Ana içeriğe atla

Teşekkürler

Teşekkürler Adana Demirsporlu futbolcular, teknik heyet, yönetim ve taraftarlar... Bundan güzel bir sevgililer günü hediyesi verilemezdi. Ellerinize, ayaklarınıza sağlık.

Israrla camiada bütünlüğün bozulduğuna ilişkin hissiyat yaratılmak istenmesine karşın televizyondan canlı yayınlanmayan maçta taraftarlar stada koştular. Elbette geçmişi düşündüğümüzde bu sayı oldukça az. Yine de tribündeki taraftarın Adana Demirspor'un kemikleşmiş taraftarı olduğunu söyleyebiliriz. Eğer inancımızı yitirmezsek, ufak tökezlemeleri büyütmezsek ilerleyen haftalarda daha da büyük taraftar desteği ile oynayacağız. Ben bir Demirspor taraftarı olarak artık iç saha maçlarımızın canlı verilmemesini istiyorum. İstiyorum ki Adana Demirspor biraz merak edilsin, "bu takım hala nasıl grup lideri kalabiliyor?" diye merak duyanlar maça gelsin.

Bulunduğumuz ligin üstten sayıldığında üçüncü lig olduğunu, burada tecrübelilerden çok savaşçıların olması gerektiğini, bulunabilecek en yürekli savaşçıların ise yalnız altyapıdan çıkabileceğini defalarca kez söyledik. Bu savaşçılar hem canlarını dişlerine takarlar hem de dışarıdan menajerleri ile gelip/getirilip de kulübü milyonlarca lira zarara uğratmazlar. Kendilerine verilecek şansları iyi kullanırlarsa önlerinin açılacağını bilirler. Formaya ilişkin sevgisi taraftara en yakın olan futbolcular bunlardır. Çünkü zaten bir maç önce tribündeyken bir maç sonra sahaya inmişlerdir. Bağlılık, aidiyet, forma aşkı bu kardeşlerimizde fazlasıyla vardır.

Adana Demirspor kulübü artık bundan sonra, bu günlerde yaşadığı tecrübelerden sonra KESİNLİKLE altyapıdan futbolcu oynatmayı bir ilke olarak benimsemek zorundadır. Başka çaresi yok, ayakta kalmanın başka yolu yok! Göstermelik değil, laf olsun diye değil. En az üç-dört oyuncu sahada, bir o kadarı da yedekte olmalı. Hangi ligde olduğumuzun bir önemi yok, bu ilke beyinlere kazınmalı. Hemen herkes, kazanma azminin ve mücadelenin üst seviyede olduğunu söylüyor. Trilyonluk takımlar kurulurken dahi sahada böyle bir azim göremeyenler için ne güzel bir haber! Demirspor mücadele ediyor işte, herkesle, her şeyle, kendisiyle.

Mardin maçının mutluluğunu bugün doyasıya yaşamak hakkımız. Yalnız bu akşam yastığa kafamızı koyduğumuzda aklımızda bu sefer de Malatya maçı olacak. Kahramanmaraş maçından sonra bir çiçekle bahar gelmez demiştik. Daha aylardan şubat, bizim için çiçeklerin açmasına daha çok var.

O güne kadar tohumları sulamaya, yanı başlarında açacakları günü sabırla beklemeye devam edelim.

Yorumlar

Adsız dedi ki…
ANKARA TAYFASI SİZİNDE YÜREGİNİZE SAGLIK..BİZLERİ VE DEMİRSPORUMUZU AYDINLATTIGINIZ İÇİN........ANCAK YUKARIDA ELİNE SAGLIK DEMİRSPOR..PEK GİTMEDİ BLOGUNUZA...ELİNE SAGLIK DEMİRSPORUM..DEMİRSPORUMUZ....DENSEDAHA HOŞ OLURDU....DÜZELTİRSENİZ SEVİNİRİZ....KAPALI A ÜST
Alpaslan KUŞVURAN dedi ki…
Demirspor göze hoş gelen, kalite düzeyi yüksek bir oyun sergileyemedi belki ama futbolcularımız çok iyi mücadele ettiler. Bu maç bizim için önemliydi. Dünkü maçta dikkatimi çeken iki olayı paylaşmak istiyorum. İlki oyunun ikinci yarısında oyundan alınan genç oyuncumuz Şahin Tuncel'i teknik direktörümüzün saha kenarında içten öperek kutlaması. Diğeri ise son 10 yılda bana göre Taner'den sonra en iyi forvet olan Tayfun'un gol sonrası sevincini seyirci ile paylaşmak istediğinde yeterli karşılığın verilmemesi. Bu takımda ne adamlar ilah ilan edildi. Tayfun gibi bir oyuncu her yönüyle çok daha fazlasını hak ediyor bence.

Bu blogdaki popüler yayınlar

Nesrin'in Hikayesi : "15 Saat 47 Dakika…Ve Toprak…"

Ön-Not: Nesrin Olgun Aslan’ın hikayesini yazmaya başladığımda kimi zaman soğuk bir suyun ve karanlığın içinde, kimi zaman sonunda varabildiğim bir kıyıda hissettim kendimi. Yazmaya devam ederken önce zor tutuyordum gözyaşlarımı, bir noktadan sonra akmaya başladı hepsi. Yazımı, ağlayarak bitirebildim ancak…Kendisinin web sitesinden (http://www.nesrinolgun.com) ve dönemin Hürriyet Londra Temsilcisi Faruk Zapçı’nın anılarından yararlandım, teşekkürlerimi sunuyorum…Çok uzatmadan, Nesrin’in Hikayesi’ne başlıyorum… 1964 Adana Yüzme havuzunun kenarında 7 yaşında kara kuru bir kız çocuğu duruyor. Havuzun içinde Adana Demirspor Kulübü yüzücüleri. Erkekler çoğunlukta. Küçük kız etrafına bakıyor. Sadece 4 kız çocuğu var. Nesrin, Adana Demirspor’un 4 kızından biri oluyor o gün…Giriyor havuza. 1973 – 1975 Adana Nesrin, 16 yaşında. Yüzüyor. 7 yaşında girdiği havuzdan, kısa mesafede 100’e yakın madalya ve şilt çıkartıyor. Kışları masa tenisi oynuyor, Türkiye 2.liği, Türkiye 3.lüğü var. 17 yaşında mar...

Sahadan Çekildik

 Ligden düşerken bile şeklimiz belli, çünkü Alemin Delikanlısı Adana Demir... Galatasaray maçındaki kör göze parmak penaltı kararı rezaletine karşı, yönetim takımı sahadan çekti. Son 2 sezondur rezalet yönetimimiz, aleyhimize hakem hatalarını kolaylaştırıyordu. İki yanlış bir doğru etti. Türk futbolunun her yerden dökülen imajına, yıkılan bir Demirspor karşı çıkabilirdi sadece. O da oldu, biz yaptık! Bundan sonra İstanbul takımlarınızla size iyi eğlenceler...

Sezon Değerlendirmesi

 Bu sezon için saha içini konuşmak anlamsızdı ama yine de söylemek gerekir ki sahadaki mücadele o kadar da kötü değildi. Geçen sezon 2. ve 3. lig takımlarında kiralık oynayan oyuncularımızla idare ettik. Son haftalarda sahaya çıkacak kadroyu zor tutturduk. Sezon başıyla sonu arasında kadroda büyük değişimler oldu. Bütün bunların sorumlusu, paraları ödemeyen Murat Sancak ve yönetimiydi. Bir yerde patlama yapar diye umut bağlamadığımız genç oyuncular maçların belli anlarına kadar direnci ayakta tuttular. Ancak son bölümlerde oyundan düştük; kadro derinliği olmadığı için de en ufak kişisel hata, sakatlık ya da kart cezaları sonuca direkt etki etti. 2-0'dan öndeyken kaybettiğimiz maçlar oldu. Tabii rakiplerin bizim maçı çeviremeyeceğimizin farkında olmaları, her halükarda kazanırız düşünceleri kendi adlarına tempoyu yükseltmelerini engellemiş olabilir. Yine de şans faktörü yanımızda olsa puan alacağımız bir kaç maç daha vardı diye düşünüyorum. Sezon başında yazdığım gibi, şerefli mağlu...