Ana içeriğe atla

Manisaspor:1 - Adana Demirspor:1

İkinci Mustafa Uğur galibiyeti yine bir ilkle başlayabilirdi; ucundan kaçırdık. Aslında ilk kez 90 dakika gol yemedik, uzatmalarda puanı verdik!

7 maçtır kazanamıyoruz; 5'inde berabere kaldık. Zirve mücadelesindeki bir rakipten deplasmanda puan almak kağıt üstünde iyidir ama artık takımın kazanmayı öğrenmesi gerekli. Bu maçta 1-0'ı korumak adına çok geri çekildik. İkinci yarı sol tarafımız felç oldu; rakibin hiç bir atağını kesemedik. Son 10 dk.daki baskı golü getirdi. Topu biraz ileride tutmayı başarsak böyle olmazdı. Ancak topu ileride tutmayı, korner çizgisinde zaman geçirmek olarak anlıyor topçularımız, artık bunun modası geçiyor. Zaman, pas yaparak geçirilir.

Takımı 10 kişi bırakan Rostand'ın artık yedek kulübesine oturma zamanı geldi. Her ne kadar kart konusunda maçın hakemi tam bir acemilik örneği gösterip, Manisalı topçuların baskısıyla bu kararı verse de topa el uzatmanın profesyonellikle hiçbir ilgisi yok. Rostand, yeni hocasına mesajı verdi, ben Yücel İldiz'in topçusuyum dedi.

Kadroda ve performanslarda özel bir değişiklik yok. Mesut'un hatırlanması belki bir parantez olabilir. Uğur'un asıl etkisini bu haftaki antremanlarda görebiliriz. Bir haftalık milli maç arası var, gelecek hafta sonu maç yok. Bu da Mustafa Uğur'un ağırlığını koyması için bir avantaj. Genelde yeni hocaya kendini göstermek için futbolcuların bu geçiş döneminde ekstra efor göstermesi beklenir. Biz de bunu bekleyeceğiz.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Nesrin'in Hikayesi : "15 Saat 47 Dakika…Ve Toprak…"

Ön-Not: Nesrin Olgun Aslan’ın hikayesini yazmaya başladığımda kimi zaman soğuk bir suyun ve karanlığın içinde, kimi zaman sonunda varabildiğim bir kıyıda hissettim kendimi. Yazmaya devam ederken önce zor tutuyordum gözyaşlarımı, bir noktadan sonra akmaya başladı hepsi. Yazımı, ağlayarak bitirebildim ancak…Kendisinin web sitesinden (http://www.nesrinolgun.com) ve dönemin Hürriyet Londra Temsilcisi Faruk Zapçı’nın anılarından yararlandım, teşekkürlerimi sunuyorum…Çok uzatmadan, Nesrin’in Hikayesi’ne başlıyorum… 1964 Adana Yüzme havuzunun kenarında 7 yaşında kara kuru bir kız çocuğu duruyor. Havuzun içinde Adana Demirspor Kulübü yüzücüleri. Erkekler çoğunlukta. Küçük kız etrafına bakıyor. Sadece 4 kız çocuğu var. Nesrin, Adana Demirspor’un 4 kızından biri oluyor o gün…Giriyor havuza. 1973 – 1975 Adana Nesrin, 16 yaşında. Yüzüyor. 7 yaşında girdiği havuzdan, kısa mesafede 100’e yakın madalya ve şilt çıkartıyor. Kışları masa tenisi oynuyor, Türkiye 2.liği, Türkiye 3.lüğü var. 17 yaşında mar...

Sahadan Çekildik

 Ligden düşerken bile şeklimiz belli, çünkü Alemin Delikanlısı Adana Demir... Galatasaray maçındaki kör göze parmak penaltı kararı rezaletine karşı, yönetim takımı sahadan çekti. Son 2 sezondur rezalet yönetimimiz, aleyhimize hakem hatalarını kolaylaştırıyordu. İki yanlış bir doğru etti. Türk futbolunun her yerden dökülen imajına, yıkılan bir Demirspor karşı çıkabilirdi sadece. O da oldu, biz yaptık! Bundan sonra İstanbul takımlarınızla size iyi eğlenceler...

Sezon Değerlendirmesi

 Bu sezon için saha içini konuşmak anlamsızdı ama yine de söylemek gerekir ki sahadaki mücadele o kadar da kötü değildi. Geçen sezon 2. ve 3. lig takımlarında kiralık oynayan oyuncularımızla idare ettik. Son haftalarda sahaya çıkacak kadroyu zor tutturduk. Sezon başıyla sonu arasında kadroda büyük değişimler oldu. Bütün bunların sorumlusu, paraları ödemeyen Murat Sancak ve yönetimiydi. Bir yerde patlama yapar diye umut bağlamadığımız genç oyuncular maçların belli anlarına kadar direnci ayakta tuttular. Ancak son bölümlerde oyundan düştük; kadro derinliği olmadığı için de en ufak kişisel hata, sakatlık ya da kart cezaları sonuca direkt etki etti. 2-0'dan öndeyken kaybettiğimiz maçlar oldu. Tabii rakiplerin bizim maçı çeviremeyeceğimizin farkında olmaları, her halükarda kazanırız düşünceleri kendi adlarına tempoyu yükseltmelerini engellemiş olabilir. Yine de şans faktörü yanımızda olsa puan alacağımız bir kaç maç daha vardı diye düşünüyorum. Sezon başında yazdığım gibi, şerefli mağlu...