Ana içeriğe atla

Kasapburhan.com

"1.Lig'de oynarken bir sezonda küme düşme tehlikesi yaşıyorduk rabimiz ise Fenerbahçe'ydi. Berabere kalsak küme düşüyorduk ve maç kendi evimizdeydi stat ise tıklım tıklım doluydu 20.000 kişinin üstünde taraftar stada akın etmişti. Hakem maçı çok kötü yönetiyor ve sürekli aleyhimize kararlar veriyordu ve ilk yarıyı 0 - 2 geride kapattık. Fenerbahçe bizi yenerse şampiyon olacaktı. Soyunma odasına girdiğimizde morallerimiz çok bozuktu ve maça çıkmama kararı aldık. Beraberlik bile yetmiyordu ama soyunma odasına gelen Mavi-Lacivertli idarecimiz Muharrem Gülergin abimiz gözlerimizin içine bakarak çok güzel konuşmalar yaptı ''Çıkın Formanız ve Şerefiniz için Oynayın'' dedi ve bizi 2 devreye her zamanki gibi sırtımızı eliyle sıvazlayarak çıkartı. Maça çok iyi motive olarak 2. devreye çıktık bir de ne görelim 20.000 kişinin tıklım tıklım doldurduğu stat yarı yarıya boşalmıştı, kalanlar üzüntüden ağlıyorlardı ama biz 2. devreye fırtına gibi başladık ilk önce 1 - 2 ardından 2 -2 beraberligi yakalayıp daha sonra 3 -2 öne geçtikten sonra maçı radyodan dinleyen herkes stada tekrar gelerek maçı seyretmeye başladı. Maçı kazanıp, maç bittikten sonra seyirciler çok mutlu oldular onlar da bizi 5 Ocak Stadı'ndan istasyonun yanındaki külüp binasına kadar omuzlarında taşıyarak onurlandırdılar."

Eski futbolcularımızdan Kasap Burhan, o günü böyle anlatmış. Benim yeni haberim oldu, bir web sitesi açmış kendine. Biraz nostalji, biraz geçmişimizi öğrenmek için: www.kasapburhan.com

Yorumlar

Fırat Ateş dedi ki…
kasap burhan'ın bahsettiği bu maç; 1975-1976 sezonu, 28 mart 1976 tarihinde oynandı.

babam hala o maçı anlatır durur. hey gidi günler be. babam bu maça merhum büyükbabamla birlikte gitmiş. bu maçta kalbi sıkışmış büyükbabamın, maçtan sonra hastaneye gitmişler...
Adsız dedi ki…
O tarihi maçı yaşayan şnslı Demirsporlulardan birisi de benim. Burhan kardeşim de hatırlar, üstelik maç 2-2 olmuşken Fenerbahçe 80. dakikada Alpaslan Eratlı ile bir de penaltı kaçırmıştı. Gollerimizi de tabiki Gol Hırsızı Rasin atmıştı. Hey gidi günler hey.

Bu blogdaki popüler yayınlar

Ben Bunu Hak Ettim...

Bugüne kadar yazdığım en zor yazılardan biri bu.  Yanımda küçücük iki çocuk vardı maçta, sevdim onları öptüm. Hatta babası yorulmuştu da aldım onu omzuma maçı bir süre birlikte izledik. O esnada çocuğun nasıl heyecanlandığını gördüm. Bacakları kasılıyordu, boynumun sıkıştığını hissettim. Sonra bağırdı ve akabinde ellerini vücudunu titreme alacak kadar sıktı. Bu çocuk sanırım 4,5-5 yaşlarındaydı. Tam benim kızımın yaşlarında. İşte o anda aslında anlamalıydım hak ettiğimi bu belayı. Çünkü ben de çocuklarımı bu acıya götürüyorum. Onlar acıya doğru yürürken, ben her Demirspor deyişlerinde mutlu oluyorum. Her mavi-lacivert deyişlerinde mutlu oluyorum. Onlar da bana başarı videosu gönderiyorlar.   Ben böyle bir babayım işte. Çocuklarının bu tür videolarına bakıp, duygulanan mutlu olan bir babayım. Onlara mavili, armalı kıyafetler alıp ellerimle uçuruma götüren bir babayım. Tabi ki Allah belamı verecek.  Kendi isteğim dışında görev yerim değiştirildi. Ailem param...

Nesrin'in Hikayesi : "15 Saat 47 Dakika…Ve Toprak…"

Ön-Not: Nesrin Olgun Aslan’ın hikayesini yazmaya başladığımda kimi zaman soğuk bir suyun ve karanlığın içinde, kimi zaman sonunda varabildiğim bir kıyıda hissettim kendimi. Yazmaya devam ederken önce zor tutuyordum gözyaşlarımı, bir noktadan sonra akmaya başladı hepsi. Yazımı, ağlayarak bitirebildim ancak…Kendisinin web sitesinden (http://www.nesrinolgun.com) ve dönemin Hürriyet Londra Temsilcisi Faruk Zapçı’nın anılarından yararlandım, teşekkürlerimi sunuyorum…Çok uzatmadan, Nesrin’in Hikayesi’ne başlıyorum… 1964 Adana Yüzme havuzunun kenarında 7 yaşında kara kuru bir kız çocuğu duruyor. Havuzun içinde Adana Demirspor Kulübü yüzücüleri. Erkekler çoğunlukta. Küçük kız etrafına bakıyor. Sadece 4 kız çocuğu var. Nesrin, Adana Demirspor’un 4 kızından biri oluyor o gün…Giriyor havuza. 1973 – 1975 Adana Nesrin, 16 yaşında. Yüzüyor. 7 yaşında girdiği havuzdan, kısa mesafede 100’e yakın madalya ve şilt çıkartıyor. Kışları masa tenisi oynuyor, Türkiye 2.liği, Türkiye 3.lüğü var. 17 yaşında mar...

Başkan Krizi

 Sahadaki kriz en tepeye de yansıdı; Murat Sancak dün akşam başkanlığı Metin Korkmaz'a devrettiğini açıkladı. Gelişmeleri görebilmek adına biraz beklemek gerekli ama şu anda birkaç neden ve ihtimal var gibi görünüyor: Birincisi, "tamam vazgeçtim" deyip geri dönmesi; daha önce yapmıştı. İkincisi, "TFF'de FETÖcüler var" yönlü açıklamaları ve hakem camiasına eleştirilerinden dolayı çeşitli hukuki ve mali sıkıştırmalara maruz kalması. O yüzden biraz geri plana çekilmek istemiş olabilir. Metin Korkmaz eliyle yönetime devam eder. Üçüncüsü, parasının bitmiş olması ve Adana Demirspor'dan tamamen uzaklaşması. Başkan'ın en büyük sorunlarından biri iletişim stratejisinin düzgün olmaması. Attığı twitler ve açıklamalar fazla öfkeli. Çoğu zaman kötü Türkçe ile karman çorman açıklamalar yapıyor. Twitter (X) infosundaki yazılar/iddialar bile kötü yazılmış. En basitinden, Adanademirspor değil, Adana Demirspor yazması gerekli. Kulübün sosyal medya hesapları iyi yöneti...