Ana içeriğe atla

Kayıtlar

İç Sahadaki En Ağır Yenilgi

 Kötü giden sezonun en ağır darbesi, şimdilik, kendi sahamızda aldığımız 6-1'lik yenilgi. Hemen hemen her sezon düşen takıma maç kaybedilir ama böylesi yaşanmamıştı. 3 sezonluk Süper Lig deneyiminde böyle bir durum zaten yoktu ama yakın geçmişte bile böyle büyük bir yenilgi olmadı. 94-95 sezonundaki önceki Süper Lig deneyiminin sonlarında Gençlerbirliği'nden 7 gol yemiştik Adana'da. Moşe'li, Kona'lı, Tarık'lı o kadro zaten fırtına gibi esiyordu.  Kendi sahamızda 5 farklı yenildiğimiz son maç, 2014-15 sezonunun son maçı, Altınordu karşılaşmaşı. Cengiz Ünder'in hala Altınordu'da olduğu o maçta o da bir gol atmıştı.  6 yediğimiz Antep ise bu sezon 10 maçta gol bile atamadı. 36 maçta 40 golleri vardı. En son 2018-2019'da son sırada küme düşen Karabük'e 6 atmışlardı... Bu ağır yenilgiye rağmen resmi Başkan Metin Korkmaz tek kelime açıklama yapmıyor. Eski Başkan Murat Sancak, twitterda öfke patlamaları yaşıyor. Yaptığı açıklamalardan yarın vazgeçse kim
En son yayınlar

Rezalet

 Ligte kaldık diye sevinirken Antep'e kendi sahamızda ağır bir skorla yenildik. Hakem Bitigen'le zaten kazanamıyorduk. Üstüne eklenen ağır skor ise bizimle ilgiliydi. Yağmur nedeniyle duran maçta, Balotelli'nin kırmızısıyla dağılan takım -daha doğrusu sahadaki oyuncular- bu havada stada gelen taraftarı, kendilerine sabırla destek veren herkesi çok üzdüler. Hikmet Karaman'ın çıkardığı kadro, değişiklikleri zaten hep sorunluydu. Bugün de dağılan oyuncuları toparlayamadı.  Asıl sorumlu, ligin ortasında takıma el bombasını bırakan eski Başkan Murat Sancak. TFF'yle olan haklı mücadelesi, takımı darmadağın etmesiyle gölgelendi. Artık takımın durumuna dair hesap verin Sayın Başkan, kenara çekilin ya da şirket içindeki sorumluluğu üstlenerek borcunuzu ödeyin. 

Antep Maçının Hakemi Abdulkadir Bitigen

 Bu hafta maçımıza Abdulkadir Bitigen atandı; dijital atamanın yapay zekanın nokta atışı muhteşem! Bir kaç haftadır genç ve yeni hakemlerle görece daha sorunsuz, hakemin konuşulmadığı maçlar yaşarken, şimdi Türk hakemlerinin en mimli isimlerinden biriyle baş başayız yine... Sahip olduğu mim, pek de olumlu değil, hepimizin malumu. Demirspor bu hakemle maç kazanamıyor. Arda Kardeşler gibi, Ali Şansalan gibi bu kategorinin öne çıkan isimlerinden biri Bitigen. Sorunlu futbolumuzun baş aktörleri olan sorunlu hakemlerin Demirspor'a en çok sorun çıkaranı iş başında... Babadan oğula geçen tartışmalı hakem dünyamızın prenslerinden. Büyütülmüş takımlarınızı korumak için kurduğunuz sistemde, o takımlarla oynadığımız maçlarda devreye girerdi. Şimdi düşme hattını ilgilendiren bir maçta görevde. Düşme potasını ilgilendiren bir diğer maçta da yine Ali Şansalan'ın görüyoruz, Hatay-Ankaragücü maçında. Dijital zekanız, sizin yapay gündemlerinizin esiri olmuş anlaşılan...

İstanbulspor: 0 - Adana Demirspor: 1

 İlk deplasman galibiyetimizle birlikte bu sezonu büyük oranda tamamladık. Gol, maçın başlarında Yusuf Barasi'den. Sevinsek mi üzülsek mi bilemiyorum ama en azından son haftalara rahat girmek iyidir.  Düşen takımlara puan verme eğilimimiz olduğu için taraftar olarak rahat başlamadığımız bir maçtı. İlk maçta da 2-0 öne geçmişken 2-2'ye gelen bir maç vardı; uzun süre puan alamayan rakibe o maçta puan vermiştik. Kadroda önemli eksikler vardı; Yusuf Sarı, Emre Akbaba, Semih Güler, Gravillion yoktu bugün. Sonuçta maçın başında işi sıkı tutup, sonrasında rölantide oynadık.  Sezonun detaylı analizi gelecek tabii ki daha sonra ama bu kadro kalitesiyle, kötü ligte orta sıralarda yer almak çok da kötü bir durum değil. İyi başlayan lig kötü devam etti ve olabilecek en iyi şekilde bitti. Kötünün iyisi diyelim. Sezon ortasında düşüyoruz diye dertlenen arkadaşlar rahatlayabilir.

Kimsenin İkinci Takımı Değiliz

 Dünkü maçta, muhteşem koreografi dışında gündem olan bir iki konu daha vardı; onlara dair de yazmak istedim.  Öncelikle maç öncesi seremonide Adana Demirspor formasıyla GS'li oyuncuların önünde duran bir kardeşimizin ellerini kulaklarına götürerek yaptığı, Icardi gol sevinci hareketi... Demirspor formasıyla yapılan bu hareket hoş olmadı. Suçu onda aramak mümkün değil; içinde yetiştiği başarıya tapan ve 3 büyütülmüşlerin hegemonyasındaki popüler kültür çamuru, onu oradan çıkaramayan ailesi ve çevresi asıl suçlu. Pek çoğumuz yaşamı boyunca bu yoldan geçti. Umarım o da, yolu demiryoluna, oradan maviliklere çıkan herkes gibi Adana Demirspor zehrini aldıktan sonra başka arayışlardan uzak kalır.   Sahaya çıkarken ona bu hareketi yapmasını telkin eden her kimse, bu kardeşimize iyilik değil kötülük yaptı; sadece ona da değil hepimize. Kentin kimliğini, kendi kimliğini başkalarına emanet kimselerden bize iyilik gelmez. Sahaya çıkmak için seçilmiş bu çocuğumuz, büyük ihtimalle kulüp içinde