Ana içeriğe atla

1'den 2

 Son iki iç saha maçında öne geçip, ilk yarıyı önde tamamlayıp maçları kaybediyoruz. İddaa tabiriyle 1'den 2 olan maçlar. Bahis oranları çok yüksek ihtimaller. Sosyal medyada buna para yatıran kişiler olduğu söyleniyor. En yakından en uzağa kim varsa; Adana Demirspor'un başarısızlığından para kazanıyorsa, Allah onları bildiği gibi yapsın... Demirspor'a emek, zaman ve para harcayanlar her zaman başımızın tacı oldu. Demirspor'dan para kazanan futbolcusu, teknik direktörü de öyle. Ama konumlarını kötüye kullananları da her zaman kötü andık ve anmaya devam edeceğiz. Kim olursa olsun...

Saha içini konuşmak anlamsız olsa da yine de ortada bir takım var; onu takip ediyoruz, armayı renkleri seviyoruz ve dahası futbolu seviyoruz. Sahaya çıkan herkes bize futbolculuğunun en üst noktasını göstermek zorunda, çünkü Adana Demirspor forması giyiyorlar. Takımın kapasitesi bu deyip işin içinden çıkamayız; kapasiteyi mümkün olan en yüksek seviyeye çıkarmaları gerekiyor. Burada da teknik ekip devreye giriyor. Herkes işini yapıyor, eyvallah; ama elinden gelenin en iyisini mi yapıyor, orası tartışmalı. Beklentimiz daha iyi yapmaları. Sezonun daha başı ve oynayacak çok maç var. Sahaya çıkılıyorsa, bunun hakkını vermek lazım.

Maça iyi başlayıp gol bulmaya başlamak 10 hafta sonra sevindiğimiz noktalar. Şanssızlık ve becerisizlikle karışık şerefli mağlubiyetlerin, maç içinde kolay kırılmaların ve maçtan düşmelerin, rezalet noktasına varmadan toparlanması gerekiyor. Takım 60. dakikadan sonra bitiyor. Sezon öncesi fizik kondisyon iyi yüklenmemiş belli ki. 1 yılı aşkın süredir yan toptan kafa gol şeklinde skor alamıyoruz. Bu maçta iki gol de yan topun yarattığı karambolden oldu ama aylardır net bir kafa vuruşu göremiyoruz. Bu eksikler takımdaki diğer kaostan bağımsız ele alınmalı. Bir takım neden haftalardır kornerden gol atamaz?

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Nesrin'in Hikayesi : "15 Saat 47 Dakika…Ve Toprak…"

Ön-Not: Nesrin Olgun Aslan’ın hikayesini yazmaya başladığımda kimi zaman soğuk bir suyun ve karanlığın içinde, kimi zaman sonunda varabildiğim bir kıyıda hissettim kendimi. Yazmaya devam ederken önce zor tutuyordum gözyaşlarımı, bir noktadan sonra akmaya başladı hepsi. Yazımı, ağlayarak bitirebildim ancak…Kendisinin web sitesinden (http://www.nesrinolgun.com) ve dönemin Hürriyet Londra Temsilcisi Faruk Zapçı’nın anılarından yararlandım, teşekkürlerimi sunuyorum…Çok uzatmadan, Nesrin’in Hikayesi’ne başlıyorum… 1964 Adana Yüzme havuzunun kenarında 7 yaşında kara kuru bir kız çocuğu duruyor. Havuzun içinde Adana Demirspor Kulübü yüzücüleri. Erkekler çoğunlukta. Küçük kız etrafına bakıyor. Sadece 4 kız çocuğu var. Nesrin, Adana Demirspor’un 4 kızından biri oluyor o gün…Giriyor havuza. 1973 – 1975 Adana Nesrin, 16 yaşında. Yüzüyor. 7 yaşında girdiği havuzdan, kısa mesafede 100’e yakın madalya ve şilt çıkartıyor. Kışları masa tenisi oynuyor, Türkiye 2.liği, Türkiye 3.lüğü var. 17 yaşında mar...

Sahadan Çekildik

 Ligden düşerken bile şeklimiz belli, çünkü Alemin Delikanlısı Adana Demir... Galatasaray maçındaki kör göze parmak penaltı kararı rezaletine karşı, yönetim takımı sahadan çekti. Son 2 sezondur rezalet yönetimimiz, aleyhimize hakem hatalarını kolaylaştırıyordu. İki yanlış bir doğru etti. Türk futbolunun her yerden dökülen imajına, yıkılan bir Demirspor karşı çıkabilirdi sadece. O da oldu, biz yaptık! Bundan sonra İstanbul takımlarınızla size iyi eğlenceler...

Sezon Değerlendirmesi

 Bu sezon için saha içini konuşmak anlamsızdı ama yine de söylemek gerekir ki sahadaki mücadele o kadar da kötü değildi. Geçen sezon 2. ve 3. lig takımlarında kiralık oynayan oyuncularımızla idare ettik. Son haftalarda sahaya çıkacak kadroyu zor tutturduk. Sezon başıyla sonu arasında kadroda büyük değişimler oldu. Bütün bunların sorumlusu, paraları ödemeyen Murat Sancak ve yönetimiydi. Bir yerde patlama yapar diye umut bağlamadığımız genç oyuncular maçların belli anlarına kadar direnci ayakta tuttular. Ancak son bölümlerde oyundan düştük; kadro derinliği olmadığı için de en ufak kişisel hata, sakatlık ya da kart cezaları sonuca direkt etki etti. 2-0'dan öndeyken kaybettiğimiz maçlar oldu. Tabii rakiplerin bizim maçı çeviremeyeceğimizin farkında olmaları, her halükarda kazanırız düşünceleri kendi adlarına tempoyu yükseltmelerini engellemiş olabilir. Yine de şans faktörü yanımızda olsa puan alacağımız bir kaç maç daha vardı diye düşünüyorum. Sezon başında yazdığım gibi, şerefli mağlu...