Ana içeriğe atla

Teşekkürler...

Teşekkürler Aytaç Durak, Teşekkürler Mustafa Tuncel. Elbirliğiyle asıldığınız fren, takımı bir kez daha durdu. Yıllardır oynanan oyunların bir yenisini seyrettik hafta sounu. Demirspor'un kendilerine muhtaç kalması için, kendilerine bağlı kalması için ayak oyunlarını başarıyla çevirenler, yıllardır ustalıkla götürdükleri düzeni bir kez daha yerine getirdiler. Demirspor, bir başarızılığa daha imza attı sayenizde.

Play-Off'tan çıkarsak bir üst lige bu sözlerimin hepsi aynen geçerli; çünkü bu bütçeyle bu destekle bu taraftarla Adana Demirspor'un play-off oynaması başarısızlıktır.

İki hafta önce şampiyonluğumuzu ilan etme şansımız vardı ama Adanaspor da potaya girsin diye asılmadık maça; olanlar oldu; onlar potanın taa içinden geçip şampiyonluğu tadarken biz yine Aytaç Bey'in senaryosunun kurbanı olduk.

Birkaç yıl önce halı sahadan bozma stadda deplasmanına gittiğimiz Antep Bld., bizim üstümüzde; geçen yıl başa baş oynadığımız Bolu, Selçuk Dereli sayesinde-ki geçen hafta bizi de yakmaya çalışmıştı- Süper Lig'in kapısından döndü; geçen yıl yendiğimiz Karabük, bu yıl üstümüzde; iki yıl önce kapalı olan Adanaspor, bu yıl üstümüzde-sayemizde... Ama Demirspor nerede? Hala Aytaç Bey'in iki dudağının arasında; dur-dur, git-git; düş-düş. O ne derse,o! ve Demirspor yıllardır aynı çizgide: başarızlık çizgisi.

Koca bir kent ona alternatif yaratamıyor; koca bir camia, Demirspor'u Demirsporlular yönetmelidir diyemiyor. Yıllar önce karşısında Demirsporlu rakip varken Adanasporlu olan, sonra on yıl kadar denge politikasıyla teraziyi sarsmayan Aytaç Durak ve heyeti, Demirspor'u kaybeden hanesine yazmakta hiç zorlanmıyor; çünkü ona "hop dur" diyen yok, çünkü o Demirspor'un derdinde değil sadece siyasi hesaplarının derdinde...

Demirspor, yıllardır kötü yönetiliyor. Aslında yönetilmiyor, idare ediliyor. Ne uzuyor ne kısalıyor. Olduğu yerde, birilerine muhtaç vaziyette tutuluyor.

Yorumlar

Adsız dedi ki…
bu olayın özü şudur; Aytaç Durak denen onutlu ve yüce şahsiyet büyük insan(!)seçimlerin yaklşaması nedeni ile hem Adanademirpsor taraftarı ve hemde adanaspor taraftarından oy koparmak için aklınca iki takımı elele çıkaracaktı. Adanasporun durumu kötüye samimi arkadaşı ,can yoldaşı (!)(menfaat yoldaşı) Mustafa Tuncel'e "siz adanaspora bu maçı verin nasıl olsa karabük'ü yenersiniz mersinide hallederiz" diyerek maçı adanaspora verdiler. karabükü yendi ama mersinle anlaşamadı. Mersin maçındada göremedim Onurlu (!) Aytaç Bey'i

Bu blogdaki popüler yayınlar

Adana Demirspor: 3 - Sivasspor: 0

Geçen sezonun tersine bu yıl süper bir başlangıç yaptık; üçer gollü, iki de iki. Geçen sezon Giresun'a karşı deplasmanda, Sivas'a da içeride can sıkıntısı yenilgiler almıştık. Onları da düşününce ayrı bir güzellik oldu... Böylece ilk kez Süper Lig'e iki galibiyetle başlamış olduk. Pazartesi maçlarıyla kesinleşecek olsa da yine ilk kez Süper Lig'te birinci sırayı gördük.  Takım cumartesi akşamı makine gibi çalıştı. Oyunu sürklase etti. Genelde sezon başı klişelerinden olan "henüz takım oturmadı/hazır değiliz" mazereti bu sene bize uğramamış oldu. Aynı teknik adam ve tamamen değişmemiş kadronun bunda payı büyük. Vargas'ın yokluğunda 11'e yerleşen Belhanda şansını iyi kullanıyor. Onyekuru-Akintola ile desteklenmiş hücum hattı iyi işliyor. Genelde maçlarda gol yeriz ama bu kez rakibe kaleyi kapattık, o açıdan da iyi bir performans oldu.  Geçen sezondaki çıtayı yukarı taşımak için mücadeleye devam!

Sezon Değerlendirmesi-II

 Oyuncular üzerinden bu sezona bakacak olursak, öncelikle yaz transferlerinde ses getiren Balotelli ve Belhanda ikilisinden başlamak gerekli sanırım.  Balotelli bütün tacizlere, önyargılara ve maç içinde hakemlerin veya rakip oyuncuların kışkırtmalarına rağmen verimli bir sezon geçirdi. Son haftadaki patlamasıyla beraber hem takımı hem ligin en golcü oyuncularından oldu. 18 lig ve 1 kupa golüyle iyi bir performans sergiledi. Golleri dışında da atakları yönlendirmesi, şut tehdidi ve rakip savunmayı yıpratmasıyla iyi bir forvetin yapması gerekenleri büyük oranda yaptı. Ama Malatya maçında olduğu gibi çok pozisyon kaçırdığı maçlarda da canımızı sıktı.  Belhanda ile ilgili duygularımı önceki yazılarda belirtmiştim. En son GS maçındaki yaptıklarıyla iyice gözümüzden düştü. Transfer olduğunda 10 gole ulaşsa yeter diye düşünüyordum; çok uzak kaldı o beklentiden. Onun dışında maç içindeki pas tercihleri, istikrarsızlığı ile bu sezonun en büyük hayal kırıklığı oldu diyebilirim. Benzer şekilde A

Fenerbahçe: 4 - Adana Demirspor: 2

 Yine hakemin hatalı kararlarının damga vurduğu maçta sezonun ilk yenilgisini aldık. Aleyhimize verilen yanlış penaltı, lehimize önce verilip sonra yanlış ofsayt kararı ile verilmeyen penaltı, rakip oyuncuya gösterilmeyen kartlarla birlikte iyi oynadığımız maçtan puan alamadık. Deplasman takımı gibi oynayarak hızlı hücumlarla ilk yarıda farkı ikiye çıkaran rakibe karşı ev sahibi gibi oynadık; iyi top yaptık, ilk dakikalardaki baskıyı iyi kırdık. İlk yarıda bir gol bulabilsek skor farklı olabilirdi. Yine de 3-0'dan sonra oyundan kopmayıp skoru 3-2'ye getirmek başarıydı. Tek kaleye döndürdüğümüz maç son dakikalardaki kırmızı kart ve 4. golle tamamlandı. Fenerbahçe'nin bu sene iyi yaptığı kolay skor bulma işini, zaten aksayan defansımızla durdurmamız kolay olmadı. Ligin en iyi top oynayan takımını izlemek için tribüne koşan Fenerbahçeliler, müthiş bir deplasman tribünü görerek evlerine döndüler; hafta içi maçta taraftarımız gece 1'e kadar tribünde bekletildi. Hafta içi bir