Demirspor eski teknik direktörlerini göreve getirmeye alışkındır. Geçen yıl görev yapan ve aslında gönderilmesi için bir neden bulunmayan Mustafa Uğur da geri döndü. Takım yeniden dibe vurmuşken, tıpkı geçen yılki gibi, ondan takımı toparlamasını bekliyoruz. Bizden ayrıldıktan sonra takım çalıştırmayan Uğur için aslında değişen bir şey yok. Aynı kötü yönetim mantığıyla, kendi kurmadığı bir takımla çalışacak. Geçen yılki performansını göstermesi bizim için yeterli olur. Her teknik direktörün yapması gerektiği gibi öncelikle takım içi disiplini sağlaması ve oyuncular arası adaleti sağlaması, başarı yolundaki ilk adımlar olarak görünüyor. Umarız ki Demirspor-içi oyunlara karşı da mesafeli olur ve sadece işine odaklanır.
Ön-Not: Nesrin Olgun Aslan’ın hikayesini yazmaya başladığımda kimi zaman soğuk bir suyun ve karanlığın içinde, kimi zaman sonunda varabildiğim bir kıyıda hissettim kendimi. Yazmaya devam ederken önce zor tutuyordum gözyaşlarımı, bir noktadan sonra akmaya başladı hepsi. Yazımı, ağlayarak bitirebildim ancak…Kendisinin web sitesinden (http://www.nesrinolgun.com) ve dönemin Hürriyet Londra Temsilcisi Faruk Zapçı’nın anılarından yararlandım, teşekkürlerimi sunuyorum…Çok uzatmadan, Nesrin’in Hikayesi’ne başlıyorum… 1964 Adana Yüzme havuzunun kenarında 7 yaşında kara kuru bir kız çocuğu duruyor. Havuzun içinde Adana Demirspor Kulübü yüzücüleri. Erkekler çoğunlukta. Küçük kız etrafına bakıyor. Sadece 4 kız çocuğu var. Nesrin, Adana Demirspor’un 4 kızından biri oluyor o gün…Giriyor havuza. 1973 – 1975 Adana Nesrin, 16 yaşında. Yüzüyor. 7 yaşında girdiği havuzdan, kısa mesafede 100’e yakın madalya ve şilt çıkartıyor. Kışları masa tenisi oynuyor, Türkiye 2.liği, Türkiye 3.lüğü var. 17 yaşında mar...
Yorumlar