Ana içeriğe atla

Artık Ben De Meşhurum...

Futbolcular iyi mücadele ettiler. Kırmızı kartımızı görene kadar diyordum ki; Abdülkerim Hoca döneminde hiç deplasman galibiyetimiz yok, sanırım gider gitmez ilk galibiyetimiz gelecek. Olmadı, sağlık olsun, benim gözümde bu beraberlik galibiyet değerinde.

Bu sıkıntılı dönemde futbolcularımız kötü gidişe değil, toparlanmaya katkı koymayı tercih ettiler. Kendilerine mücadelelerinden dolayı teşekkür ediyorum. Sonuç benim açımdan birinci planda değil, mücadele birinci planda ve sahada bunu hissettikçe size olan desteğim artacak. Size ve formanıza yakışanı yapmaya devam edin.

Pazar günümüzü neşeli (kısmen) kapatıyoruz. Üstüne üstlük adımızı artık 70 milyon biliyor. Hadi 2 milyon olsun, hadi abartmayalım 50.000 olsun, yahu tamam 1.000 kişi de izlemiştir maçı. Sayın Yavuz Yıldırmaz hakem hatalarını gündeme getirirken bizleri de televizyon dünyasında tanıtma yolunu seçtiler. Kendilerine teşekkür ederiz. Notumuzu da iletelim ki; hakemsiz kapanmasın bu yazı.

Aydın Tabak'ın kırmızı kart görmesi adalet duygularına hiç ama hiç hitap etmedi. Sayın Metin Kurgun'un yediğimiz ilk golde tamam hakem hatalı karar vermiş olabilir, ama adamlar da en az 5 pas yapıp golü attılar, şeklindeki tespitine de bir övgü göndermek gerekir. Bence yediğimiz ikinci golü hakeme bağlamak kısmen doğru. Haksız kırmızı kartın şoku ile olmadık bir gol yedik. Biraz zaman geçse idi yemezdik belki de...

Hakemlere karşı serzenişinimizin sebebini vurgulamadan önce maça özgü şu notu da düşeyim de kalanını Göktuğ kardeşimiz yazacaktır zaten...

Aşırı düzeyde art niyetli bir hakem o penaltıyı da vermezdi...

Hakemler için hep şunu dedik, sonunda bizi terk eden, mücadeleden kaçan başkanımız ve yönetimimiz de kabul etti hatırlarsanız: "Hakemi bahane etmeyin. Çıkın topunuzu oynayın, mücadelenizi verin, savaşın, elinizden geleni yapın, buna rağmen hakkınız yenirse eğer hakeme kabahat yükleyin."

Bizim takımımız Kahramanmaraşspor maçına kadar (Şanlıurfaspor maçı hariç) bunu yapmamıştı. Bizim de eleştirilerimiz o maçtan sonra değişti zaten. Sezar'ın hakkını Sezar'a veririz. Kaygılanmayınız efendim.

Pazarımıza atfınızla neşe kattınız. Selamlar. İyi pazarlar.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Nesrin'in Hikayesi : "15 Saat 47 Dakika…Ve Toprak…"

Ön-Not: Nesrin Olgun Aslan’ın hikayesini yazmaya başladığımda kimi zaman soğuk bir suyun ve karanlığın içinde, kimi zaman sonunda varabildiğim bir kıyıda hissettim kendimi. Yazmaya devam ederken önce zor tutuyordum gözyaşlarımı, bir noktadan sonra akmaya başladı hepsi. Yazımı, ağlayarak bitirebildim ancak…Kendisinin web sitesinden (http://www.nesrinolgun.com) ve dönemin Hürriyet Londra Temsilcisi Faruk Zapçı’nın anılarından yararlandım, teşekkürlerimi sunuyorum…Çok uzatmadan, Nesrin’in Hikayesi’ne başlıyorum… 1964 Adana Yüzme havuzunun kenarında 7 yaşında kara kuru bir kız çocuğu duruyor. Havuzun içinde Adana Demirspor Kulübü yüzücüleri. Erkekler çoğunlukta. Küçük kız etrafına bakıyor. Sadece 4 kız çocuğu var. Nesrin, Adana Demirspor’un 4 kızından biri oluyor o gün…Giriyor havuza. 1973 – 1975 Adana Nesrin, 16 yaşında. Yüzüyor. 7 yaşında girdiği havuzdan, kısa mesafede 100’e yakın madalya ve şilt çıkartıyor. Kışları masa tenisi oynuyor, Türkiye 2.liği, Türkiye 3.lüğü var. 17 yaşında mar...

Ben Bunu Hak Ettim...

Bugüne kadar yazdığım en zor yazılardan biri bu.  Yanımda küçücük iki çocuk vardı maçta, sevdim onları öptüm. Hatta babası yorulmuştu da aldım onu omzuma maçı bir süre birlikte izledik. O esnada çocuğun nasıl heyecanlandığını gördüm. Bacakları kasılıyordu, boynumun sıkıştığını hissettim. Sonra bağırdı ve akabinde ellerini vücudunu titreme alacak kadar sıktı. Bu çocuk sanırım 4,5-5 yaşlarındaydı. Tam benim kızımın yaşlarında. İşte o anda aslında anlamalıydım hak ettiğimi bu belayı. Çünkü ben de çocuklarımı bu acıya götürüyorum. Onlar acıya doğru yürürken, ben her Demirspor deyişlerinde mutlu oluyorum. Her mavi-lacivert deyişlerinde mutlu oluyorum. Onlar da bana başarı videosu gönderiyorlar.   Ben böyle bir babayım işte. Çocuklarının bu tür videolarına bakıp, duygulanan mutlu olan bir babayım. Onlara mavili, armalı kıyafetler alıp ellerimle uçuruma götüren bir babayım. Tabi ki Allah belamı verecek.  Kendi isteğim dışında görev yerim değiştirildi. Ailem param...

Demirspor Taraftarı Ayakta

 Adana Demirspor taraftarı, kendisini küme düşürmekle tehdit eden eski Başkanlarına karşı yaptığı açıklamalarla tavrını gösterdi. Umut Düşkün'ün başlattığı açıklama silsilesi, Şimşekler Grubu 'nun diğer liderleri, Ankara Tayfası , İzmir Tayfası ve diğer oluşumların net tavırları ile güçlendi. Ortak ses, kimse Demirspor'dan üstün değildir ve Demirspor tribünüyle vardır şeklindeydi. Yıllardır alt liglerde mücadele etmiş bir camiaya bu tehdit sökmedi.