Ana içeriğe atla

Sivasspor: 1 - Adana Demirspor: 1

 Aynı sorunlar devam ediyor; kaleye gelen ilk top gol olurken, karşı karşıya net pozisyonları kaçırıyoruz. Deplasmanda 1 puan iyi olsa da skoru çevirebilecek oyunu oynadık. Oyuncuların kısmen bencilliği, kısmen beceriksizliği ile ancak son dakikada Balotelli'nin penaltı golüyle puanı kurtardık. Pozisyonda Assombalonga'nın driplingi tabii ki etkiliydi. 

Diğer puan, her türlü rezilliği, çirkefliği, aldatmacayı utanmadan sergileyen Anadolumuzun yerli futbolcularının oldu. Yazık, günah... Efendiliğiyle futbolumuzda yer etmiş Rıza Hoca'nın futbolcularını böyle motive ettiğini düşünmek istemiyorum. Hakemin onca kötü niyete rağmen stresi iyi yönettiğini söylemek mümkün.

Uzun haftalar sonra sahaya dönen Akintola, direkt kırmızı kartla iki hafta daha takımı yalnız bırakacak. Belhanda'nın yedek soyunması daha iyi görünüyor ancak hala oyunu değiştirecek katkıyı vermekten çok uzak.

Vargas'ın şutu, Balotelli'nin ve yine Vargas'ın karşı karşıya atamadığı toplar kendi hanemize başarısızlık. Ancak topu ileri taşıma ve her maç golü düşünmek, umut veriyor. Ancak Ferhat'ın da toparlanması, bu umudun en geriden başlamasını sağlayacak. Futbolcular arasında top ve görev paylaşımının hafta içi daha iyi çalışılması lazım. Yer yer oyuncuların birbirine el kol yapması da gözden kaçmadı. Maç içinde sakin kalabildiğimiz ölçüde ayakta kaldığımızı gördük bu maçta. Sonuna kadar mücadele ve takım içi birlik! Başka yol yok.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Nesrin'in Hikayesi : "15 Saat 47 Dakika…Ve Toprak…"

Ön-Not: Nesrin Olgun Aslan’ın hikayesini yazmaya başladığımda kimi zaman soğuk bir suyun ve karanlığın içinde, kimi zaman sonunda varabildiğim bir kıyıda hissettim kendimi. Yazmaya devam ederken önce zor tutuyordum gözyaşlarımı, bir noktadan sonra akmaya başladı hepsi. Yazımı, ağlayarak bitirebildim ancak…Kendisinin web sitesinden (http://www.nesrinolgun.com) ve dönemin Hürriyet Londra Temsilcisi Faruk Zapçı’nın anılarından yararlandım, teşekkürlerimi sunuyorum…Çok uzatmadan, Nesrin’in Hikayesi’ne başlıyorum… 1964 Adana Yüzme havuzunun kenarında 7 yaşında kara kuru bir kız çocuğu duruyor. Havuzun içinde Adana Demirspor Kulübü yüzücüleri. Erkekler çoğunlukta. Küçük kız etrafına bakıyor. Sadece 4 kız çocuğu var. Nesrin, Adana Demirspor’un 4 kızından biri oluyor o gün…Giriyor havuza. 1973 – 1975 Adana Nesrin, 16 yaşında. Yüzüyor. 7 yaşında girdiği havuzdan, kısa mesafede 100’e yakın madalya ve şilt çıkartıyor. Kışları masa tenisi oynuyor, Türkiye 2.liği, Türkiye 3.lüğü var. 17 yaşında mar...

Ben Bunu Hak Ettim...

Bugüne kadar yazdığım en zor yazılardan biri bu.  Yanımda küçücük iki çocuk vardı maçta, sevdim onları öptüm. Hatta babası yorulmuştu da aldım onu omzuma maçı bir süre birlikte izledik. O esnada çocuğun nasıl heyecanlandığını gördüm. Bacakları kasılıyordu, boynumun sıkıştığını hissettim. Sonra bağırdı ve akabinde ellerini vücudunu titreme alacak kadar sıktı. Bu çocuk sanırım 4,5-5 yaşlarındaydı. Tam benim kızımın yaşlarında. İşte o anda aslında anlamalıydım hak ettiğimi bu belayı. Çünkü ben de çocuklarımı bu acıya götürüyorum. Onlar acıya doğru yürürken, ben her Demirspor deyişlerinde mutlu oluyorum. Her mavi-lacivert deyişlerinde mutlu oluyorum. Onlar da bana başarı videosu gönderiyorlar.   Ben böyle bir babayım işte. Çocuklarının bu tür videolarına bakıp, duygulanan mutlu olan bir babayım. Onlara mavili, armalı kıyafetler alıp ellerimle uçuruma götüren bir babayım. Tabi ki Allah belamı verecek.  Kendi isteğim dışında görev yerim değiştirildi. Ailem param...

Demirspor Taraftarı Ayakta

 Adana Demirspor taraftarı, kendisini küme düşürmekle tehdit eden eski Başkanlarına karşı yaptığı açıklamalarla tavrını gösterdi. Umut Düşkün'ün başlattığı açıklama silsilesi, Şimşekler Grubu 'nun diğer liderleri, Ankara Tayfası , İzmir Tayfası ve diğer oluşumların net tavırları ile güçlendi. Ortak ses, kimse Demirspor'dan üstün değildir ve Demirspor tribünüyle vardır şeklindeydi. Yıllardır alt liglerde mücadele etmiş bir camiaya bu tehdit sökmedi.