Ana içeriğe atla

Adana Derbisi...

Adana derbisi eski günlerde nasıl hissedilirdi; nasıl yaşanırdı? Eser Özaltındere'nin Adana Futbolu kitabındaki yazısından şu pasaj bize bir hatırlatma yapabilir:

"O dönemler, Adana Demirspor ve Adanaspor Adanalı için gerçekten çok önemliydiler. Bu takımların performans grafikleri ve bunlar üzerine inşa edilen yaşam içerikleri, onların günlük yaşantılarının vazgeçilmez birer odağı haline gelmişti. Bu takımların aldığı sonuçlar ve bu takımlar merkez olmak şartıyla yaşanılan olaylar Adanalıların hayatını renklendiriyor, monotonluktan kurtarıyor, yaşamlarına farklı bir anlam katıyordu. Adanalılar takımlarının başarılar ya da yenilgileri ile seviniyor veya üzülüyorlardı. İnsanların aralarındaki muhabbetlerinin en önemli konularından başlıcaları takımları ve onlar hakkındaki haberlerdi. Bu konuların yarattığı çeşitlilik, Adanalıların dünyalarına zenginlik katıyordu. Her iki takım da Türkiye çapında futbolculara sahipti. Onlarla gurur duyuyorlar, kendilerini onlarla ve başarılarıyla yücelmiş sayıyorlardı. Fakat bu arada takımları oluşturan oyuncular da o ilgiye layık ya da en azından layık olmaya çalışan karakterde oyunculardı. Bu futbolcu profili ise, o dönemlerin değerlerine denk düşen bir fotoğrafı betimliyordu; dürüst, işinin hakkını vere, eğer verememişse onun cezasını çekmesini gerektiğine inanan, katakulli peşinde koşmayan, içi dışı bir olan, erdemli bir insan karakterini..."

(syf. 161)

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Nesrin'in Hikayesi : "15 Saat 47 Dakika…Ve Toprak…"

Ön-Not: Nesrin Olgun Aslan’ın hikayesini yazmaya başladığımda kimi zaman soğuk bir suyun ve karanlığın içinde, kimi zaman sonunda varabildiğim bir kıyıda hissettim kendimi. Yazmaya devam ederken önce zor tutuyordum gözyaşlarımı, bir noktadan sonra akmaya başladı hepsi. Yazımı, ağlayarak bitirebildim ancak…Kendisinin web sitesinden (http://www.nesrinolgun.com) ve dönemin Hürriyet Londra Temsilcisi Faruk Zapçı’nın anılarından yararlandım, teşekkürlerimi sunuyorum…Çok uzatmadan, Nesrin’in Hikayesi’ne başlıyorum… 1964 Adana Yüzme havuzunun kenarında 7 yaşında kara kuru bir kız çocuğu duruyor. Havuzun içinde Adana Demirspor Kulübü yüzücüleri. Erkekler çoğunlukta. Küçük kız etrafına bakıyor. Sadece 4 kız çocuğu var. Nesrin, Adana Demirspor’un 4 kızından biri oluyor o gün…Giriyor havuza. 1973 – 1975 Adana Nesrin, 16 yaşında. Yüzüyor. 7 yaşında girdiği havuzdan, kısa mesafede 100’e yakın madalya ve şilt çıkartıyor. Kışları masa tenisi oynuyor, Türkiye 2.liği, Türkiye 3.lüğü var. 17 yaşında mar...

Ben Bunu Hak Ettim...

Bugüne kadar yazdığım en zor yazılardan biri bu.  Yanımda küçücük iki çocuk vardı maçta, sevdim onları öptüm. Hatta babası yorulmuştu da aldım onu omzuma maçı bir süre birlikte izledik. O esnada çocuğun nasıl heyecanlandığını gördüm. Bacakları kasılıyordu, boynumun sıkıştığını hissettim. Sonra bağırdı ve akabinde ellerini vücudunu titreme alacak kadar sıktı. Bu çocuk sanırım 4,5-5 yaşlarındaydı. Tam benim kızımın yaşlarında. İşte o anda aslında anlamalıydım hak ettiğimi bu belayı. Çünkü ben de çocuklarımı bu acıya götürüyorum. Onlar acıya doğru yürürken, ben her Demirspor deyişlerinde mutlu oluyorum. Her mavi-lacivert deyişlerinde mutlu oluyorum. Onlar da bana başarı videosu gönderiyorlar.   Ben böyle bir babayım işte. Çocuklarının bu tür videolarına bakıp, duygulanan mutlu olan bir babayım. Onlara mavili, armalı kıyafetler alıp ellerimle uçuruma götüren bir babayım. Tabi ki Allah belamı verecek.  Kendi isteğim dışında görev yerim değiştirildi. Ailem param...

Demirspor Taraftarı Ayakta

 Adana Demirspor taraftarı, kendisini küme düşürmekle tehdit eden eski Başkanlarına karşı yaptığı açıklamalarla tavrını gösterdi. Umut Düşkün'ün başlattığı açıklama silsilesi, Şimşekler Grubu 'nun diğer liderleri, Ankara Tayfası , İzmir Tayfası ve diğer oluşumların net tavırları ile güçlendi. Ortak ses, kimse Demirspor'dan üstün değildir ve Demirspor tribünüyle vardır şeklindeydi. Yıllardır alt liglerde mücadele etmiş bir camiaya bu tehdit sökmedi.