Ana içeriğe atla

Değişim Gerekli

Önceki günkü açıklamanın en önemsediğim kısımları şurasıydı:

"Kulübü içerden karıştırma,futbol takımında adamcılık, masör-personel gibi kulüp çalışanlarından bazılarının yetkisini aşıp gizli işler çevirmesi, menajerlere verilen tavizler, bazı hocaların sorumluluğunu kötüye kullanması, bazı futbolcuların Adana Demirspor’a geldikten sonra değişip çok rahat hareket etmeleri ve GRUPLAŞMAYA neden olmaları bunlardan başlıcalarıdır ve bu zihniyetler yıllardan beri DEMİRSPOR’UN kanayan yaralarıdır…"

Blogu önceki yazılarında çokça değindiğimiz, özellikle geçen sezon boyunca vurguladığımız meselelerdi.

Adana Demirspor, değişmek zorunda. Kulübün içine sinmiş parazitlerle gelişip büyümemiz mümkün değil çünkü...

Halihazırda büyük bir yönetim sorunumuz var. Yeni Başkan ortalardaa yok, gelişmeler onsuz ilerliyor. Bilindiğ igibi, eski başkan Mustafa Tuncel, ihaleye fesat karıştırmak iddiasıyla yargılanacak. Aytaç Durak'la giriştiği kavgadan kolayca çıkamayacağı belliydi. Açıkçası ben pek rahatsız olmadım bu gelişmeden, beklenen oldu. Bu gelişmeyi, Adana'nın ve Demirspor'un yenilenmesi için bir fırsat olacağını umuyordum. Ama onsuz devam eden Demirspor'un da karışacağı daha şimdiden belli oldu.

Yıllarca tek adam mantığına sığınan düzenimizin bozulması, fırsat kollayanları harekete geçirdi. Şimdi kendi düzenlerini kurmak isteyecekler. Buna karşı çıkmak zorundayız. Onların düzenine karşı, kendi Demirsporumuzu, taraftarın Demirspor'unu savunmak zorundayız.

Adana Demirspor taraftarı, bu gidişatta söz almaya başladı. Grubun ardından, Adana Demirsporlular Derneği de benzer içerikte bir açıklama yaptı. Bu akşam iki derneğin liderleri, Kanal A'nın Spor Extra programında, saat 1930'da gelişmeleri bir kez de televizyon ekranında değerlendirecekler.

Değişim gerekli. Değişimin, bizim istediğimiz yönde olması için mücadele devam!

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Nesrin'in Hikayesi : "15 Saat 47 Dakika…Ve Toprak…"

Ön-Not: Nesrin Olgun Aslan’ın hikayesini yazmaya başladığımda kimi zaman soğuk bir suyun ve karanlığın içinde, kimi zaman sonunda varabildiğim bir kıyıda hissettim kendimi. Yazmaya devam ederken önce zor tutuyordum gözyaşlarımı, bir noktadan sonra akmaya başladı hepsi. Yazımı, ağlayarak bitirebildim ancak…Kendisinin web sitesinden (http://www.nesrinolgun.com) ve dönemin Hürriyet Londra Temsilcisi Faruk Zapçı’nın anılarından yararlandım, teşekkürlerimi sunuyorum…Çok uzatmadan, Nesrin’in Hikayesi’ne başlıyorum… 1964 Adana Yüzme havuzunun kenarında 7 yaşında kara kuru bir kız çocuğu duruyor. Havuzun içinde Adana Demirspor Kulübü yüzücüleri. Erkekler çoğunlukta. Küçük kız etrafına bakıyor. Sadece 4 kız çocuğu var. Nesrin, Adana Demirspor’un 4 kızından biri oluyor o gün…Giriyor havuza. 1973 – 1975 Adana Nesrin, 16 yaşında. Yüzüyor. 7 yaşında girdiği havuzdan, kısa mesafede 100’e yakın madalya ve şilt çıkartıyor. Kışları masa tenisi oynuyor, Türkiye 2.liği, Türkiye 3.lüğü var. 17 yaşında mar...

Sahadan Çekildik

 Ligden düşerken bile şeklimiz belli, çünkü Alemin Delikanlısı Adana Demir... Galatasaray maçındaki kör göze parmak penaltı kararı rezaletine karşı, yönetim takımı sahadan çekti. Son 2 sezondur rezalet yönetimimiz, aleyhimize hakem hatalarını kolaylaştırıyordu. İki yanlış bir doğru etti. Türk futbolunun her yerden dökülen imajına, yıkılan bir Demirspor karşı çıkabilirdi sadece. O da oldu, biz yaptık! Bundan sonra İstanbul takımlarınızla size iyi eğlenceler...

Sezon Değerlendirmesi

 Bu sezon için saha içini konuşmak anlamsızdı ama yine de söylemek gerekir ki sahadaki mücadele o kadar da kötü değildi. Geçen sezon 2. ve 3. lig takımlarında kiralık oynayan oyuncularımızla idare ettik. Son haftalarda sahaya çıkacak kadroyu zor tutturduk. Sezon başıyla sonu arasında kadroda büyük değişimler oldu. Bütün bunların sorumlusu, paraları ödemeyen Murat Sancak ve yönetimiydi. Bir yerde patlama yapar diye umut bağlamadığımız genç oyuncular maçların belli anlarına kadar direnci ayakta tuttular. Ancak son bölümlerde oyundan düştük; kadro derinliği olmadığı için de en ufak kişisel hata, sakatlık ya da kart cezaları sonuca direkt etki etti. 2-0'dan öndeyken kaybettiğimiz maçlar oldu. Tabii rakiplerin bizim maçı çeviremeyeceğimizin farkında olmaları, her halükarda kazanırız düşünceleri kendi adlarına tempoyu yükseltmelerini engellemiş olabilir. Yine de şans faktörü yanımızda olsa puan alacağımız bir kaç maç daha vardı diye düşünüyorum. Sezon başında yazdığım gibi, şerefli mağlu...