledik. O esnada çocuğun nasıl heyecanlandığını gördüm. Bacakları kasılıyordu, boynumun sıkıştığını hissettim. Sonra bağırdı ve akabinde ellerini vücudunu titreme alacak kadar sıktı. Bu çocuk sanırım 4,5-5 yaşlarındaydı. Tam benim kızımın yaşlarında. İşte o anda aslında anlamalıydım hak ettiğimi bu belayı. Çünkü ben de çocuklarımı bu acıya götürüyorum. Onlar acıya doğru yürürken, ben her Demirspor deyişlerinde mutlu oluyorum. Her mavi-lacivert deyişlerinde mutlu oluyorum. Onlar da bana başarı videosu gönderiyorlar.   Ben böyle bir babayım işte. Çocuklarının bu tür videolarına bakıp, duygulanan mutlu olan bir babayım. Onlara mavili, armalı kıyafetler alıp ellerimle uçuruma götüren bir babayım. Tabi ki Allah belamı verecek.  Kendi isteğim dışında görev yerim değiştirildi. Ailem paramparça oldu. Ta

NE OLDU SİZE?

En sonda söyleyeceğimi en başta söyleyeyim. Bu bir tribün yazısıdır. Tribünlere yazılmıştır. Demirspor tribünlerine.  Sasa Polyester Sanayi A.Ş.  Baştuğ Metalürji San. A.Ş.  Beyteks Tekstil San. Tic. A.Ş.  Elita Gıda San. Tic. A.Ş.  Abdioğulları Plastik Ambalaj San. A.Ş.  Dioki Petrokimya San. A.Ş.  Güney Çelik Hasır ve Demir Mamulleri San. Tic. A.Ş. Bu şirketler ISO kayıtlarına göre Türkiye’nin en büyük 300 firması içinde Adana’da faaliyet göstermekte olanlar.  Bu şirketlerden bir tane forma reklamı aldık mı?  Stad sponsorluğu?  Ne bileyim altyapı desteği?  Kim takımı fonluyor?  Murat Sancak ve ilişkili şirketleri, çevresi vesilesi ile kulübe kazandırdığı sponsorlar.  Adana bu, Demirspor bu. Bunu unutmamak gerekir. Ben Murat Sancak’ı bir başkan, bir ağabey olarak çok seviyorum ve çok takdir ediyorum. Kulübümüz üzerindeki emeklerini asla yok sayamam. Benim diyen Adanalıdan, benim diyen Demirsporludan daha fazla katkısı var kulübe.  Bugün dünya yıldızı futbolcu alırız almayız ama bekley

Adana Demirspor: 4 - Beşiktaş: 2

 Adana Demirspor varsa umut vardır. 3. kalecisi, yedek oyuncusu, sahası, tribünü fark etmez; Demirsporlu devam eder! Bugün 4-0'a getirdiğimiz maçtan iki farklı galip ayrıldık. İç sahadaki kayıpsız gidişat devam etti. 3. haftanın erteleme maçında, öncesinde hafta sonunun kaleci ve kırmız kart krizlerinin damga vurduğu, maç içinde ilk golü atan Belhanda'nın da fenalaşıp oyuna devam edemediği, 2008'li yedek kaleci, 2005'li yedek oyuncularla kadroyu tamamladığımız günde yine skor üretmeyi bildik; yediğimizden fazlasını attık. İşte kazanmanın yolu bu! Belhanda, Niang, Emre Akbaba ve Yusuf Erdoğan'la fileleri sarstık. Niang'ın dördüncü, Yusuf Erdoğan'ın üçüncü golleri oldu. Bu lige damga vuracağımızı biliyorduk; öyle olmaya devam ediyor.