Ana içeriğe atla

Yeniden, ivme

 Altay maçıyla kaybettiğimiz ivme, devamında deplasmanda berabere kalıp 2 puan daha kaybettiğimiz Ümraniye maçıyla devam etti. Daha sonra içeride 10 kişi kalmış zayıf Bandırma'yı yensek de henüz bir hava yakalamış gibi görünmüyorduk. Bu maç, teknik direktör Samet Aybaba ile de ilk maçımızdı. 

Bu hafta deplasmanda Samsunspor'u yenerek, kaybettiğimiz havayı yeniden yakaladık. Geçen hafta da 1 puanı zor kurtaran rakip karşısında derli toplu bir takım vardı. Bu ligte yabancıların önemi kadar, bir hava yakalamak ekstra önem taşıyor. Yeni teknik direktörler bu havayı ilk haftalarda yaratır. Önemli olan bunu kalıcı hale getirmek. Geçmişinde takım başarısı açısından kayda değer bir tarihi olmasa da Samet Aybaba hem futbol tecrübesi, hem İstanbul deneyimi, hem Adanalılık tavrıyla tecrübeli bir isim. Daha önce sportif direktör olarak da takıma hizmet etmişti. Bilgisini ve deneyimini takımı toparlamak için kullanabilir umarım.

Pa Dibba'nın top kullanma becerisini gol olarak kayda değer bir etkiye çevirmesi önemli. Sinan ve Şahin gibi ekstra katkılara, sonradan oyuna girip destek veren Emircan'ı da eklemek gerek. Sezon başından beri sorun, kişisel katkıların kısa süreli olması ve taktiksel bir başarıya dönüşmemesiydi.

Esasen sorun, bize gelen kaliteli oyuncuların sahaya bu özelliklerini yansıtamamaları. Bunun nedeni, futbolculara net bir mesaj veren teknik ekip ve yönetim birlikteliğinin olmaması. Futbolcu yukarı bakıyor ve mesajı alıyor. Olsa da olur olmasa da... Bu ikinci seçeneği ortadan kaldıran yönetim-teknik ekip dayanışması gerekli. Bunlar olursa, futbolcu da "ya olacak ya olacak" denklemine girer; elinden gelenin en iyisini yapar.  

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Nesrin'in Hikayesi : "15 Saat 47 Dakika…Ve Toprak…"

Ön-Not: Nesrin Olgun Aslan’ın hikayesini yazmaya başladığımda kimi zaman soğuk bir suyun ve karanlığın içinde, kimi zaman sonunda varabildiğim bir kıyıda hissettim kendimi. Yazmaya devam ederken önce zor tutuyordum gözyaşlarımı, bir noktadan sonra akmaya başladı hepsi. Yazımı, ağlayarak bitirebildim ancak…Kendisinin web sitesinden (http://www.nesrinolgun.com) ve dönemin Hürriyet Londra Temsilcisi Faruk Zapçı’nın anılarından yararlandım, teşekkürlerimi sunuyorum…Çok uzatmadan, Nesrin’in Hikayesi’ne başlıyorum… 1964 Adana Yüzme havuzunun kenarında 7 yaşında kara kuru bir kız çocuğu duruyor. Havuzun içinde Adana Demirspor Kulübü yüzücüleri. Erkekler çoğunlukta. Küçük kız etrafına bakıyor. Sadece 4 kız çocuğu var. Nesrin, Adana Demirspor’un 4 kızından biri oluyor o gün…Giriyor havuza. 1973 – 1975 Adana Nesrin, 16 yaşında. Yüzüyor. 7 yaşında girdiği havuzdan, kısa mesafede 100’e yakın madalya ve şilt çıkartıyor. Kışları masa tenisi oynuyor, Türkiye 2.liği, Türkiye 3.lüğü var. 17 yaşında mar...

Ben Bunu Hak Ettim...

Bugüne kadar yazdığım en zor yazılardan biri bu.  Yanımda küçücük iki çocuk vardı maçta, sevdim onları öptüm. Hatta babası yorulmuştu da aldım onu omzuma maçı bir süre birlikte izledik. O esnada çocuğun nasıl heyecanlandığını gördüm. Bacakları kasılıyordu, boynumun sıkıştığını hissettim. Sonra bağırdı ve akabinde ellerini vücudunu titreme alacak kadar sıktı. Bu çocuk sanırım 4,5-5 yaşlarındaydı. Tam benim kızımın yaşlarında. İşte o anda aslında anlamalıydım hak ettiğimi bu belayı. Çünkü ben de çocuklarımı bu acıya götürüyorum. Onlar acıya doğru yürürken, ben her Demirspor deyişlerinde mutlu oluyorum. Her mavi-lacivert deyişlerinde mutlu oluyorum. Onlar da bana başarı videosu gönderiyorlar.   Ben böyle bir babayım işte. Çocuklarının bu tür videolarına bakıp, duygulanan mutlu olan bir babayım. Onlara mavili, armalı kıyafetler alıp ellerimle uçuruma götüren bir babayım. Tabi ki Allah belamı verecek.  Kendi isteğim dışında görev yerim değiştirildi. Ailem param...

Demirspor Taraftarı Ayakta

 Adana Demirspor taraftarı, kendisini küme düşürmekle tehdit eden eski Başkanlarına karşı yaptığı açıklamalarla tavrını gösterdi. Umut Düşkün'ün başlattığı açıklama silsilesi, Şimşekler Grubu 'nun diğer liderleri, Ankara Tayfası , İzmir Tayfası ve diğer oluşumların net tavırları ile güçlendi. Ortak ses, kimse Demirspor'dan üstün değildir ve Demirspor tribünüyle vardır şeklindeydi. Yıllardır alt liglerde mücadele etmiş bir camiaya bu tehdit sökmedi.