Ana içeriğe atla

Adana Demirspor:0-Bandırmaspor:1



Bu sezonki kadronun ne iş yapabileceği bu maçta belli olacaktı. Yapılan iş ortada. En önemli rakibe kendi sahanda kaybediyorsun...

Bu kadroyu kuran ve onu yöneten(!) Ali Güneş'in artık inandırıcı açıklamalaar yapması gerekiyor.

Klişe açıklamalar istemiyoruz! Bildik yalanlara karnımız tok!

Yorumlar

geyik1940 dedi ki…
10 dakika önce facebookta 'Ali Güneş'i İstemiyoruz' isimli bir grup kuruldu ve üye sayısı söz konusu süre içinde 60 kişi oldu.

Taraftar Ali GÜneş'i İS-TE-Mİ-YOR. Yönetimin de bunu görmezden gelmeyi bırakıp gereğini yapması gerekiyor.
emrahche dedi ki…
geçen haftaki yorumum bu hafta için de devam edecektir. Ali güneş kesinlikle gitmelidir...Ali güneşten bir başarı bekleyen varsa yönetimde, onlar da gitmelidir...bandırmayı yenmek için her şey vardı stadda. seyirci,hava, futbolcu, ama sadece teknik heyet yoktu...
hakem de maçı kaldıramadı..belki de ilk defa 10 bin kişiye maç yönetti...çok basit hatalar seyirciyi de yordu...5-4-1 oynayarak kimse maç kazanamaz
serdanka dedi ki…
Ben sorunu buldum bundan sonra kimseye Barcelona izletmeyin arkadaş. Herkeslerde bir 3-4-3 sevdası. Aslında Ali Güneş efendide de var ama malzeme el vermiyor, saçma sapan bazen 5-4-1, bazen 3-6-1 gibi kısır sıkıntılı bir şey çıkıyor ortaya. Mardinspor ölmüş arkasından cenazeyi kaldırmayı bırak yoldan namaza çağıracak adamı bile yok. Adamlar 14 kişiyle çıktılar zaten biri yedek kaleci. Yahu demezler mi adama be arkadaş sen ne yaptın bunlara, en az 5 atman hadi olmadı 3 atsan olmaz mı? Olmaz arkadaş olmaz! Adamlar garibim pas bie yapamadılar maçın büyük bölümünde, kaleci out'u kullanıyordu top Mardinlilerden birine değerse mucizenin adı oluyordu. Ama sen gel şu takıma dahi top kaptır bol bol, sen gel şu takımdan dahi gol yiyecek duruma gel. Adamların durumu içler acısı sende herkesin isteyip de alamadığı topçular, helva var mı? Gene karnımız aç! Aç oğlu aç! Bandırmaspor maçına değinemiyorum izleyemedim. Saygılar...

Bu blogdaki popüler yayınlar

Nesrin'in Hikayesi : "15 Saat 47 Dakika…Ve Toprak…"

Ön-Not: Nesrin Olgun Aslan’ın hikayesini yazmaya başladığımda kimi zaman soğuk bir suyun ve karanlığın içinde, kimi zaman sonunda varabildiğim bir kıyıda hissettim kendimi. Yazmaya devam ederken önce zor tutuyordum gözyaşlarımı, bir noktadan sonra akmaya başladı hepsi. Yazımı, ağlayarak bitirebildim ancak…Kendisinin web sitesinden (http://www.nesrinolgun.com) ve dönemin Hürriyet Londra Temsilcisi Faruk Zapçı’nın anılarından yararlandım, teşekkürlerimi sunuyorum…Çok uzatmadan, Nesrin’in Hikayesi’ne başlıyorum… 1964 Adana Yüzme havuzunun kenarında 7 yaşında kara kuru bir kız çocuğu duruyor. Havuzun içinde Adana Demirspor Kulübü yüzücüleri. Erkekler çoğunlukta. Küçük kız etrafına bakıyor. Sadece 4 kız çocuğu var. Nesrin, Adana Demirspor’un 4 kızından biri oluyor o gün…Giriyor havuza. 1973 – 1975 Adana Nesrin, 16 yaşında. Yüzüyor. 7 yaşında girdiği havuzdan, kısa mesafede 100’e yakın madalya ve şilt çıkartıyor. Kışları masa tenisi oynuyor, Türkiye 2.liği, Türkiye 3.lüğü var. 17 yaşında mar...

Sahadan Çekildik

 Ligden düşerken bile şeklimiz belli, çünkü Alemin Delikanlısı Adana Demir... Galatasaray maçındaki kör göze parmak penaltı kararı rezaletine karşı, yönetim takımı sahadan çekti. Son 2 sezondur rezalet yönetimimiz, aleyhimize hakem hatalarını kolaylaştırıyordu. İki yanlış bir doğru etti. Türk futbolunun her yerden dökülen imajına, yıkılan bir Demirspor karşı çıkabilirdi sadece. O da oldu, biz yaptık! Bundan sonra İstanbul takımlarınızla size iyi eğlenceler...

Sezon Değerlendirmesi

 Bu sezon için saha içini konuşmak anlamsızdı ama yine de söylemek gerekir ki sahadaki mücadele o kadar da kötü değildi. Geçen sezon 2. ve 3. lig takımlarında kiralık oynayan oyuncularımızla idare ettik. Son haftalarda sahaya çıkacak kadroyu zor tutturduk. Sezon başıyla sonu arasında kadroda büyük değişimler oldu. Bütün bunların sorumlusu, paraları ödemeyen Murat Sancak ve yönetimiydi. Bir yerde patlama yapar diye umut bağlamadığımız genç oyuncular maçların belli anlarına kadar direnci ayakta tuttular. Ancak son bölümlerde oyundan düştük; kadro derinliği olmadığı için de en ufak kişisel hata, sakatlık ya da kart cezaları sonuca direkt etki etti. 2-0'dan öndeyken kaybettiğimiz maçlar oldu. Tabii rakiplerin bizim maçı çeviremeyeceğimizin farkında olmaları, her halükarda kazanırız düşünceleri kendi adlarına tempoyu yükseltmelerini engellemiş olabilir. Yine de şans faktörü yanımızda olsa puan alacağımız bir kaç maç daha vardı diye düşünüyorum. Sezon başında yazdığım gibi, şerefli mağlu...