Ana içeriğe atla

Tarsusi kahve

Bakır cezvede, iki taşım Tarsusî kahvemi yaptım, Tarsus yollarını beklemeye başladım.

Arka fonda, Adana Demirspor'un 1967 kadrosu...

Demiryolları beni bu akşam Çukurova sınırlarına taşıyacak, eğer uygun görürse... Bizim yörenin en güzel mevsiminde... Derdim, epik bir memleket güzellemesi yapmak değil ama söylemeden de geçemeyeceğim, Pozantı'dan Belemedik'e doğru geçerken o metrelerce yükselikteki tepelerin zirvesinden geçen raylar size bir an denizi bile gösterir ki aşağısı silme yeşillik ve verimli Çukurova toprağıdır. Gerçi şimdi onları kıyı kesimlerinde kalmış kardeşleri, tatil siteleri ve alışveriş merkezlerine kurban edilmiş durumda...

Grupta en saygı duyduğum takım, sanırım Tarsus İdman Yurdu. Baba toprağı olmasının etkisi var tabii! Yıllardır memleket futbolun kıyısında bucağında kalmış ama kendi çağında önemli bir ekolü temsil eden, sırf adını korumak için gösterdiği çabayla bile takdire şayan bir ekip... TİY, 1923 tarihli bir camia olarak memleketin en eski kulüplerinden. '60lı yılların sonunda Orhan Şeref Apak'ın tazyikilyle, şehir takımları furyası patlayınca, TİY'in 3.lig'e alınmasının koşulu olarak adının Tarsusspor olarak değiştirilmesi isteniyor-istenmiyor baskı yapılıyor. Ancak kulübün eskileri buna direnerek adlarını koruyorlar. Ancak takımın adına dikilen gözler, bunla sınırlı değil, 1982 yılında Erkut Kuzeyman isimli bir işadamının başkanlığa gelmesiyle Tarsus İdman Yurdu Erkutspor olarak değişiyor isim. Mersin Demirspor'un da başkanlığını yapmış ve spor dünyasının içinden biri olan Kuzeyman, Feriköy'ü satın almaua niyetlenirken Tarsuslular tarafından ikna edilir ve TİY'in başına getirilir. Kuzeyman, takıma yoğun bir yatırım yapar, hatta futbol dışında Basketbol ve Kadın Hentbol takımları da kurar. TİY o sene şampiyonluğun eşiğinden döner. Ancak, bir başka hemşehrimizin yaşadığı macera gibi, Kuzeyman'ın elini çekmesiyle beraber, rüzgar diner ve geride kalanlar azgın selden kalan kumlar arasından yollarını bulmaya devam ederler.

Bilgiler, Özgür Daşlı'nın 80 yıllık Öykü: Tarsus İdman Yurdu kitabından.

Yorumlar

serdanka dedi ki…
Bir seni unutmadım bir de Demirspor'un 1967 kadrosunu!!! diyosun yani :) Disconnectus kardeşim ŞİMŞEKLERDE orda olacakmış aralarına karışıp bağıra çağıra maç izleyip, ailenle hasret giderip sağ salim dönmen dileğiyle şimdilik hoşçca kal :)
vertumnus dedi ki…
yazı muhteşem
kalecimizi forması muhteşem

Ankara Tayfası kapşonlusu düşünüyorduk, ön tarafı böyle yaptırsak?? demir kartallı??
tathar dedi ki…
vertumnus benden çok yaşayacak bende direkt kaleci formasına takıldım hakkatten enfes bir şeymiş. ankara tayfası için yaptırın bir tane de ben alırım.

Bu blogdaki popüler yayınlar

Sezon Değerlendirmesi-II

 Oyuncular üzerinden bu sezona bakacak olursak, öncelikle yaz transferlerinde ses getiren Balotelli ve Belhanda ikilisinden başlamak gerekli sanırım.  Balotelli bütün tacizlere, önyargılara ve maç içinde hakemlerin veya rakip oyuncuların kışkırtmalarına rağmen verimli bir sezon geçirdi. Son haftadaki patlamasıyla beraber hem takımı hem ligin en golcü oyuncularından oldu. 18 lig ve 1 kupa golüyle iyi bir performans sergiledi. Golleri dışında da atakları yönlendirmesi, şut tehdidi ve rakip savunmayı yıpratmasıyla iyi bir forvetin yapması gerekenleri büyük oranda yaptı. Ama Malatya maçında olduğu gibi çok pozisyon kaçırdığı maçlarda da canımızı sıktı.  Belhanda ile ilgili duygularımı önceki yazılarda belirtmiştim. En son GS maçındaki yaptıklarıyla iyice gözümüzden düştü. Transfer olduğunda 10 gole ulaşsa yeter diye düşünüyordum; çok uzak kaldı o beklentiden. Onun dışında maç içindeki pas tercihleri, istikrarsızlığı ile bu sezonun en büyük hayal kırıklığı oldu diyebilirim. Benzer şekilde A

Adana Demirspor: 3 - Sivasspor: 0

Geçen sezonun tersine bu yıl süper bir başlangıç yaptık; üçer gollü, iki de iki. Geçen sezon Giresun'a karşı deplasmanda, Sivas'a da içeride can sıkıntısı yenilgiler almıştık. Onları da düşününce ayrı bir güzellik oldu... Böylece ilk kez Süper Lig'e iki galibiyetle başlamış olduk. Pazartesi maçlarıyla kesinleşecek olsa da yine ilk kez Süper Lig'te birinci sırayı gördük.  Takım cumartesi akşamı makine gibi çalıştı. Oyunu sürklase etti. Genelde sezon başı klişelerinden olan "henüz takım oturmadı/hazır değiliz" mazereti bu sene bize uğramamış oldu. Aynı teknik adam ve tamamen değişmemiş kadronun bunda payı büyük. Vargas'ın yokluğunda 11'e yerleşen Belhanda şansını iyi kullanıyor. Onyekuru-Akintola ile desteklenmiş hücum hattı iyi işliyor. Genelde maçlarda gol yeriz ama bu kez rakibe kaleyi kapattık, o açıdan da iyi bir performans oldu.  Geçen sezondaki çıtayı yukarı taşımak için mücadeleye devam!

Fenerbahçe: 4 - Adana Demirspor: 2

 Yine hakemin hatalı kararlarının damga vurduğu maçta sezonun ilk yenilgisini aldık. Aleyhimize verilen yanlış penaltı, lehimize önce verilip sonra yanlış ofsayt kararı ile verilmeyen penaltı, rakip oyuncuya gösterilmeyen kartlarla birlikte iyi oynadığımız maçtan puan alamadık. Deplasman takımı gibi oynayarak hızlı hücumlarla ilk yarıda farkı ikiye çıkaran rakibe karşı ev sahibi gibi oynadık; iyi top yaptık, ilk dakikalardaki baskıyı iyi kırdık. İlk yarıda bir gol bulabilsek skor farklı olabilirdi. Yine de 3-0'dan sonra oyundan kopmayıp skoru 3-2'ye getirmek başarıydı. Tek kaleye döndürdüğümüz maç son dakikalardaki kırmızı kart ve 4. golle tamamlandı. Fenerbahçe'nin bu sene iyi yaptığı kolay skor bulma işini, zaten aksayan defansımızla durdurmamız kolay olmadı. Ligin en iyi top oynayan takımını izlemek için tribüne koşan Fenerbahçeliler, müthiş bir deplasman tribünü görerek evlerine döndüler; hafta içi maçta taraftarımız gece 1'e kadar tribünde bekletildi. Hafta içi bir