Ana içeriğe atla

Spora Kaynak Yaratma

Bir önceki yazımda Villarreal futbol kulübünün kombine satışlarında yakaladığı başarıdan ve istikrarlı yönetim ile taraftarların takıma sahip çıkmasının sonuçlarından dem vurmuştum. Spora kaynak sağlanması açısından Türkiye Futbol Federasyonu'nun yaptığı bir mevzuat genişletmesi sonucunda bu kez ülkemizden güzel bir haber aldık. Antalyaspor takımı şortlarına reklam aldığını açıklamış.



"Türkiye Liglerinde Bir İlk

Antalyaspor Kulübü Başkanı Hasan Akıncıoğlu, Türkiye liglerinde ilk kez Antalyaspor'un şortlara reklam aldığını, futbolcuların, yarın akşam İstanbul'da oynanacak Galatasaray maçına reklamın yer aldığı şortlarla çıkacaklarını söyledi.

Hasan Akıncıoğlu yaptığı açıklamada, bu yıl Türkiye Futbol Federasyonu'nun futbolcuların şortlarına da reklam alınmasına izin verdiğine dikkat çekerek, “Federasyon futbolcuların şortlarına 10x10 santimetre, toplam 100 santimetrekarelik reklam alınmasına izin verdi. Biz de Türkiye liglerinde bir ilki gerçekleştirdik. Aksa Jeneratör ile 2 yıllık reklam anlaşması yaptık. Futbolcular Galatasaray maçına bu firmanın reklamının yer aldığı şortlarla çıkacak” dedi.

Akıncıoğlu, futbolda olduğu gibi ticarette de başarıyı yakalamak için çalıştıklarını, Antalyaspor'a kalıcı gelir sağlamak için her olanağı kullandıklarını belirtti."

Federasyonun yaptığı bu düzenlemeden ilk olarak nemalanan Antalyaspor'u kutlamak gerek. Bununla birlikte ülkemiz sporunda kaynak temini açısından yaşanan birbiriyle bağlantılı iki temel sorun var.

Bunlardan ilki yönetimlerin önemli bölümünün kulüplere kalıcı gelir kaynakları sağlanması yönünde adım atmakta isteksiz davranması. Altında yatan sebebin takımda tek hakim olma güdüsü olduğunu düşünüyorum. Kalıcı gelir kaynakları yaratılması durumunda takımlar daha kurumsal bir yapı içinde kişilere bağımlı olmaktan kurtulup, sağlam bir bünyeye sahip olabilecekler. Söz konusu husus kongrelerde birden fazla aday yönetime talip çıkacağından ister istemez demokratikleşmeyi de beraberinde getirecek.

Diğer sorun ise spora aktarılacak kaynak için varlığı sağlayacak tarafın spora bakış açısı ile ilgili. Türkiye'de spordan haz almak, sporu desteklemek ikinci planda kalıyor. Siyaset, belli yerlere ulaşma isteği, belli isimleri kullanma amacı, kimbilir belki spora sağlanan teşviklerin yetersizliği ama bence en önemlisi spor kültürünün yerleşmemiş olması kaynak temininin önünü tıkıyor. Ortaya Afyonkarahisarspor, belli bir dönemde Adana Demirspor, bir dönem Adanaspor, Gebzespor ve daha birçok örnek çıkıyor.

Behçet Kurtiç'in Suya Yazılanlar Yenilmez Armada isimli kitabını okuyorum, zamanında sporun bir parçası olmaya atfedilen önemi, gençlerin hayallerinde sporcu olmanın kapladığı yeri görüyorum. Mevcut yapı içinde gençlerin hayatında aktif olarak sporun payına bakıyorum. Kaynaksızlık ve spor kültürünün yerleşmemesinin, küçük oyunlar peşinde sürüklenmenin bize kaybettirdikleri ile yüzleşiyor, adeta bir tokat yiyorum. Sonra klişe laflar edilegeliyor; "70 milyonluk ülkeden neden şu alanda iyi futbolcu çıkmaz, 2 milyonun üstünde nüfusu olan Adana neden milli takıma futbolcu veremez." İşte size bir neden daha.

Kaynak: Anadolu Ajansı.

Yorumlar

Semt Aşığı dedi ki…
Son kalemiz şortlarda endüstriyel futbolun eline geçti.Ben okey reklamı bekliyorum.

Bu blogdaki popüler yayınlar

Nesrin'in Hikayesi : "15 Saat 47 Dakika…Ve Toprak…"

Ön-Not: Nesrin Olgun Aslan’ın hikayesini yazmaya başladığımda kimi zaman soğuk bir suyun ve karanlığın içinde, kimi zaman sonunda varabildiğim bir kıyıda hissettim kendimi. Yazmaya devam ederken önce zor tutuyordum gözyaşlarımı, bir noktadan sonra akmaya başladı hepsi. Yazımı, ağlayarak bitirebildim ancak…Kendisinin web sitesinden (http://www.nesrinolgun.com) ve dönemin Hürriyet Londra Temsilcisi Faruk Zapçı’nın anılarından yararlandım, teşekkürlerimi sunuyorum…Çok uzatmadan, Nesrin’in Hikayesi’ne başlıyorum… 1964 Adana Yüzme havuzunun kenarında 7 yaşında kara kuru bir kız çocuğu duruyor. Havuzun içinde Adana Demirspor Kulübü yüzücüleri. Erkekler çoğunlukta. Küçük kız etrafına bakıyor. Sadece 4 kız çocuğu var. Nesrin, Adana Demirspor’un 4 kızından biri oluyor o gün…Giriyor havuza. 1973 – 1975 Adana Nesrin, 16 yaşında. Yüzüyor. 7 yaşında girdiği havuzdan, kısa mesafede 100’e yakın madalya ve şilt çıkartıyor. Kışları masa tenisi oynuyor, Türkiye 2.liği, Türkiye 3.lüğü var. 17 yaşında mar...

Ben Bunu Hak Ettim...

Bugüne kadar yazdığım en zor yazılardan biri bu.  Yanımda küçücük iki çocuk vardı maçta, sevdim onları öptüm. Hatta babası yorulmuştu da aldım onu omzuma maçı bir süre birlikte izledik. O esnada çocuğun nasıl heyecanlandığını gördüm. Bacakları kasılıyordu, boynumun sıkıştığını hissettim. Sonra bağırdı ve akabinde ellerini vücudunu titreme alacak kadar sıktı. Bu çocuk sanırım 4,5-5 yaşlarındaydı. Tam benim kızımın yaşlarında. İşte o anda aslında anlamalıydım hak ettiğimi bu belayı. Çünkü ben de çocuklarımı bu acıya götürüyorum. Onlar acıya doğru yürürken, ben her Demirspor deyişlerinde mutlu oluyorum. Her mavi-lacivert deyişlerinde mutlu oluyorum. Onlar da bana başarı videosu gönderiyorlar.   Ben böyle bir babayım işte. Çocuklarının bu tür videolarına bakıp, duygulanan mutlu olan bir babayım. Onlara mavili, armalı kıyafetler alıp ellerimle uçuruma götüren bir babayım. Tabi ki Allah belamı verecek.  Kendi isteğim dışında görev yerim değiştirildi. Ailem param...

Başkan Krizi

 Sahadaki kriz en tepeye de yansıdı; Murat Sancak dün akşam başkanlığı Metin Korkmaz'a devrettiğini açıkladı. Gelişmeleri görebilmek adına biraz beklemek gerekli ama şu anda birkaç neden ve ihtimal var gibi görünüyor: Birincisi, "tamam vazgeçtim" deyip geri dönmesi; daha önce yapmıştı. İkincisi, "TFF'de FETÖcüler var" yönlü açıklamaları ve hakem camiasına eleştirilerinden dolayı çeşitli hukuki ve mali sıkıştırmalara maruz kalması. O yüzden biraz geri plana çekilmek istemiş olabilir. Metin Korkmaz eliyle yönetime devam eder. Üçüncüsü, parasının bitmiş olması ve Adana Demirspor'dan tamamen uzaklaşması. Başkan'ın en büyük sorunlarından biri iletişim stratejisinin düzgün olmaması. Attığı twitler ve açıklamalar fazla öfkeli. Çoğu zaman kötü Türkçe ile karman çorman açıklamalar yapıyor. Twitter (X) infosundaki yazılar/iddialar bile kötü yazılmış. En basitinden, Adanademirspor değil, Adana Demirspor yazması gerekli. Kulübün sosyal medya hesapları iyi yöneti...