Ana içeriğe atla

Yakınlaşan - Uzaklaşan

Bu sene takım ve taraftar birbirine uzun yıllardan sonra ilk kez bu kadar yaklaştı. Biz bile futbolcuya karşı olan mesafemizi aradan kaldırmak hissine kapıldık. Nasıl kapılmayalım? Yönetim kötüleştikçe onlar daha çok sarıldılar işlerine. Bu alışık olmadığımız bir durumdu. Hem onlar emeklerinin karşılığını alsınlar hem de işler böyle yolunda gitsin. Bizlere yıllar sonra futbol konuşma şansı verdiler. Öyle ki, mevcut yönetimin kimi icraatları ve demeçleri kafamızın tasını attıracak türden olsa da, şu dönemin tadını çıkarma eğilimi daha ağır basıyor bende.

Galibiyetler, sportif başarı, hatta şampiyonluk ihtimali bizleri heyecanlandırıyor. Heyecanlıyız ama geleceğin olası başarılı günleri için bugünden yapılan bir şey yok. Aslında tuğla tuğla örülmesi gereken bir şey başarı. Eğer böyle bir temel kurulursa başarıdan daha önemli bir şeye sahip olabiliriz: Sürdürülebilir başarıya.

Diğer taraftan, dün, kan ağladığımız günlerden birisiydi aslında. 6 yaşında, dev bir Demirsporlu’yu toprağa verdik. Uzun zamandır böyle harap olmamıştım. Allah annesine babasına sabır versin. Kendisi zaten günahsız, tertemiz bir melek oldu, göklerdeki yerini aldı. Vali Coş, adının bir ana okuluna verileceğini, böylece isminin ölümsüz olacağını söyledi. Umarım o okula giden çocuklar da mavi lacivertli renklere gönül verirler…

Biz de taraftar diliyle, dilimiz döndüğünce, elimizden geldiğince, son bir görev olarak Utku’nun ismini ölümsüzleştirmeye çalışacağız. Utku’nun şahsında, tüm kayıplarımıza, tribünden bir selam göndermek gayesiyle…

Aramızdan ayrılıp uzaklara gitse de bir yanıyla bizde yaşayacak olanlara eklendi O da...

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Nesrin'in Hikayesi : "15 Saat 47 Dakika…Ve Toprak…"

Ön-Not: Nesrin Olgun Aslan’ın hikayesini yazmaya başladığımda kimi zaman soğuk bir suyun ve karanlığın içinde, kimi zaman sonunda varabildiğim bir kıyıda hissettim kendimi. Yazmaya devam ederken önce zor tutuyordum gözyaşlarımı, bir noktadan sonra akmaya başladı hepsi. Yazımı, ağlayarak bitirebildim ancak…Kendisinin web sitesinden (http://www.nesrinolgun.com) ve dönemin Hürriyet Londra Temsilcisi Faruk Zapçı’nın anılarından yararlandım, teşekkürlerimi sunuyorum…Çok uzatmadan, Nesrin’in Hikayesi’ne başlıyorum… 1964 Adana Yüzme havuzunun kenarında 7 yaşında kara kuru bir kız çocuğu duruyor. Havuzun içinde Adana Demirspor Kulübü yüzücüleri. Erkekler çoğunlukta. Küçük kız etrafına bakıyor. Sadece 4 kız çocuğu var. Nesrin, Adana Demirspor’un 4 kızından biri oluyor o gün…Giriyor havuza. 1973 – 1975 Adana Nesrin, 16 yaşında. Yüzüyor. 7 yaşında girdiği havuzdan, kısa mesafede 100’e yakın madalya ve şilt çıkartıyor. Kışları masa tenisi oynuyor, Türkiye 2.liği, Türkiye 3.lüğü var. 17 yaşında mar...

Sahadan Çekildik

 Ligden düşerken bile şeklimiz belli, çünkü Alemin Delikanlısı Adana Demir... Galatasaray maçındaki kör göze parmak penaltı kararı rezaletine karşı, yönetim takımı sahadan çekti. Son 2 sezondur rezalet yönetimimiz, aleyhimize hakem hatalarını kolaylaştırıyordu. İki yanlış bir doğru etti. Türk futbolunun her yerden dökülen imajına, yıkılan bir Demirspor karşı çıkabilirdi sadece. O da oldu, biz yaptık! Bundan sonra İstanbul takımlarınızla size iyi eğlenceler...

Sezon Değerlendirmesi

 Bu sezon için saha içini konuşmak anlamsızdı ama yine de söylemek gerekir ki sahadaki mücadele o kadar da kötü değildi. Geçen sezon 2. ve 3. lig takımlarında kiralık oynayan oyuncularımızla idare ettik. Son haftalarda sahaya çıkacak kadroyu zor tutturduk. Sezon başıyla sonu arasında kadroda büyük değişimler oldu. Bütün bunların sorumlusu, paraları ödemeyen Murat Sancak ve yönetimiydi. Bir yerde patlama yapar diye umut bağlamadığımız genç oyuncular maçların belli anlarına kadar direnci ayakta tuttular. Ancak son bölümlerde oyundan düştük; kadro derinliği olmadığı için de en ufak kişisel hata, sakatlık ya da kart cezaları sonuca direkt etki etti. 2-0'dan öndeyken kaybettiğimiz maçlar oldu. Tabii rakiplerin bizim maçı çeviremeyeceğimizin farkında olmaları, her halükarda kazanırız düşünceleri kendi adlarına tempoyu yükseltmelerini engellemiş olabilir. Yine de şans faktörü yanımızda olsa puan alacağımız bir kaç maç daha vardı diye düşünüyorum. Sezon başında yazdığım gibi, şerefli mağlu...