Ana içeriğe atla

TFF Seçimi İçin 2. ve 3.lig Kulüpleri Toplanıyor

Ajansspor'un haberine göre 2. ve 3. Lig kulüplerinin başkanları, Şekerspor Başkanı'nın çağrısıyla 26 Şubat'ta Ankara'da bir restoranda toplanacaklar (Detaylar için tıklayın).

Demirspor'dan bu toplantıya katılacak olan var mı?

Bu arada başkan adaylarından, Bursa Nilüferspor'un başkanı da olan, Semi Kopuz "alt ligler futbolun efendileridir" şeklinde bir açıklama yapmış. İlk kez bir adayın bu konuya girdiğini görüyoruz. Şöyle demiş Kopuz:

"Bizim Bank Asya, 2. ve 3. liglerdeki takımlarımız hala 70'li yıllardan kalma çamur ve balçıkta, Türk futboluna hizmet etmeye çalışıyor. TFF ve Süper Lig takımları, alt liglerde mücadele eden kulüpleri ezik ve hakir görüyor. Biz onların piyonları olmayacağız. Ülkenin geleceği biziz. Nasıl ki Mustafa Kemal Atatürk 'Köylü milletin efendisidir' dediyse, bizler de TFF içinde, 'Alt ligler futbolun efendileridir' diyoruz."
(www.ajansspor.com/futbol/federasyon/h/20120223/alt_ligler_futbolun_efendileridir.html).

Ayrıca şunları da söylemiş:
"Adamı olan herkesin işlerini hallettiği, adamı olmayanların ezildiği, mağdur olduğu TFF'nin, kulüpleri birlik olmaya zorlaması baskıcı kölelik sistemini kabul etmelerinden kaynaklanıyor. Topu topu 130 kulüp bile yokken kendi aralarında birleşen kulüplerin baskı ve tehditle federasyon başkanlarını emir eri gibi kulanması... Bizi bir araya getirmesi gereken TFF, 130 kulübü bile bir araya getiremiyor. Kelli felli TFF yöneticileri böbürlenmekten iş yapamaz olmuş. Tehdit ve şantaj olmadığı sürece... Yiğidin bakışı korkağın kılıcından keskindir. Bu isyan ve başkaldırışa tüm kulüpler ses verecek. Özgür bir aday çıkıp TFF'nin geleceğini düzeltecek." (www.hurriyet.com.tr/spor/futbol/19976522.asp)

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Nesrin'in Hikayesi : "15 Saat 47 Dakika…Ve Toprak…"

Ön-Not: Nesrin Olgun Aslan’ın hikayesini yazmaya başladığımda kimi zaman soğuk bir suyun ve karanlığın içinde, kimi zaman sonunda varabildiğim bir kıyıda hissettim kendimi. Yazmaya devam ederken önce zor tutuyordum gözyaşlarımı, bir noktadan sonra akmaya başladı hepsi. Yazımı, ağlayarak bitirebildim ancak…Kendisinin web sitesinden (http://www.nesrinolgun.com) ve dönemin Hürriyet Londra Temsilcisi Faruk Zapçı’nın anılarından yararlandım, teşekkürlerimi sunuyorum…Çok uzatmadan, Nesrin’in Hikayesi’ne başlıyorum… 1964 Adana Yüzme havuzunun kenarında 7 yaşında kara kuru bir kız çocuğu duruyor. Havuzun içinde Adana Demirspor Kulübü yüzücüleri. Erkekler çoğunlukta. Küçük kız etrafına bakıyor. Sadece 4 kız çocuğu var. Nesrin, Adana Demirspor’un 4 kızından biri oluyor o gün…Giriyor havuza. 1973 – 1975 Adana Nesrin, 16 yaşında. Yüzüyor. 7 yaşında girdiği havuzdan, kısa mesafede 100’e yakın madalya ve şilt çıkartıyor. Kışları masa tenisi oynuyor, Türkiye 2.liği, Türkiye 3.lüğü var. 17 yaşında mar...

Sahadan Çekildik

 Ligden düşerken bile şeklimiz belli, çünkü Alemin Delikanlısı Adana Demir... Galatasaray maçındaki kör göze parmak penaltı kararı rezaletine karşı, yönetim takımı sahadan çekti. Son 2 sezondur rezalet yönetimimiz, aleyhimize hakem hatalarını kolaylaştırıyordu. İki yanlış bir doğru etti. Türk futbolunun her yerden dökülen imajına, yıkılan bir Demirspor karşı çıkabilirdi sadece. O da oldu, biz yaptık! Bundan sonra İstanbul takımlarınızla size iyi eğlenceler...

Sezon Değerlendirmesi

 Bu sezon için saha içini konuşmak anlamsızdı ama yine de söylemek gerekir ki sahadaki mücadele o kadar da kötü değildi. Geçen sezon 2. ve 3. lig takımlarında kiralık oynayan oyuncularımızla idare ettik. Son haftalarda sahaya çıkacak kadroyu zor tutturduk. Sezon başıyla sonu arasında kadroda büyük değişimler oldu. Bütün bunların sorumlusu, paraları ödemeyen Murat Sancak ve yönetimiydi. Bir yerde patlama yapar diye umut bağlamadığımız genç oyuncular maçların belli anlarına kadar direnci ayakta tuttular. Ancak son bölümlerde oyundan düştük; kadro derinliği olmadığı için de en ufak kişisel hata, sakatlık ya da kart cezaları sonuca direkt etki etti. 2-0'dan öndeyken kaybettiğimiz maçlar oldu. Tabii rakiplerin bizim maçı çeviremeyeceğimizin farkında olmaları, her halükarda kazanırız düşünceleri kendi adlarına tempoyu yükseltmelerini engellemiş olabilir. Yine de şans faktörü yanımızda olsa puan alacağımız bir kaç maç daha vardı diye düşünüyorum. Sezon başında yazdığım gibi, şerefli mağlu...