Bugün bize gülenler, hakkımızı yiyenler ve bu hak yenilirken seyirci kalanlar... Size lafım... Yakında, hatta beklenenden de çok yakında göreceğiz... Hepsi giderken biz seyredeceğiz ama gülmeyeceğiz, sadece takdir-i ilahi diyeceğiz... Bizden söylemesi, sonra af dilemeyin, dileyeceğiniz bir şey kalmayacak elinizde... Hesap günü geldiğinde hepinizin defteri dürülecek, Adana ve Demirspor hak ettiği yere gelince hepinizden teker teker hesabı sorulacak... Ben ve inanıyorum ki benim gibi düşünen binlerce Demirsporlu ve Adanalı da and içiyor... Hepimiz bu yapılanların unutulmaması için elimizden geleni yapacağız... Onlar kendi izansız ve insafsız tutumlarını unutsalar bile biz unutmayacağız... "Allah'ın adamları"na çattınız, yanlış yaptınız... Düşerken bir tekme de biz atmayacağız size ama elimizi de uzatmayacağız... Yemin ediyoruz ve söz veriyoruz, süper ligi görecek olan bu gözler bir gün daha ilerisini hedef olarak koyacak önüne ancak tarih sadece "BİZ"i yazacak sizi ise hatırlatmaya bile uğraşmayacak!!!
Ön-Not: Nesrin Olgun Aslan’ın hikayesini yazmaya başladığımda kimi zaman soğuk bir suyun ve karanlığın içinde, kimi zaman sonunda varabildiğim bir kıyıda hissettim kendimi. Yazmaya devam ederken önce zor tutuyordum gözyaşlarımı, bir noktadan sonra akmaya başladı hepsi. Yazımı, ağlayarak bitirebildim ancak…Kendisinin web sitesinden (http://www.nesrinolgun.com) ve dönemin Hürriyet Londra Temsilcisi Faruk Zapçı’nın anılarından yararlandım, teşekkürlerimi sunuyorum…Çok uzatmadan, Nesrin’in Hikayesi’ne başlıyorum… 1964 Adana Yüzme havuzunun kenarında 7 yaşında kara kuru bir kız çocuğu duruyor. Havuzun içinde Adana Demirspor Kulübü yüzücüleri. Erkekler çoğunlukta. Küçük kız etrafına bakıyor. Sadece 4 kız çocuğu var. Nesrin, Adana Demirspor’un 4 kızından biri oluyor o gün…Giriyor havuza. 1973 – 1975 Adana Nesrin, 16 yaşında. Yüzüyor. 7 yaşında girdiği havuzdan, kısa mesafede 100’e yakın madalya ve şilt çıkartıyor. Kışları masa tenisi oynuyor, Türkiye 2.liği, Türkiye 3.lüğü var. 17 yaşında mar...
Yorumlar
2016 FRANSA NIN.