Ana içeriğe atla

AYTAÇ DURAK'I NEDEN İSTEMİYORUZ? -3-

Taraftarların maçlara götürülmemesi:

Size taraftarın nasıl bir karakter taşıdığını, neyi nasıl temsil ettiğini, Türkiye’de nasıl algılandığını, duruşunu, emsalsizliğini ve yaşanan olağanüstü olumlu gelişimi anlatacak değilim, çünkü bunlara sırtınızı dönmüş, kulaklarınızı tıkamış, gözlerinizi kapatmış durumdasınız. Bu nedenle şu sorularıma cevap verin yeter:

Son Mersin İdman Yurdu maçına taraftar götürmedik. O maçta şampiyon olabilirdik. Geçen sene Adanaspor şampiyonluk maçını 28.04.2007 tarihinde Mersin Büyükşehir Belediyesi ile Mersin’de yaptı. Adanaspor taraftarı bu maça gitmiş midir? Gitmesi yasaklanmış mıdır?

25.01.2008 tarihinde Adanaspor taraftarının Tarsus maçına gitmemesini istediniz. Bayram AKGÜL maç sonrasında yaptığı açıklamada Adanaspor taraftarının size yapılan kötü tezahüratları engelleyerek gerçek Adanaspor taraftarlığını gösterdiğini açıkladı. O taraftar oraya nasıl gitti? Önlemek için ne yaptınız? Tarsus’ta o taraftara nasıl muamele gösterildi?

12.02.2008 tarihinde Adanaspor taraftarının Ankara’ya Şekerspor deplasmanına gitmemesini istediniz. Maç sonrasında kötü hava koşulları nedeniyle 100 Adanaspor taraftarının dönüş yolunda perişan olduğunu okuduk. Taraftarın gitmemesi için hangi önlemleri aldınız? Adanaspor yönetimini bu yönde nasıl etkilediniz, etkileyebildiniz mi?

Mersin İdman Yurdu-Adanaspor maçına Adanaspor taraftarının gitmemesi gerekmez miydi? Aldığınız kararlar açıkça ortadayken 11.04.2008 tarihinde Bayram AKGÜL’ün maça gelecek taraftarların maç boyunca küfür etmemesini istemesini aldığınız kararlara uyum derecesi açısından sorguladınız mı?

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Ben Bunu Hak Ettim...

Bugüne kadar yazdığım en zor yazılardan biri bu.  Yanımda küçücük iki çocuk vardı maçta, sevdim onları öptüm. Hatta babası yorulmuştu da aldım onu omzuma maçı bir süre birlikte izledik. O esnada çocuğun nasıl heyecanlandığını gördüm. Bacakları kasılıyordu, boynumun sıkıştığını hissettim. Sonra bağırdı ve akabinde ellerini vücudunu titreme alacak kadar sıktı. Bu çocuk sanırım 4,5-5 yaşlarındaydı. Tam benim kızımın yaşlarında. İşte o anda aslında anlamalıydım hak ettiğimi bu belayı. Çünkü ben de çocuklarımı bu acıya götürüyorum. Onlar acıya doğru yürürken, ben her Demirspor deyişlerinde mutlu oluyorum. Her mavi-lacivert deyişlerinde mutlu oluyorum. Onlar da bana başarı videosu gönderiyorlar.   Ben böyle bir babayım işte. Çocuklarının bu tür videolarına bakıp, duygulanan mutlu olan bir babayım. Onlara mavili, armalı kıyafetler alıp ellerimle uçuruma götüren bir babayım. Tabi ki Allah belamı verecek.  Kendi isteğim dışında görev yerim değiştirildi. Ailem paramparça oldu. Ta

NE OLDU SİZE?

En sonda söyleyeceğimi en başta söyleyeyim. Bu bir tribün yazısıdır. Tribünlere yazılmıştır. Demirspor tribünlerine.  Sasa Polyester Sanayi A.Ş.  Baştuğ Metalürji San. A.Ş.  Beyteks Tekstil San. Tic. A.Ş.  Elita Gıda San. Tic. A.Ş.  Abdioğulları Plastik Ambalaj San. A.Ş.  Dioki Petrokimya San. A.Ş.  Güney Çelik Hasır ve Demir Mamulleri San. Tic. A.Ş. Bu şirketler ISO kayıtlarına göre Türkiye’nin en büyük 300 firması içinde Adana’da faaliyet göstermekte olanlar.  Bu şirketlerden bir tane forma reklamı aldık mı?  Stad sponsorluğu?  Ne bileyim altyapı desteği?  Kim takımı fonluyor?  Murat Sancak ve ilişkili şirketleri, çevresi vesilesi ile kulübe kazandırdığı sponsorlar.  Adana bu, Demirspor bu. Bunu unutmamak gerekir. Ben Murat Sancak’ı bir başkan, bir ağabey olarak çok seviyorum ve çok takdir ediyorum. Kulübümüz üzerindeki emeklerini asla yok sayamam. Benim diyen Adanalıdan, benim diyen Demirsporludan daha fazla katkısı var kulübe.  Bugün dünya yıldızı futbolcu alırız almayız ama bekley

Adana Demirspor: 4 - Beşiktaş: 2

 Adana Demirspor varsa umut vardır. 3. kalecisi, yedek oyuncusu, sahası, tribünü fark etmez; Demirsporlu devam eder! Bugün 4-0'a getirdiğimiz maçtan iki farklı galip ayrıldık. İç sahadaki kayıpsız gidişat devam etti. 3. haftanın erteleme maçında, öncesinde hafta sonunun kaleci ve kırmız kart krizlerinin damga vurduğu, maç içinde ilk golü atan Belhanda'nın da fenalaşıp oyuna devam edemediği, 2008'li yedek kaleci, 2005'li yedek oyuncularla kadroyu tamamladığımız günde yine skor üretmeyi bildik; yediğimizden fazlasını attık. İşte kazanmanın yolu bu! Belhanda, Niang, Emre Akbaba ve Yusuf Erdoğan'la fileleri sarstık. Niang'ın dördüncü, Yusuf Erdoğan'ın üçüncü golleri oldu. Bu lige damga vuracağımızı biliyorduk; öyle olmaya devam ediyor.