Ana içeriğe atla

Stockholm 6# Buz Hokeyi Maçı Gören Masum Adanalı...

Daha önce Djurgarden maçları ile ilgili yazıları yazmıştım. Aşağıda etiketler kısmında ''djurgarden'' ismine tıklarsanız ulaşabilirsiniz. Ancak 1 tanesi eksik kalmıştı. Araya da takımın kötü gidişi eklenince kaynadı. Bu aralar havalar da soğuk, mevsime de uyuyor; bana ilginç gelince eksik kalsın istemedim.

Buz hokeyi takımı 6 as ve yedeklerle birlikte 20'nin üzerinde kişiden oluşuyor.Oyuncu değiştirmede sınır yok. Bir bakıyorsunuz aynı anda oyun durmadan top rakipteyken hızlıca 5 kişi birden değişiyor.

20 dakikalık 3 devre var.

Buz hokeyi sopası ile diski kaleye sokup gol atıyorsunuz. Arkadaşlar ''pak'' diyor, ben ise ısrarla top diyorum, kızıyorlar bana :) Oyuncu vurduğunda 100 km'den daha fazla hıza ulaşabiliyormuş. Direkten dönmüştü bir pozisyonda, bütün stadda duyuldu sesi. Çok sert.



Arakdaşlar soruyor; ''Adana'da buz hokeyi var mı? Buzda kayabiliyor musun? '' HAyır dediğimde, aa nasıl kayamazsın , nasıl bilmezsin gibi bakışları çok komik. Ezdiler beni ''HAha, buz hokeyi bilmiyor'' diye :) KEndileri 3-4 yaşlarında buzda kaymayı öğreniyorlarmış. İsveçte buz hokeyi futbolu neredeyse solluyor.

KApalı spor salonunda oynanıyor. Salon önünde AIK stockholm ile derbi maç olmasından dolayı sıkı güvenlik önlemi vardı.



Üst Arama



Spor salonunun içini görünce şaşırıyorum. Oturaklar koltuklu ve yünlü, daha elit bir spor buz hokeyi. Ambiyans ise kapalı olmasından dolayı muhteşem, ses acayip yankılanıyor. Biz böyle stadda oynasak sağır olurdu salondaki herkes. Kafeterayası, restorantları klas.



Oyun kurallarını ben de bilmiyorum. Aklımda kalan sadece bir tanesi var.Oyuncu ceza aldığında 1-2 dakikalığında oyun kenarında bekliyor. Müthiş efor gerektiği için buz üzerinde kayarken, diğer oyuncular çok zorlanıyor.

İçerisi karartılıyor. Sporcular tek tek ışık altında, artistik şekilde kayarak çıkıyor salona.Sonra hepsi toplanıyor, milli marşları okunuyor.
Milli marş sırasında AIK taraftarlarının koreografisi



Agresif bir oyun, her an skor değişebiliyor. Birkaç dakika içinde birden fazla gol olabiliyor. HER an kavga çıkabiliyor oyuncular arasında. Birbirlerini duvara yapıştırabiliyorlar. HAkem hiç müdahale etmiyor.


Pankartımız


Salonun ortasında skorbor var, fotografın sağında. Oyuncular çıkarken ışığın o oyuncuya odaklandığını da görmekteyiz.
Koreografimiz



Ambiyans süper


Double yaptık, hem futbolda hem buz hokeyinde AIK STockholm'e koyduk :)
Maçtan sonra oyuncular geliyor, tribünlerle galibiyeti kutluyor.



Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Nesrin'in Hikayesi : "15 Saat 47 Dakika…Ve Toprak…"

Ön-Not: Nesrin Olgun Aslan’ın hikayesini yazmaya başladığımda kimi zaman soğuk bir suyun ve karanlığın içinde, kimi zaman sonunda varabildiğim bir kıyıda hissettim kendimi. Yazmaya devam ederken önce zor tutuyordum gözyaşlarımı, bir noktadan sonra akmaya başladı hepsi. Yazımı, ağlayarak bitirebildim ancak…Kendisinin web sitesinden (http://www.nesrinolgun.com) ve dönemin Hürriyet Londra Temsilcisi Faruk Zapçı’nın anılarından yararlandım, teşekkürlerimi sunuyorum…Çok uzatmadan, Nesrin’in Hikayesi’ne başlıyorum… 1964 Adana Yüzme havuzunun kenarında 7 yaşında kara kuru bir kız çocuğu duruyor. Havuzun içinde Adana Demirspor Kulübü yüzücüleri. Erkekler çoğunlukta. Küçük kız etrafına bakıyor. Sadece 4 kız çocuğu var. Nesrin, Adana Demirspor’un 4 kızından biri oluyor o gün…Giriyor havuza. 1973 – 1975 Adana Nesrin, 16 yaşında. Yüzüyor. 7 yaşında girdiği havuzdan, kısa mesafede 100’e yakın madalya ve şilt çıkartıyor. Kışları masa tenisi oynuyor, Türkiye 2.liği, Türkiye 3.lüğü var. 17 yaşında mar...

Sahadan Çekildik

 Ligden düşerken bile şeklimiz belli, çünkü Alemin Delikanlısı Adana Demir... Galatasaray maçındaki kör göze parmak penaltı kararı rezaletine karşı, yönetim takımı sahadan çekti. Son 2 sezondur rezalet yönetimimiz, aleyhimize hakem hatalarını kolaylaştırıyordu. İki yanlış bir doğru etti. Türk futbolunun her yerden dökülen imajına, yıkılan bir Demirspor karşı çıkabilirdi sadece. O da oldu, biz yaptık! Bundan sonra İstanbul takımlarınızla size iyi eğlenceler...

Sezon Değerlendirmesi

 Bu sezon için saha içini konuşmak anlamsızdı ama yine de söylemek gerekir ki sahadaki mücadele o kadar da kötü değildi. Geçen sezon 2. ve 3. lig takımlarında kiralık oynayan oyuncularımızla idare ettik. Son haftalarda sahaya çıkacak kadroyu zor tutturduk. Sezon başıyla sonu arasında kadroda büyük değişimler oldu. Bütün bunların sorumlusu, paraları ödemeyen Murat Sancak ve yönetimiydi. Bir yerde patlama yapar diye umut bağlamadığımız genç oyuncular maçların belli anlarına kadar direnci ayakta tuttular. Ancak son bölümlerde oyundan düştük; kadro derinliği olmadığı için de en ufak kişisel hata, sakatlık ya da kart cezaları sonuca direkt etki etti. 2-0'dan öndeyken kaybettiğimiz maçlar oldu. Tabii rakiplerin bizim maçı çeviremeyeceğimizin farkında olmaları, her halükarda kazanırız düşünceleri kendi adlarına tempoyu yükseltmelerini engellemiş olabilir. Yine de şans faktörü yanımızda olsa puan alacağımız bir kaç maç daha vardı diye düşünüyorum. Sezon başında yazdığım gibi, şerefli mağlu...