Ana içeriğe atla

Hacettepe yeniden mi??

Bir ligde iki tane Gençlerbirliği olmasından mütevellit (haşa yanlış anlaşılmasın, Tanıl Hoca başta olmak üzere severim ben Gençlerbirliği taraftarını) isminin yanında "Oftaş" barındıranının durumu hayli tartışma konusu olmuştu. Taraftar desteği azdı, takım açıkcası Ankara'da kendini hissettirmiyordu. Beri yandan iyi top oynuyorlardı, futbola güzellik katıyorlardı. Ama o isimdeki "Oftaş" hep bir miktar buruklukla bakılmasını da beraberinde getirdi sanırım. Takımın biz de dahil olmak üzere birçok farklı kulübe satılacağı söylentileri hiç eksik olmadı.

Nihayet, bu sorun ortadan kalkmış gibi görünüyor. Gençlerbirliği Oftaş, bundan böyle "Hacettepespor" adıyla ve Mor-Beyaz renklerle oynayacakmış. Bir yandan sevindim bir yandan üzüldüm ben. Tam olarak ne hissedeceğimi bilemedim sanırım.

Öncelikle "Hacettepespor" diye bir şey olmaz, o "Hacettepe"dir. Ancak hukuki açıdan sanıyorum Hacettepe ismi, şu anki Keçiörengücü'ne ait. Bunu bir biçimde halletmelerini diliyorum. Mide bulandırıcı duruyor Hacettepespor.

Neyse, işin isim konusu şöyle bir dursun, Hacettepe'nin hikayesi hayli ilginç. Bugün genelde Hacettepe dendiğinde akla üniversite gelmesine rağmen, aslında Hacettepe Ankara'nın vakt-i zamanının en delikanlı semtinin ve onun mor-beyaz renklerdeki futbol takımının adı. Adnan Menderes döneminde gelişmekte olan Yenişehir'in önünde ciddi bir engel teşkil ettiği düşünülüyor. Menderes arabasıyla bir gün Hacettepe'den geçerken camı açıp "yıkıcam bu pisliği" diye bağırıyor. Yıkıyor da. Semt toz duman oluyor, bugünkü hastanenin yapımına başlanıyor. Evi yıkılanlar için devletin ayırdığı ödenek, Samanpazarı'nda dahi bir ev alımına yetmiyor. Hacettepelileri sefalet bekliyor...

Semtin kendine has önemli bir alt kültürü var. (konuyla ilgili sağlam bir Tanıl Bora - Levent Cantek yazısına şuradan ulaşılabilir: http://derinhakikatler.blogspot.com/2006/07/ankara-futbolu-memleket-futbolunun.html / ben burada, bu yazının üzerine daha fazla ayrıntıya inmeyeceğim) ancak bu semt kültürü semtin yıkılışıyla beraber ortadan yavaş yavaş kalkıyor, Hacettepeliler Ankara'nın içine dağılıyor, tekrar aynı semt-mahalle ruhu yakalanamıyor. Efsane Hacettepe futbol takımı da yavaş yavaş sönüyor.

Adnan Menderes'in bu hareketinin üzerine yıllar sonra bir darbe de Melih Gökçek'ten geliyor. Gökçek, "Hacettepe"yi alıp "Keçiörengücü" haline getiriyor. Sonra Keçiörengücü'nden Ankaraspor'u çıkarıyor. Posasını çıkarıp çıkarıp, kalanını bir kenara atmayı Gökçek çok seviyor. Velhasıl, bu noktadan sonra da Hacettepe ismi pek duyulmuyor ancak has Hacettepeliler elbette yok olmuyor. Uzunca bir süre Ankaragücü kapalısında Hacettepe bayrağının etrafında toplanıyorlar.

Şimdi, böyle bir efsanenin ismi yeniden doğuyor. Öncelikle sevinme nedenim bu. Mevcut taraftar potansiyeli olan, geleneği olan ve bunun üzerine daha da koyabilecek olan bir isim bu. Süper Lig'de yer alacak. Hem eski Hacettepelilerin, hem Ankaragüçlülerin ve Gençlerbirliklilerin bir kısmı hem de üniversiteliler destekleyecektir. Taraftar sayısı, eğer halk takıma ısınır da sahiplenirse Gençlerbirliği'ni geçebilir bence. Toplamda olmasa da, tribün kovalayan "deli taraftar" sayısında bu olabilir.

Üzülme nedenime gelince, Hacettepe, Ankara'da bir enfes düştür. Hikayelerini duya duya büyüdüğümüz bir "kabadayı" mekanıdır. Has Ankara'dır. Delikanlıdır. Yeri gelir mahallesinden kızlara laf atıldı diye 2 otobüs Harp Okulu subayını tencere-tavayla döver, yeri gelir yıkılan Hacettepe Parkı'nın mor menekşelerinin kucağında şarap içer. Bu gelenek, Oftaş "markası"yla nasıl olur da bütünleşebilir? Bu gelenek bir isim değişikliğiyle hop diye devam ettirilebilir mi? Biraz saygısızlık değil midir? Hacettepelilerin kemikleri sızlamaz mı?

Kafam da karıştı, gönlümde...Bakalım, netleşirim sanırım zamanla.

Yazıyı, Mor-Beyazlıların 1967 yılında çıkarmaya başladığı ilk dergilerinin kapağıyla sonlandırayım. Tribünlerden "Menekşe Morlar, Rakibe de Korlar" sesleri eşliğinde...Kalbimizdesin "Gerçek Hacettepe"...

Yorumlar

Semt Aşığı dedi ki…
Göztepenin bugün 3.Lige çıkış hikayesi.(Yalı taraftarı türkiyenin gördüğü en vefalı taraftardır.)Yalı tribünleri tarafından bize yapılan katakulliye,haksızlıklara (Transfer yasağı falan) karşı bi cevaptır diye açıklanıyor.(aliağa bel. ile birleşme konusu).Ben gözgöz ün ayaz ağa penaltılarla elendiği sezon bu şekilde çıkmasına karşıyım.Ama "Hacettepe 'mize" yapılan bambaşka birşeydir.Direk şampiyon yapılsa için ufacık acımaz.Yarın Acarkentten aşşağıya bakarken bir başbakan : Yıkıcam bu sahildeki pisliği derse. Beykozda aynısı olur.Bizi içerden yıktılar fabrikalarımızı kapattılar.Özellikle deri-Kundura bizim için manevi değeri büyük biryerdi.

Bu blogdaki popüler yayınlar

Ben Bunu Hak Ettim...

Bugüne kadar yazdığım en zor yazılardan biri bu.  Yanımda küçücük iki çocuk vardı maçta, sevdim onları öptüm. Hatta babası yorulmuştu da aldım onu omzuma maçı bir süre birlikte izledik. O esnada çocuğun nasıl heyecanlandığını gördüm. Bacakları kasılıyordu, boynumun sıkıştığını hissettim. Sonra bağırdı ve akabinde ellerini vücudunu titreme alacak kadar sıktı. Bu çocuk sanırım 4,5-5 yaşlarındaydı. Tam benim kızımın yaşlarında. İşte o anda aslında anlamalıydım hak ettiğimi bu belayı. Çünkü ben de çocuklarımı bu acıya götürüyorum. Onlar acıya doğru yürürken, ben her Demirspor deyişlerinde mutlu oluyorum. Her mavi-lacivert deyişlerinde mutlu oluyorum. Onlar da bana başarı videosu gönderiyorlar.   Ben böyle bir babayım işte. Çocuklarının bu tür videolarına bakıp, duygulanan mutlu olan bir babayım. Onlara mavili, armalı kıyafetler alıp ellerimle uçuruma götüren bir babayım. Tabi ki Allah belamı verecek.  Kendi isteğim dışında görev yerim değiştirildi. Ailem paramparça oldu. Ta

Başkan Krizi

 Sahadaki kriz en tepeye de yansıdı; Murat Sancak dün akşam başkanlığı Metin Korkmaz'a devrettiğini açıkladı. Gelişmeleri görebilmek adına biraz beklemek gerekli ama şu anda birkaç neden ve ihtimal var gibi görünüyor: Birincisi, "tamam vazgeçtim" deyip geri dönmesi; daha önce yapmıştı. İkincisi, "TFF'de FETÖcüler var" yönlü açıklamaları ve hakem camiasına eleştirilerinden dolayı çeşitli hukuki ve mali sıkıştırmalara maruz kalması. O yüzden biraz geri plana çekilmek istemiş olabilir. Metin Korkmaz eliyle yönetime devam eder. Üçüncüsü, parasının bitmiş olması ve Adana Demirspor'dan tamamen uzaklaşması. Başkan'ın en büyük sorunlarından biri iletişim stratejisinin düzgün olmaması. Attığı twitler ve açıklamalar fazla öfkeli. Çoğu zaman kötü Türkçe ile karman çorman açıklamalar yapıyor. Twitter (X) infosundaki yazılar/iddialar bile kötü yazılmış. En basitinden, Adanademirspor değil, Adana Demirspor yazması gerekli. Kulübün sosyal medya hesapları iyi yöneti

Demirspor Taraftarı Ayakta

 Adana Demirspor taraftarı, kendisini küme düşürmekle tehdit eden eski Başkanlarına karşı yaptığı açıklamalarla tavrını gösterdi. Umut Düşkün'ün başlattığı açıklama silsilesi, Şimşekler Grubu 'nun diğer liderleri, Ankara Tayfası , İzmir Tayfası ve diğer oluşumların net tavırları ile güçlendi. Ortak ses, kimse Demirspor'dan üstün değildir ve Demirspor tribünüyle vardır şeklindeydi. Yıllardır alt liglerde mücadele etmiş bir camiaya bu tehdit sökmedi.