Ana içeriğe atla

Son Bir Umut...

Güzel günler yaşamayı geçtim, yaşamayı umut etmeyi bile çok görüyor dinine yandığımın Adanası...

Alışırım Gözlerimi Kapamaya

Tertemizdi sanki dünya gözlerimi açtığım anda,
Hiç düşünmeden inandım masal tadında yarınlara,
Yalanlar ortasında kaldı tüm çocukluk anılarım
Çizgi romanlar dışında bir kahraman bulamadım.

Toz pembe olmasaydı keşke tüm rüyalarım,
Hep sorular sordum ama cevabını alamadım.
Kavuşamadı hiç ayrılanlar, masallar gerçek olmadı.
Aşık olduğum sokaklarda kimseler konuşmadı,
Ama şehir hiç susmadı, hep ağladı, hep ağladı...

Son bir umut verse biri
Ve güzel olacak her şey bir gün dese,
Ben inanırım belki bu yalana,
Ben de alışırım gözlerimi kapamaya...

Bir yol gözükse uzaklarda ışıklar altında son bulan.
Melekler alsa götürse beni karanlığa teslim olmadan.
İşkence gördü asfaltlar çatlaklarına kan doldu.
Yıkıntılar arasında kaç çocuğun hayalleri kayboldu!!!

İnsan neden kendini unuttu, neden kendinden oldu?
Hangi yolda kaç kişi bir hiç uğruna canından oldu?
Hep yalan söylenmiş hep yalan...
Ayrılanlar hiç kavuşmadı, dinlediğim masallar hiç gerçek olmadı.
Kimse sandığım kadar masum kalmadı, savaş durmadı ölüm azalmadı...

Son bir umut verse biri,
Ve güzel olacak her şey bir gün dese,
Ben inanırım belki bu yalana,
Ben de alışırım gözlerimi kapamaya...

Alın kongrenizi başınıza çalın... Alın Adana Demirspor'u başınıza çalın. Yeter artık bizleri yaralamayın.

Dinlemek isteyenler için http://fizy.com/s/1agy62

Yorumlar

ADreamS1940 dedi ki…
Ağlamaktan kurudu gözlerim
ağlıyorum....
neydim ne haldeyim
hatırlarsan bıraktığın yerdeyim
hala sevdalınım....
bela sevdan varya!

kadıköyde,inönüde,samiyende...
atkını açıp şehrin asi çocukları demeden ölen şerefsizdir.
Adsız dedi ki…
İçim sızlıyor;

yükselme grubuna çıkan takımlara (kimse yanlış anlamasın, kimseyi küçümsediğimden değil)bakınca, Bank Asya'da oynayan takımları düşününce, Süper ligi görünce içim sızlıyor. Takımı yönete/meye/nleri gördükçe içim sızlıyor, Muharrem Gülergin'i, Hacı Döner'i, Muhammet Kaymak'ı düşündükçe içim sızlıyor.

O sızı sanırım hiç bitmeyecek ...
Adsız dedi ki…
Bizim daha çok içimiz sızlar çok , başımızda böyle insanlar olduğu sürece içimizde sızlar sağlığımızdan da oluruz üzüntüden. hem başkanı beğenmez eleştirirler hemde karşısına liste çıkaramazlar lan nasıl adamlarsınız siz hasiyetsiz insanlar biraz adam olun madem eleştiriyorsunuz o zaman bizde bu projemiz var der liste çıkarırsınız. en iyisi bu kulubü kapatıp en başından yeni bir takım kurup adana demirspor A.Ş yi kuralım başımızda da bekir çınar olsun. en azından borcumuz olmaz bizde bir yerde şirketleşmiş oluruz,bu mikroplar ile uğraşmaktan kongrelerde yönetim seçilemiyor artık.

Bu blogdaki popüler yayınlar

Nesrin'in Hikayesi : "15 Saat 47 Dakika…Ve Toprak…"

Ön-Not: Nesrin Olgun Aslan’ın hikayesini yazmaya başladığımda kimi zaman soğuk bir suyun ve karanlığın içinde, kimi zaman sonunda varabildiğim bir kıyıda hissettim kendimi. Yazmaya devam ederken önce zor tutuyordum gözyaşlarımı, bir noktadan sonra akmaya başladı hepsi. Yazımı, ağlayarak bitirebildim ancak…Kendisinin web sitesinden (http://www.nesrinolgun.com) ve dönemin Hürriyet Londra Temsilcisi Faruk Zapçı’nın anılarından yararlandım, teşekkürlerimi sunuyorum…Çok uzatmadan, Nesrin’in Hikayesi’ne başlıyorum… 1964 Adana Yüzme havuzunun kenarında 7 yaşında kara kuru bir kız çocuğu duruyor. Havuzun içinde Adana Demirspor Kulübü yüzücüleri. Erkekler çoğunlukta. Küçük kız etrafına bakıyor. Sadece 4 kız çocuğu var. Nesrin, Adana Demirspor’un 4 kızından biri oluyor o gün…Giriyor havuza. 1973 – 1975 Adana Nesrin, 16 yaşında. Yüzüyor. 7 yaşında girdiği havuzdan, kısa mesafede 100’e yakın madalya ve şilt çıkartıyor. Kışları masa tenisi oynuyor, Türkiye 2.liği, Türkiye 3.lüğü var. 17 yaşında mar...

Sahadan Çekildik

 Ligden düşerken bile şeklimiz belli, çünkü Alemin Delikanlısı Adana Demir... Galatasaray maçındaki kör göze parmak penaltı kararı rezaletine karşı, yönetim takımı sahadan çekti. Son 2 sezondur rezalet yönetimimiz, aleyhimize hakem hatalarını kolaylaştırıyordu. İki yanlış bir doğru etti. Türk futbolunun her yerden dökülen imajına, yıkılan bir Demirspor karşı çıkabilirdi sadece. O da oldu, biz yaptık! Bundan sonra İstanbul takımlarınızla size iyi eğlenceler...

Sezon Değerlendirmesi

 Bu sezon için saha içini konuşmak anlamsızdı ama yine de söylemek gerekir ki sahadaki mücadele o kadar da kötü değildi. Geçen sezon 2. ve 3. lig takımlarında kiralık oynayan oyuncularımızla idare ettik. Son haftalarda sahaya çıkacak kadroyu zor tutturduk. Sezon başıyla sonu arasında kadroda büyük değişimler oldu. Bütün bunların sorumlusu, paraları ödemeyen Murat Sancak ve yönetimiydi. Bir yerde patlama yapar diye umut bağlamadığımız genç oyuncular maçların belli anlarına kadar direnci ayakta tuttular. Ancak son bölümlerde oyundan düştük; kadro derinliği olmadığı için de en ufak kişisel hata, sakatlık ya da kart cezaları sonuca direkt etki etti. 2-0'dan öndeyken kaybettiğimiz maçlar oldu. Tabii rakiplerin bizim maçı çeviremeyeceğimizin farkında olmaları, her halükarda kazanırız düşünceleri kendi adlarına tempoyu yükseltmelerini engellemiş olabilir. Yine de şans faktörü yanımızda olsa puan alacağımız bir kaç maç daha vardı diye düşünüyorum. Sezon başında yazdığım gibi, şerefli mağlu...