Ana içeriğe atla

Adana Demirspor:0 - Balıkesirspor:1

Adana Demirspor'u özlemiştik ama özlediğimiz takım sahada yoktu. İç sahadaki mağlubiyet ağır bir yara aldık. Daha başından beraberlik kokan maçta gol atamadık.

Maçın "yıldız"ları(!) Rostand ve ona 90 dk dayanan Yücel İldiz'di. Rostand ceza sahası dışında çok çalışır gibi göründü ama kritik noktalarda aldığı topları değerlendiremedi. İlk yarıda sağdan ceza sahasına girdiği topta o kadar ağırdı ki rakip arkadan gelip müdahale etti. Juninho kalabalık savunmada kayboldu.

Soldan Mehmet Eren ve sağda Erçağ ile ilk yarıda etkili olmaya çalıştık. Ama iki oyuncu da saman alevi gibiydi; etkili oldukları kadar çok isteksiz oldukları anlar vardı. Her iki oyuncu da kendini toparlamalı. Erçağ daha erken oyundan çıktı ama Mehmet Eren'in kondisyon sorunu kendini çok belli ediyordu.

Efe ve Birol etkili paslar verdiler; topu iyi dolaştırdık ama forvet hattımızın etkisizliği bunları sonuca çeviremedi. İkinci yarıda rakibin kontraataklarında Kerem Can'ın da savunmada iki kritik müdahalesini not etmeli. Golde ise Burak'ın arakasındaki rakibe top vurdurması can alıcı bir hataydı.

İlk yarıda etkili olduğumuz son 15 dk'da golü bulmalıydık; ne yazık ki değerlendiremedik. Rakip ikinci yarıda oyunu tuttu, golü buldu ve kapandı. Balıkesir, bize göre daha derli toplu ve ne yaptığını bilen havadaydı.

Sonuç olarak Süper Lig tecrübesi görmüş oyuncuların isteksizliği gözle görünür şekilde takımın temposunu düşürüyor.

Yorumlar

coulibaly dedi ki…
Elindeki geniş kadrodan mağlup durumdayken ilk oyuncu değişikliği opsiyonunu özgür'den yana kullanıyorsa yücel ildiz bu maç üstüne bir şeyler söylemek gelmiyor içimden. takımla-hoca arasındaki uyumsuzluk had safhada.

Bu blogdaki popüler yayınlar

Nesrin'in Hikayesi : "15 Saat 47 Dakika…Ve Toprak…"

Ön-Not: Nesrin Olgun Aslan’ın hikayesini yazmaya başladığımda kimi zaman soğuk bir suyun ve karanlığın içinde, kimi zaman sonunda varabildiğim bir kıyıda hissettim kendimi. Yazmaya devam ederken önce zor tutuyordum gözyaşlarımı, bir noktadan sonra akmaya başladı hepsi. Yazımı, ağlayarak bitirebildim ancak…Kendisinin web sitesinden (http://www.nesrinolgun.com) ve dönemin Hürriyet Londra Temsilcisi Faruk Zapçı’nın anılarından yararlandım, teşekkürlerimi sunuyorum…Çok uzatmadan, Nesrin’in Hikayesi’ne başlıyorum… 1964 Adana Yüzme havuzunun kenarında 7 yaşında kara kuru bir kız çocuğu duruyor. Havuzun içinde Adana Demirspor Kulübü yüzücüleri. Erkekler çoğunlukta. Küçük kız etrafına bakıyor. Sadece 4 kız çocuğu var. Nesrin, Adana Demirspor’un 4 kızından biri oluyor o gün…Giriyor havuza. 1973 – 1975 Adana Nesrin, 16 yaşında. Yüzüyor. 7 yaşında girdiği havuzdan, kısa mesafede 100’e yakın madalya ve şilt çıkartıyor. Kışları masa tenisi oynuyor, Türkiye 2.liği, Türkiye 3.lüğü var. 17 yaşında mar...

Sahadan Çekildik

 Ligden düşerken bile şeklimiz belli, çünkü Alemin Delikanlısı Adana Demir... Galatasaray maçındaki kör göze parmak penaltı kararı rezaletine karşı, yönetim takımı sahadan çekti. Son 2 sezondur rezalet yönetimimiz, aleyhimize hakem hatalarını kolaylaştırıyordu. İki yanlış bir doğru etti. Türk futbolunun her yerden dökülen imajına, yıkılan bir Demirspor karşı çıkabilirdi sadece. O da oldu, biz yaptık! Bundan sonra İstanbul takımlarınızla size iyi eğlenceler...

Sezon Değerlendirmesi

 Bu sezon için saha içini konuşmak anlamsızdı ama yine de söylemek gerekir ki sahadaki mücadele o kadar da kötü değildi. Geçen sezon 2. ve 3. lig takımlarında kiralık oynayan oyuncularımızla idare ettik. Son haftalarda sahaya çıkacak kadroyu zor tutturduk. Sezon başıyla sonu arasında kadroda büyük değişimler oldu. Bütün bunların sorumlusu, paraları ödemeyen Murat Sancak ve yönetimiydi. Bir yerde patlama yapar diye umut bağlamadığımız genç oyuncular maçların belli anlarına kadar direnci ayakta tuttular. Ancak son bölümlerde oyundan düştük; kadro derinliği olmadığı için de en ufak kişisel hata, sakatlık ya da kart cezaları sonuca direkt etki etti. 2-0'dan öndeyken kaybettiğimiz maçlar oldu. Tabii rakiplerin bizim maçı çeviremeyeceğimizin farkında olmaları, her halükarda kazanırız düşünceleri kendi adlarına tempoyu yükseltmelerini engellemiş olabilir. Yine de şans faktörü yanımızda olsa puan alacağımız bir kaç maç daha vardı diye düşünüyorum. Sezon başında yazdığım gibi, şerefli mağlu...