"Biz bir kenti nasıl severiz..?
Kenti asla sevmeyenlerin, onu bir zenginleşme aracı olarak görenlerin bozduklarına boyun eğerek mi..? Kentimize yabancılaşarak, yüz metre karelik, tartışmalı egemenlik alanımıza saklanarak mı..? Ankara'yı sevmek, Ankara Garı'ndan başlayan, bir zamanlar bütün günümüzü geçirdiğimiz, geceleri serinlediğimiz Gençlik Parkı'na, Küçük Tiyatro'nun bulunduğu binalar topluluğuna, oradan operaya, kısacası Ankara'yı Ankara yapan tüm mekânları... rant ekonomisine, belleksiz toplum yaratma girişimlerine karşı savunmak değil midir..? - Zerrin Taşpınar"
Demiryolu kültürümüzün, demiryolculuğun önemli mekanlarından Ankara Garı, Büyükşehir Belediyesi'nin en sonuncusu "önüne köstebekvari bir alt geçit yapmak" biçiminde gerçekleşen bir çok yıpratma eylemine karşın hala dimdik ayakta. Demiryolcular, garlarına sahip çıkmaya devam ediyor hala...
Başkent Üniversitesi İletişim Fakültesi'nden bir grup öğrencinin oluşturduğu Ankara Garı Çalışma Grubu, 25-31 Ekim tarihleri arasında "Ankara Garı'nın Sesi" başlığıyla bir dizi etkinlik düzenleyecek. Grubunun danışmanlığında, daha çok kadın ve medya üzerine yaptığı çalışmalardan tanıdığımız, cinsiyetçi söyleme karşı duruşuyla bu alanda önemli bir yer temsil eden Doç.Dr.Mutlu Binark ve İshak Kocabıyık bulunuyor.
Etkinliklerin içinde rock konserleri, video ve slayt gösterimleri, Nazım Hikmet'in "Memleketimden İnsan Manzaraları" eserinin sunumu, tiyatro gösterileri var. Açılış Cumartesi sabah 11:00'da...Tüm programa ve daha detaylı bilgiye şuradan ulaşılabilir: http://www.kentvedemiryolu.com/icerik.php?id=402
Ankara'da yaşayan bir grup Adana Demirspor taraftarı olarak, inatla "Demiryolları bizimdir!" demeye devam ediyoruz. Katılabilecek tüm mevcudumuzla bu hafta Ankara Garı'nda olacağız...
Demiryolları, geçmişimiz, geleneğimizdir. Demiryolları, bizim öykümüz, hikayemizdir.
Demiryolları, bizimdir!
Kenti asla sevmeyenlerin, onu bir zenginleşme aracı olarak görenlerin bozduklarına boyun eğerek mi..? Kentimize yabancılaşarak, yüz metre karelik, tartışmalı egemenlik alanımıza saklanarak mı..? Ankara'yı sevmek, Ankara Garı'ndan başlayan, bir zamanlar bütün günümüzü geçirdiğimiz, geceleri serinlediğimiz Gençlik Parkı'na, Küçük Tiyatro'nun bulunduğu binalar topluluğuna, oradan operaya, kısacası Ankara'yı Ankara yapan tüm mekânları... rant ekonomisine, belleksiz toplum yaratma girişimlerine karşı savunmak değil midir..? - Zerrin Taşpınar"
Demiryolu kültürümüzün, demiryolculuğun önemli mekanlarından Ankara Garı, Büyükşehir Belediyesi'nin en sonuncusu "önüne köstebekvari bir alt geçit yapmak" biçiminde gerçekleşen bir çok yıpratma eylemine karşın hala dimdik ayakta. Demiryolcular, garlarına sahip çıkmaya devam ediyor hala...
Başkent Üniversitesi İletişim Fakültesi'nden bir grup öğrencinin oluşturduğu Ankara Garı Çalışma Grubu, 25-31 Ekim tarihleri arasında "Ankara Garı'nın Sesi" başlığıyla bir dizi etkinlik düzenleyecek. Grubunun danışmanlığında, daha çok kadın ve medya üzerine yaptığı çalışmalardan tanıdığımız, cinsiyetçi söyleme karşı duruşuyla bu alanda önemli bir yer temsil eden Doç.Dr.Mutlu Binark ve İshak Kocabıyık bulunuyor.
Etkinliklerin içinde rock konserleri, video ve slayt gösterimleri, Nazım Hikmet'in "Memleketimden İnsan Manzaraları" eserinin sunumu, tiyatro gösterileri var. Açılış Cumartesi sabah 11:00'da...Tüm programa ve daha detaylı bilgiye şuradan ulaşılabilir: http://www.kentvedemiryolu.com/icerik.php?id=402
Ankara'da yaşayan bir grup Adana Demirspor taraftarı olarak, inatla "Demiryolları bizimdir!" demeye devam ediyoruz. Katılabilecek tüm mevcudumuzla bu hafta Ankara Garı'nda olacağız...
Demiryolları, geçmişimiz, geleneğimizdir. Demiryolları, bizim öykümüz, hikayemizdir.
Demiryolları, bizimdir!
Yorumlar