Ana içeriğe atla

Rüyalardan...




Kelimeler kullanarak anlatılması zor bir sevda bizimkisi...
Bizimkisi aslında insanın kuru eliyle terli coğrafyasına dokunması yarinin...
Aslında böyle anlatılınca anlaşılmıyor, anlatılabilme olasılığı aklımdan bile geçmiyor. Sadece kelimeler uçuşuyor kafamda, sadece kelimeler...

Bu gönderiyi neden yapıyorum diye kendime bile sormuyor değilim ama bir rüya gördüm bunu anlatmak istiyorum dilim döğdüğünce, benim gibi hisseden insanlar topluluğuna;

Rüya sulu sepken bir yağmur gibi birden başlıyor...

"...üzerimde forma-atkı kombinasyonu var ama ağzımda acı bir tütün sevdası alev alev yakarken bedenimi koşuyorum tanıdıklığı çok olmayan bir sokakta... Bir bakkal veya büfe arıyorum sigara dumanını derin derin içime çekebilme ihtimali için... Ama nedense tabelaların üzerinde yazan hiçbir kelime ne aşikar nede anlamlı geliyor... Gariplikler burda başlıyor işte... Ancak derinden derinden bağırışlar, marşlar çalınıyor kulağıma ŞİMŞEKLER diyorum kendi kendime... Sonra buluyorum bir market giriyorum... Sigara alıcam adamdan ama ingilizce konuşuyorum, adamda bozuk bir lehçe ile konuşuyor ama anlaşıyoruz, tam o sırada dışardan "Herşeyimi verdim" bestesi çalınıyor kulağıma gürül gürül... Hemen atlıyorum dışarıya... Herkes orda herkes tanıdığım bütün güzel insanlar orda... Mustafa-Yavuz ikilisi bana sitem ediyor kayboldun zannettik diyorlar, bende tanıyorum burayı merak etmeyin diyorum... Yürümeye başlıyoruz hep beraber... Bir sokağa giriyoruz çok ama çok tanıdık bir sokak eski bir anı kırıntısından kalma... Sonra bir meydana çıkıyoruz... Ama meydan daha tanıdık... O heykeli görünce tanıyorum San Jose Meydanını... Güzel Madrid tüm ihtişamı ile karşımızda..."

Bu rüya için ne denir ne yorum yapılır bilmiyorum. 2001 senesinin haziran ayında İspanya'daydım... Inter-rail ile gitmiştim belki ordan bir hissiyat zuhur etti bu rüyayı gördürdü. Yada abdala malum olur oldu, öyle oldu...

Bu rüya üzerine birde hiç haberim olmamasına rağmen birde Getafe'nin maçından haberdar oldum tam oldu. Bayern Münih ile deplasmanda 1-1 berabere kalmış. Madrid'de bir semt takımı olmasına rağmen UEFA kupasının en iddialı takımlarından birini zor durumlara sokması insanın içini biraz daha garip yapıyor. Getafe hakkında ilginç bir hikaye var onu da sonra blog'a yazma ihtimalim belirdi, başka bir hayatta görüşmek üzere dostlar...




[Not : Geçende bir taksici abimizle derin bir sohbete girdik kendisi Konyalı olduğunu söyledi sonra Konyasporla ilgili ilginç ve üzerine düşünülesi bir anektod aktardı, Konyasporun eski ismi "Konya Demirspor"muş. Adamların bize olan ilgisi ve alakası daha farklı bir boyut kazandı zannımca]


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Ben Bunu Hak Ettim...

Bugüne kadar yazdığım en zor yazılardan biri bu.  Yanımda küçücük iki çocuk vardı maçta, sevdim onları öptüm. Hatta babası yorulmuştu da aldım onu omzuma maçı bir süre birlikte izledik. O esnada çocuğun nasıl heyecanlandığını gördüm. Bacakları kasılıyordu, boynumun sıkıştığını hissettim. Sonra bağırdı ve akabinde ellerini vücudunu titreme alacak kadar sıktı. Bu çocuk sanırım 4,5-5 yaşlarındaydı. Tam benim kızımın yaşlarında. İşte o anda aslında anlamalıydım hak ettiğimi bu belayı. Çünkü ben de çocuklarımı bu acıya götürüyorum. Onlar acıya doğru yürürken, ben her Demirspor deyişlerinde mutlu oluyorum. Her mavi-lacivert deyişlerinde mutlu oluyorum. Onlar da bana başarı videosu gönderiyorlar.   Ben böyle bir babayım işte. Çocuklarının bu tür videolarına bakıp, duygulanan mutlu olan bir babayım. Onlara mavili, armalı kıyafetler alıp ellerimle uçuruma götüren bir babayım. Tabi ki Allah belamı verecek.  Kendi isteğim dışında görev yerim değiştirildi. Ailem paramparça oldu. Ta

NE OLDU SİZE?

En sonda söyleyeceğimi en başta söyleyeyim. Bu bir tribün yazısıdır. Tribünlere yazılmıştır. Demirspor tribünlerine.  Sasa Polyester Sanayi A.Ş.  Baştuğ Metalürji San. A.Ş.  Beyteks Tekstil San. Tic. A.Ş.  Elita Gıda San. Tic. A.Ş.  Abdioğulları Plastik Ambalaj San. A.Ş.  Dioki Petrokimya San. A.Ş.  Güney Çelik Hasır ve Demir Mamulleri San. Tic. A.Ş. Bu şirketler ISO kayıtlarına göre Türkiye’nin en büyük 300 firması içinde Adana’da faaliyet göstermekte olanlar.  Bu şirketlerden bir tane forma reklamı aldık mı?  Stad sponsorluğu?  Ne bileyim altyapı desteği?  Kim takımı fonluyor?  Murat Sancak ve ilişkili şirketleri, çevresi vesilesi ile kulübe kazandırdığı sponsorlar.  Adana bu, Demirspor bu. Bunu unutmamak gerekir. Ben Murat Sancak’ı bir başkan, bir ağabey olarak çok seviyorum ve çok takdir ediyorum. Kulübümüz üzerindeki emeklerini asla yok sayamam. Benim diyen Adanalıdan, benim diyen Demirsporludan daha fazla katkısı var kulübe.  Bugün dünya yıldızı futbolcu alırız almayız ama bekley

Adana Demirspor: 4 - Beşiktaş: 2

 Adana Demirspor varsa umut vardır. 3. kalecisi, yedek oyuncusu, sahası, tribünü fark etmez; Demirsporlu devam eder! Bugün 4-0'a getirdiğimiz maçtan iki farklı galip ayrıldık. İç sahadaki kayıpsız gidişat devam etti. 3. haftanın erteleme maçında, öncesinde hafta sonunun kaleci ve kırmız kart krizlerinin damga vurduğu, maç içinde ilk golü atan Belhanda'nın da fenalaşıp oyuna devam edemediği, 2008'li yedek kaleci, 2005'li yedek oyuncularla kadroyu tamamladığımız günde yine skor üretmeyi bildik; yediğimizden fazlasını attık. İşte kazanmanın yolu bu! Belhanda, Niang, Emre Akbaba ve Yusuf Erdoğan'la fileleri sarstık. Niang'ın dördüncü, Yusuf Erdoğan'ın üçüncü golleri oldu. Bu lige damga vuracağımızı biliyorduk; öyle olmaya devam ediyor.