Ana içeriğe atla

Nasıl Şampiyon Olduk?

Daha 1 ay öncesine kadar şampiyonluğa hiç birimiz inanmazken; play-off'a gitsek ne olacak sanki diye hayıflanırken; futbolculara güvensizliğimiz had safhada ve yönetimin beceriksizliği tüm umutlarımızı karartırken, haziran ayına şampiyon olarak girdik!

Nasıl oldu? 1 ay içinde herşey nasıl tersine döndü?

Görünen neden: Futbolcular oynamaya karar verdi! Yönetimin ödemeleri zamanında yapmaması, kaynak bulamaması onları dağıtmadı birleştirdi. Bu birleşimde tabii ki Ercan Albay'ın tavrı, duruşu çok önemli. Takıma sezon başından beri ihtiyaç duyulan disiplini Ercan Hoca sağladı. Futbolculara "bu işi başarabilirsiniz" inancını o verdi. Tribünün, yönetim ya da futbolculardan önce Ercan Hoca'ya güvenmesi de bundan kaynaklanıyor...

Aslında birkaç maç kazanmak, o kadar da zor değilmiş, değil mi? Oyunu tutup biraz fazla efor sarfedip, gerektiğinde kapanıp kaleyi avunup gerektiğinde yoğun presle rakibi boğmak, öyle çözülmez matematik problemi değilmiş...

Futbolcular keşke maç seçmeyip, mesajlarını sahada değil en son yaptıkları gibi basın açıklamaları ile verselerdi... O zaman Eyüp'e, Ünye'ye yenilirken onlar hakkındaki sözlerimizi birazdaha düşünerek yazardık. Düşünsenize, Ünye'den 0 puan aldık ve sadece o maçları kazansak doğrudan çıkabilirdik. Gruptaki ilk 6 takıma gösterdiğimiz performansı ne yazık ki düşme potasındakilere gösteremedik. Neyse ki son haftalardaki fikstür avantajımızı da iyi kullandık.

Peki futbolcular oynamaya nasıl ve neden karar verdi? Futbolcuları paraların ödenmemesi ve Albay dışında motive ede nbirşey oldu mu? Bunu neet olarak bilmek mümkün değil; sadece spekülasyon yapabiliriz.

Bu spekülasyonda, yönetime biçilecek rol en düşük seviyede. Bu başarıda yönetimin rolü yok denecek kadar az. Bugüne kadar gösterdikleri dağınık tavırlar, ne yaptığını bilmez uygulamalar, verdikleri çelişkili kararlarla yönetimin bizzat kendisi şampiyonluk beklentisinde değildi.

Başta Ercan Hoca'ya, sonra asıl güçlerini göstermeye karar vern topçulara çok teşekkür ederiz! İşini yapana saygımız sonsuz... Demirspor tarihine geçtiniz, var olun!

ve Yönetim... Bu ay içindeki kongreye kadar hsabınızı kitabınızı yapın; ne yapacağınıza karar verin. Bu takımın, bu inancın devam etmesi için gerekenleri yapın!

Yorumlar

mstf ciki dedi ki…
yönetimin rolü olmadıgı cok ama cok acık bir durum. en basitinden ercan hocanın takıma gelişinin neden haftalar sonra oldugunu ögrenmek gerekir? şampiyon olunca herseyi mükemmel göstermek zaten anlamsız olurdu cok güzel bir yazı olmus yavuz abi. birşey daha belirtmek isterim benim görüşüme göre şampiyonluk ercan hocanın geldigi haftaki tesis ziyaretinde ve bence bu konuşmadan sonra geldi şampiyonluk http://www.youtube.com/watch?v=lM43vtYuFkw ... bu şampiyonluk yıllarca gözü yaşlı bekleyen her yerde Demispor sevdasını haykıranların şampiyonluğudur... futbolculara gelince de ne olursa olsun emeklerine yüreklerine ayaklarına sağlık... onları belediye kapılarına götürenlere antrenmana cıkamayacak duruma getirenlere inat şampiyon oldular. Bu başarıyı sahiplenmeye calısan ve demirsporu kendine muhtac bırakan belediye baskan vekilinin de samimi olmadıgını düşünmekteyim. Son maçta ortaya cıkan milletvekillerininde... Kimse Demispordan büyük değildir. Bu başarı sadece taraftarın ve futbolcularındır...
yavuzy dedi ki…
Milletvekili meselesine ayrıca değinmek gerek; evet. Aylarca bu takımdan bihabeer yaşayıp tvlerin foto makinelerinin önünde şov yapmakla olmaz bu işler...

Bu blogdaki popüler yayınlar

Nesrin'in Hikayesi : "15 Saat 47 Dakika…Ve Toprak…"

Ön-Not: Nesrin Olgun Aslan’ın hikayesini yazmaya başladığımda kimi zaman soğuk bir suyun ve karanlığın içinde, kimi zaman sonunda varabildiğim bir kıyıda hissettim kendimi. Yazmaya devam ederken önce zor tutuyordum gözyaşlarımı, bir noktadan sonra akmaya başladı hepsi. Yazımı, ağlayarak bitirebildim ancak…Kendisinin web sitesinden (http://www.nesrinolgun.com) ve dönemin Hürriyet Londra Temsilcisi Faruk Zapçı’nın anılarından yararlandım, teşekkürlerimi sunuyorum…Çok uzatmadan, Nesrin’in Hikayesi’ne başlıyorum… 1964 Adana Yüzme havuzunun kenarında 7 yaşında kara kuru bir kız çocuğu duruyor. Havuzun içinde Adana Demirspor Kulübü yüzücüleri. Erkekler çoğunlukta. Küçük kız etrafına bakıyor. Sadece 4 kız çocuğu var. Nesrin, Adana Demirspor’un 4 kızından biri oluyor o gün…Giriyor havuza. 1973 – 1975 Adana Nesrin, 16 yaşında. Yüzüyor. 7 yaşında girdiği havuzdan, kısa mesafede 100’e yakın madalya ve şilt çıkartıyor. Kışları masa tenisi oynuyor, Türkiye 2.liği, Türkiye 3.lüğü var. 17 yaşında mar...

Sahadan Çekildik

 Ligden düşerken bile şeklimiz belli, çünkü Alemin Delikanlısı Adana Demir... Galatasaray maçındaki kör göze parmak penaltı kararı rezaletine karşı, yönetim takımı sahadan çekti. Son 2 sezondur rezalet yönetimimiz, aleyhimize hakem hatalarını kolaylaştırıyordu. İki yanlış bir doğru etti. Türk futbolunun her yerden dökülen imajına, yıkılan bir Demirspor karşı çıkabilirdi sadece. O da oldu, biz yaptık! Bundan sonra İstanbul takımlarınızla size iyi eğlenceler...

Sezon Değerlendirmesi

 Bu sezon için saha içini konuşmak anlamsızdı ama yine de söylemek gerekir ki sahadaki mücadele o kadar da kötü değildi. Geçen sezon 2. ve 3. lig takımlarında kiralık oynayan oyuncularımızla idare ettik. Son haftalarda sahaya çıkacak kadroyu zor tutturduk. Sezon başıyla sonu arasında kadroda büyük değişimler oldu. Bütün bunların sorumlusu, paraları ödemeyen Murat Sancak ve yönetimiydi. Bir yerde patlama yapar diye umut bağlamadığımız genç oyuncular maçların belli anlarına kadar direnci ayakta tuttular. Ancak son bölümlerde oyundan düştük; kadro derinliği olmadığı için de en ufak kişisel hata, sakatlık ya da kart cezaları sonuca direkt etki etti. 2-0'dan öndeyken kaybettiğimiz maçlar oldu. Tabii rakiplerin bizim maçı çeviremeyeceğimizin farkında olmaları, her halükarda kazanırız düşünceleri kendi adlarına tempoyu yükseltmelerini engellemiş olabilir. Yine de şans faktörü yanımızda olsa puan alacağımız bir kaç maç daha vardı diye düşünüyorum. Sezon başında yazdığım gibi, şerefli mağlu...