Ana içeriğe atla

Konuk Yazar:"Hiçbir Futbolcuya Saygım Kalmadı"

Blog yazarlarının birçoğundan daha fazla yazı yazan sevgili Zifiri ağabeyimizin, Ünye maçı sonrası mail adresimize gönderdiği serzeniştir:

"HİÇBİR FUTBOLCUYA SAYGIM KALMADI

Senelerdir bu sayfalarda yazıyoruz, çiziyoruz. Bir takımın böyle yönetilmemesi gerektiği, ufku olmayan niteliksiz hocaların takımın başına getirildiği, gelir getiren kaynaklardan yoksun belediyeye mahkum bir takım olduğumuz vs.. Demirspor’un tüm sıkıntıları burada yazıldı, bu satırlarda aktarıldı.

Ancak bu kadar para harcandı, bu kadar transfer yapıldı, bir futbolcuda bir maçta oynar be arkadaş. Çok değil bir futbolcuyu kendisine verilen görevi yaparken, takımı için varını yoğunu sahaya yansıtırken göreyim. Bir tek futbolcuyu canla, başla oynarken göreyim. Bir futbolcuyu yenilgiden sonra gerçekten üzülmüş olarak göreyim. Ne olur ya …

5 senedir Demirspor’un iyi oynadığı bir maçı hatırlayan var mı? Demirspor’dan o kadar futbolcu geldi geçti, bir tek hatırladığımız, adını andığımız bir oyuncu var mı? Bir tek futbolcuya “helal olsun, aldığı parayı hak etti” diyebildik mi? Bir tek futbolcuyu rakip takımın forması ile dahi olsa 5 Ocak’a çıktığında alkışlarla karşılayabildik mi? Demirstore’da arkasında futbolcu adı yazan bir tek forma var mı? Bugüne kadar oğluma idol olarak gösterebileceğim bir futbolcumuz oldu mu?
Biriniz de takım için oynayın Biriniz de top oynayın be.

Bir futbol takımı yenilebilir. Hele bizler Demirspor taraftarı olarak yenilgilere, köy takımları ile beraberliklere alıştık. Mazoşistler gibi “Kafana göre Demirspor” ifadesini slogan yaptık. İnanın bundan öte köy olmaz, bundan daha kötüsü bulunmaz. Bu ligin en çok parasını siz alıyorsunuz

Ulan biriniz de taraftar için
Biriniz de Demirspor için oynayın be..."

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Nesrin'in Hikayesi : "15 Saat 47 Dakika…Ve Toprak…"

Ön-Not: Nesrin Olgun Aslan’ın hikayesini yazmaya başladığımda kimi zaman soğuk bir suyun ve karanlığın içinde, kimi zaman sonunda varabildiğim bir kıyıda hissettim kendimi. Yazmaya devam ederken önce zor tutuyordum gözyaşlarımı, bir noktadan sonra akmaya başladı hepsi. Yazımı, ağlayarak bitirebildim ancak…Kendisinin web sitesinden (http://www.nesrinolgun.com) ve dönemin Hürriyet Londra Temsilcisi Faruk Zapçı’nın anılarından yararlandım, teşekkürlerimi sunuyorum…Çok uzatmadan, Nesrin’in Hikayesi’ne başlıyorum… 1964 Adana Yüzme havuzunun kenarında 7 yaşında kara kuru bir kız çocuğu duruyor. Havuzun içinde Adana Demirspor Kulübü yüzücüleri. Erkekler çoğunlukta. Küçük kız etrafına bakıyor. Sadece 4 kız çocuğu var. Nesrin, Adana Demirspor’un 4 kızından biri oluyor o gün…Giriyor havuza. 1973 – 1975 Adana Nesrin, 16 yaşında. Yüzüyor. 7 yaşında girdiği havuzdan, kısa mesafede 100’e yakın madalya ve şilt çıkartıyor. Kışları masa tenisi oynuyor, Türkiye 2.liği, Türkiye 3.lüğü var. 17 yaşında mar...

Sahadan Çekildik

 Ligden düşerken bile şeklimiz belli, çünkü Alemin Delikanlısı Adana Demir... Galatasaray maçındaki kör göze parmak penaltı kararı rezaletine karşı, yönetim takımı sahadan çekti. Son 2 sezondur rezalet yönetimimiz, aleyhimize hakem hatalarını kolaylaştırıyordu. İki yanlış bir doğru etti. Türk futbolunun her yerden dökülen imajına, yıkılan bir Demirspor karşı çıkabilirdi sadece. O da oldu, biz yaptık! Bundan sonra İstanbul takımlarınızla size iyi eğlenceler...

Sezon Değerlendirmesi

 Bu sezon için saha içini konuşmak anlamsızdı ama yine de söylemek gerekir ki sahadaki mücadele o kadar da kötü değildi. Geçen sezon 2. ve 3. lig takımlarında kiralık oynayan oyuncularımızla idare ettik. Son haftalarda sahaya çıkacak kadroyu zor tutturduk. Sezon başıyla sonu arasında kadroda büyük değişimler oldu. Bütün bunların sorumlusu, paraları ödemeyen Murat Sancak ve yönetimiydi. Bir yerde patlama yapar diye umut bağlamadığımız genç oyuncular maçların belli anlarına kadar direnci ayakta tuttular. Ancak son bölümlerde oyundan düştük; kadro derinliği olmadığı için de en ufak kişisel hata, sakatlık ya da kart cezaları sonuca direkt etki etti. 2-0'dan öndeyken kaybettiğimiz maçlar oldu. Tabii rakiplerin bizim maçı çeviremeyeceğimizin farkında olmaları, her halükarda kazanırız düşünceleri kendi adlarına tempoyu yükseltmelerini engellemiş olabilir. Yine de şans faktörü yanımızda olsa puan alacağımız bir kaç maç daha vardı diye düşünüyorum. Sezon başında yazdığım gibi, şerefli mağlu...