Ana içeriğe atla

Bayram

"I therefore call any Republic a State ruled by laws under whatever kind of administration there might be, because only then does the public interest govern, and is res publica a reality."

"...yönetimi ne türde olursa olsun yasalar tarafından yönetilen bir Devleti, Cumhuriyet diye anarım, çünkü ancak bu şekilde kamu yararı hükmeder ve res publica bir gerçeklik haline gelir."

(Rousseau, Toplumsal Sözleşme)

Bugün Cumhuriyet Bayramı. Res publica'nın şenliği. Res Publica, "kamusal şey" anlamına geliyor. Daha somut bakarsak, kamusal mal-eşya. Romalılar o kamusal mallrı-eşyaları yönetmeyi bir düzene sokarak, cumhuriyet denen işleyişi ortaya çıkardılar. Cumhuriyet, kamusal olanın yönetiminin, hukuk aracılığı ile sürdürüldüğü, o hukukun da genel çıkarı yansıttığı ve herkesin olanı idare eder haline geldiği bir durum olarak tasarlandı.



Ama gelin görün ki bulunduğumuz noktada ne hukuk, herkes için ne de cumhuriyet kamusal olanı temsil ediyor. Yasalar, bizim için mi bize karşı mı? Devlet için halk için mi halka rağmen mi?

Cuhuriyetin 85.yaşında hala sansür gibi darbe gibi ilksel konuları tartışıyoruz; hala 85 yılda gerçekten ilerleyebildik mi diye düşünüyoruz.



Aslında düşünmemiz gereken, kamusal olandan ne anladığımız-"biz" gerçekten var mıyız?

Ya kamusal olan Adana Demirspor, hala bizim mi?

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Ben Bunu Hak Ettim...

Bugüne kadar yazdığım en zor yazılardan biri bu.  Yanımda küçücük iki çocuk vardı maçta, sevdim onları öptüm. Hatta babası yorulmuştu da aldım onu omzuma maçı bir süre birlikte izledik. O esnada çocuğun nasıl heyecanlandığını gördüm. Bacakları kasılıyordu, boynumun sıkıştığını hissettim. Sonra bağırdı ve akabinde ellerini vücudunu titreme alacak kadar sıktı. Bu çocuk sanırım 4,5-5 yaşlarındaydı. Tam benim kızımın yaşlarında. İşte o anda aslında anlamalıydım hak ettiğimi bu belayı. Çünkü ben de çocuklarımı bu acıya götürüyorum. Onlar acıya doğru yürürken, ben her Demirspor deyişlerinde mutlu oluyorum. Her mavi-lacivert deyişlerinde mutlu oluyorum. Onlar da bana başarı videosu gönderiyorlar.   Ben böyle bir babayım işte. Çocuklarının bu tür videolarına bakıp, duygulanan mutlu olan bir babayım. Onlara mavili, armalı kıyafetler alıp ellerimle uçuruma götüren bir babayım. Tabi ki Allah belamı verecek.  Kendi isteğim dışında görev yerim değiştirildi. Ailem paramparça oldu. Ta

Başkan Krizi

 Sahadaki kriz en tepeye de yansıdı; Murat Sancak dün akşam başkanlığı Metin Korkmaz'a devrettiğini açıkladı. Gelişmeleri görebilmek adına biraz beklemek gerekli ama şu anda birkaç neden ve ihtimal var gibi görünüyor: Birincisi, "tamam vazgeçtim" deyip geri dönmesi; daha önce yapmıştı. İkincisi, "TFF'de FETÖcüler var" yönlü açıklamaları ve hakem camiasına eleştirilerinden dolayı çeşitli hukuki ve mali sıkıştırmalara maruz kalması. O yüzden biraz geri plana çekilmek istemiş olabilir. Metin Korkmaz eliyle yönetime devam eder. Üçüncüsü, parasının bitmiş olması ve Adana Demirspor'dan tamamen uzaklaşması. Başkan'ın en büyük sorunlarından biri iletişim stratejisinin düzgün olmaması. Attığı twitler ve açıklamalar fazla öfkeli. Çoğu zaman kötü Türkçe ile karman çorman açıklamalar yapıyor. Twitter (X) infosundaki yazılar/iddialar bile kötü yazılmış. En basitinden, Adanademirspor değil, Adana Demirspor yazması gerekli. Kulübün sosyal medya hesapları iyi yöneti

Demirspor Taraftarı Ayakta

 Adana Demirspor taraftarı, kendisini küme düşürmekle tehdit eden eski Başkanlarına karşı yaptığı açıklamalarla tavrını gösterdi. Umut Düşkün'ün başlattığı açıklama silsilesi, Şimşekler Grubu 'nun diğer liderleri, Ankara Tayfası , İzmir Tayfası ve diğer oluşumların net tavırları ile güçlendi. Ortak ses, kimse Demirspor'dan üstün değildir ve Demirspor tribünüyle vardır şeklindeydi. Yıllardır alt liglerde mücadele etmiş bir camiaya bu tehdit sökmedi.