Ana içeriğe atla

Bekir Çınar'ı Anma Turnuvası-2

Bu kez taraftarlar değil, kulüpler iştirak ediyorlar Bekir Bey'in anısının yaşatılması girişimlerine. spor01'de gördüğümüz kadarıyla yarın başlayıp Perşembe günü sona erecek olan organizasyona takımımızın yanı sıra Seyhan Belediyespor, Adana Gençlerbirliği ve Adanaspor A.Ş. de katılıyor. Takımımızın U19 veya U18 kategorisinde ter döken gençlerle temsil edileceği bilgisini edindik. Eğer her sene Türkiye çapında önemli başarılara imza atan bu gençler turnuva sonucundan bağımsız olarak Bekir Bey'in hayallerine de uygun olarak ayrıca bir çiçek vs. verilerek onurlandırılırsa çok güzel bir jest yapılmış olur diye düşünüyorum. Geleceğimiz artık arka planda kalmasın, onlar arkalarda kaldıkça geleceğimiz de arkalarda kalıyor. Buyurun 16 yıllık tabloya bakın. Belki mecburiyetten transfer yapılmamıştı Bekir Bey döneminde ve yine belki yapılamayan transferler yerine destek vermişti gençler takımdaki ağabeylerine. Ancak o sezon bize şampiyonluk gelmese de bir şeyler kanıtlanmıştı.

"Bu takım iddia edilenin aksine gençlerin monte edilmesi ile küme düşmez.

Bu takım gençler ile desteklenince başarısız olmayabilir.

Bu takım gençler ile desteklenince play-off oynayabilir.

Bu takım gençler ile desteklenince o sene play-offlardan şampiyon olan takıma boyun eğmeyebilir. (Penaltılarla elendiğimizi unutmayalım.) 

Takımı gençler ile desteklersek paramız cebimizde kalır.

Dökülen gözyaşlarına şaibe mi var, endişeleri eklenmez."

Bu vesile ile rahmetli Bekir ÇINAR'ı koca bir gülümsemeyle analım.

Turnuva maçları şu şekilde:

20.09.2011 Salı
15.00 Adana Demirspor-Adanaspor A.Ş.
17.00 Seyhan Belediyespor-Adana Gençlerbirliği

22.09.2001 Perşembe
Final ve üçüncülük maçları

Amatör Spor Kulüpleri Federasyonu'na (ASKF), Demirspor ile ilgili her olumlu organizasyonda kendisini görmekten gurur duyduğumuz Coral Hoca'ya (Ali Hikmet AYDINOĞLU) ve Bekir Bey'in yönetiminde yer alan ve sonradan ortadan kaybolmayan sayın Ramazan ÇİMEN'e bir teşekkür etmek gerekir diye düşünüyorum. Umarım bundan sonra bu tür uygulamalar kalıcı hale gelir.

Ayrıca bence tüm bu organizasyonlardan daha kapsamlı ve daha kalıcı olarak keşke bir Adana Demirspor'un Değerleri organizasyonu yapsak.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Nesrin'in Hikayesi : "15 Saat 47 Dakika…Ve Toprak…"

Ön-Not: Nesrin Olgun Aslan’ın hikayesini yazmaya başladığımda kimi zaman soğuk bir suyun ve karanlığın içinde, kimi zaman sonunda varabildiğim bir kıyıda hissettim kendimi. Yazmaya devam ederken önce zor tutuyordum gözyaşlarımı, bir noktadan sonra akmaya başladı hepsi. Yazımı, ağlayarak bitirebildim ancak…Kendisinin web sitesinden (http://www.nesrinolgun.com) ve dönemin Hürriyet Londra Temsilcisi Faruk Zapçı’nın anılarından yararlandım, teşekkürlerimi sunuyorum…Çok uzatmadan, Nesrin’in Hikayesi’ne başlıyorum… 1964 Adana Yüzme havuzunun kenarında 7 yaşında kara kuru bir kız çocuğu duruyor. Havuzun içinde Adana Demirspor Kulübü yüzücüleri. Erkekler çoğunlukta. Küçük kız etrafına bakıyor. Sadece 4 kız çocuğu var. Nesrin, Adana Demirspor’un 4 kızından biri oluyor o gün…Giriyor havuza. 1973 – 1975 Adana Nesrin, 16 yaşında. Yüzüyor. 7 yaşında girdiği havuzdan, kısa mesafede 100’e yakın madalya ve şilt çıkartıyor. Kışları masa tenisi oynuyor, Türkiye 2.liği, Türkiye 3.lüğü var. 17 yaşında mar...

Sahadan Çekildik

 Ligden düşerken bile şeklimiz belli, çünkü Alemin Delikanlısı Adana Demir... Galatasaray maçındaki kör göze parmak penaltı kararı rezaletine karşı, yönetim takımı sahadan çekti. Son 2 sezondur rezalet yönetimimiz, aleyhimize hakem hatalarını kolaylaştırıyordu. İki yanlış bir doğru etti. Türk futbolunun her yerden dökülen imajına, yıkılan bir Demirspor karşı çıkabilirdi sadece. O da oldu, biz yaptık! Bundan sonra İstanbul takımlarınızla size iyi eğlenceler...

Sezon Değerlendirmesi

 Bu sezon için saha içini konuşmak anlamsızdı ama yine de söylemek gerekir ki sahadaki mücadele o kadar da kötü değildi. Geçen sezon 2. ve 3. lig takımlarında kiralık oynayan oyuncularımızla idare ettik. Son haftalarda sahaya çıkacak kadroyu zor tutturduk. Sezon başıyla sonu arasında kadroda büyük değişimler oldu. Bütün bunların sorumlusu, paraları ödemeyen Murat Sancak ve yönetimiydi. Bir yerde patlama yapar diye umut bağlamadığımız genç oyuncular maçların belli anlarına kadar direnci ayakta tuttular. Ancak son bölümlerde oyundan düştük; kadro derinliği olmadığı için de en ufak kişisel hata, sakatlık ya da kart cezaları sonuca direkt etki etti. 2-0'dan öndeyken kaybettiğimiz maçlar oldu. Tabii rakiplerin bizim maçı çeviremeyeceğimizin farkında olmaları, her halükarda kazanırız düşünceleri kendi adlarına tempoyu yükseltmelerini engellemiş olabilir. Yine de şans faktörü yanımızda olsa puan alacağımız bir kaç maç daha vardı diye düşünüyorum. Sezon başında yazdığım gibi, şerefli mağlu...