Ana içeriğe atla

Transfer ve Kalıcı Gelir

Demirspor'da yönetimlerin her yaptığını kötülemekle her yaptığını övmek arasında bir çizgi geliştiremedik. Ya hep ya hiççi bir tavır uzun süredir tribüne hakim. Hele ki sosyal medyanın etkisi arttıkça bu iki ucun keskinliği de arttı. Benim kendimce eleştirel destek dediğim, iyisinei de kötüsünü de söyleme isteği, genel olarak blogta yaptığımız şey, artık pek çoklarınca yeterli görülmüyor, onlar daha fazla sertlik ya da koşulsuz destek istiyorlar. Belki de bu kadar ortada kalmayı başka türlü isimlendiriyorladır, bilemem. Ama yönetimde isimlerden ziyade politikaları tartışmaya çalışıyoruz. Kimseyle kişisel bağımızın olmaması bize yardımcı oluyor.  Tabii ki bu kadar dışarıdan yazınca hata yaptığımız da oldu, alınmasını beğenmediğimiz topçular iyi çıktı, ya da umut bağladıklarımız bizi üzdü, şüphe duyduğumuz yöneyimler bizi şampiyon yaptı vs.

Bu güne kadar tüm yönetimlerin aynı derecede başarısız olduğu konular, transferden para kazanamamak ve kalıcı gelir yaratamamak oldu. Ne yetiştirdiğimiz ne de bonservisi elimizde olan oyuncuları kulübe katkı yaparak satabildik, tersine zarar ettik. Kalıcı gelir konusunda zaten blogtaki 3bin küsür yazının içinde öyle veya böyle değinildi. Sol üst köşedeki arama kısmına kalıcı gelir yazıp çıkan listeye göz atabilirsiniz. şimdi bir sezon öncesi daha kadro baştan aşağı yenilenirken, umut ederim ki, gelecek sezon başı da böyle bir yazı yazmam. Transfer beklentimiz daha doğrusu ortada bir takım olmadığı içinzorunluluğumuz,  yavaş yavaş karşılanıyor. Yönetimin önceki dönemlerin hatasını yapmaması için hesabını kitabını iyi yapmasını umuyorum.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Nesrin'in Hikayesi : "15 Saat 47 Dakika…Ve Toprak…"

Ön-Not: Nesrin Olgun Aslan’ın hikayesini yazmaya başladığımda kimi zaman soğuk bir suyun ve karanlığın içinde, kimi zaman sonunda varabildiğim bir kıyıda hissettim kendimi. Yazmaya devam ederken önce zor tutuyordum gözyaşlarımı, bir noktadan sonra akmaya başladı hepsi. Yazımı, ağlayarak bitirebildim ancak…Kendisinin web sitesinden (http://www.nesrinolgun.com) ve dönemin Hürriyet Londra Temsilcisi Faruk Zapçı’nın anılarından yararlandım, teşekkürlerimi sunuyorum…Çok uzatmadan, Nesrin’in Hikayesi’ne başlıyorum… 1964 Adana Yüzme havuzunun kenarında 7 yaşında kara kuru bir kız çocuğu duruyor. Havuzun içinde Adana Demirspor Kulübü yüzücüleri. Erkekler çoğunlukta. Küçük kız etrafına bakıyor. Sadece 4 kız çocuğu var. Nesrin, Adana Demirspor’un 4 kızından biri oluyor o gün…Giriyor havuza. 1973 – 1975 Adana Nesrin, 16 yaşında. Yüzüyor. 7 yaşında girdiği havuzdan, kısa mesafede 100’e yakın madalya ve şilt çıkartıyor. Kışları masa tenisi oynuyor, Türkiye 2.liği, Türkiye 3.lüğü var. 17 yaşında mar...

Sahadan Çekildik

 Ligden düşerken bile şeklimiz belli, çünkü Alemin Delikanlısı Adana Demir... Galatasaray maçındaki kör göze parmak penaltı kararı rezaletine karşı, yönetim takımı sahadan çekti. Son 2 sezondur rezalet yönetimimiz, aleyhimize hakem hatalarını kolaylaştırıyordu. İki yanlış bir doğru etti. Türk futbolunun her yerden dökülen imajına, yıkılan bir Demirspor karşı çıkabilirdi sadece. O da oldu, biz yaptık! Bundan sonra İstanbul takımlarınızla size iyi eğlenceler...

Sezon Değerlendirmesi

 Bu sezon için saha içini konuşmak anlamsızdı ama yine de söylemek gerekir ki sahadaki mücadele o kadar da kötü değildi. Geçen sezon 2. ve 3. lig takımlarında kiralık oynayan oyuncularımızla idare ettik. Son haftalarda sahaya çıkacak kadroyu zor tutturduk. Sezon başıyla sonu arasında kadroda büyük değişimler oldu. Bütün bunların sorumlusu, paraları ödemeyen Murat Sancak ve yönetimiydi. Bir yerde patlama yapar diye umut bağlamadığımız genç oyuncular maçların belli anlarına kadar direnci ayakta tuttular. Ancak son bölümlerde oyundan düştük; kadro derinliği olmadığı için de en ufak kişisel hata, sakatlık ya da kart cezaları sonuca direkt etki etti. 2-0'dan öndeyken kaybettiğimiz maçlar oldu. Tabii rakiplerin bizim maçı çeviremeyeceğimizin farkında olmaları, her halükarda kazanırız düşünceleri kendi adlarına tempoyu yükseltmelerini engellemiş olabilir. Yine de şans faktörü yanımızda olsa puan alacağımız bir kaç maç daha vardı diye düşünüyorum. Sezon başında yazdığım gibi, şerefli mağlu...