Ana içeriğe atla

İstanbul Tayfası'ndan Meydan Okuma...

tebevolimo.blogspot.com adresi İstanbul'da görece yeni yapılanan İstanbul Tayfası'nın blogu. Bir diğer takipçimiz ve arkadaşımız Semt Aşığı ile röportaj yapmışlar. Konu Ankara Tayfası'na da gelmiş, Röportajın ilgili bölümlerini aktarıyorum:

"S.A: Peki Bu oluşumda Ankara Tayfasının yeri nedir?


Mito:Ankara Tayfası Bizim bu oluşumu kurmaya başlamadan önce hayranlıkla takip ettiğimiz bir topluluktur ki hala öyledir.... Her olayın örnek alındığı bir yer vardır bizim kide Ankara Tayfası...


S.A: İstanbul'un Ankara’dan büyük olduğunu biliyoruz.Adanalı nüfusunun da fazla olduğunu ve çoğu takımın önce İstanbul Tayfasının olduğunu, en azından en aktifinin İstanbul Tayfasının olduğunu biliyoruz.Neden ADS taraftarı Ankara’da daha organize? Koskoca İstanbul bir “Vertumnus“ çıkaramadı mı? (Gülüyoruz)


Mito: Onu bana sormanız yanlış ben bir sene oldu İstanbul’a geleli diyerek topu atayım başkalarına şaka bir yana bunun çeşitli sebepleri olabilir mesela Ankara Tayfası bireyleri orada okumuş ve orada kalmışlardır... Sürekli İstanbul da yaşayan ve spordan anlayan insanların az olduğu veya bu işlere yanaşmadığı düşüncesindeyim... Ayrıca Ankara Tayfasını geçeceğimizin garantisini arkadaşlarıma sormadan sana verebilirim.


S.A: Bunu en çok Ankara Tayfası ister sanırım. Adana'dan ODTÜ'yü okumaya gidenlerin fazla olması ve ODTÜ'nün doğasında bir örgütleşme, bir dayanışma olduğunu kabulleniyorsun sende sanırım?


Mito: ODTÜ’ nün manevi yapısından dolayı sürekli birlikte hareket etme olgusu olduğundan dolayı sanırım… Bir nevi kabul ediyorum.


S.A:Sizde bu şekilde okullara açılmayı düşünüyor musunuz?


Mito: Düşüncemiz o yönde... Fakat başarılı olabilir miyiz bu konuda onu göreceğiz?"


Kardeşlerimizin bu düşüncesinden mutluluk duyuyoruz. Uzayan kol bizden yana olsun. Bir gün bizi geçtiklerinde, hatta bizi geçme kavramından tamamıyla bağımsız olarak oluşumlarını ve takımımıza katkı koyma çabalarını uygun bir platformda kutlamayı isteriz. Röportajın tamamına tebevolimo.blogspot.com veya semtimizsevdamiz.blogspot.com adreslerinden ulaşmanız mümkün.

Yorumlar

MiTo1940 dedi ki…
Yılmadan devam...
DexteR dedi ki…
izmir'den ses seda yok mu? bir organizasyon da sizlerden bekliyoruz. Anavarza uyuma =)))

Bu blogdaki popüler yayınlar

Nesrin'in Hikayesi : "15 Saat 47 Dakika…Ve Toprak…"

Ön-Not: Nesrin Olgun Aslan’ın hikayesini yazmaya başladığımda kimi zaman soğuk bir suyun ve karanlığın içinde, kimi zaman sonunda varabildiğim bir kıyıda hissettim kendimi. Yazmaya devam ederken önce zor tutuyordum gözyaşlarımı, bir noktadan sonra akmaya başladı hepsi. Yazımı, ağlayarak bitirebildim ancak…Kendisinin web sitesinden (http://www.nesrinolgun.com) ve dönemin Hürriyet Londra Temsilcisi Faruk Zapçı’nın anılarından yararlandım, teşekkürlerimi sunuyorum…Çok uzatmadan, Nesrin’in Hikayesi’ne başlıyorum… 1964 Adana Yüzme havuzunun kenarında 7 yaşında kara kuru bir kız çocuğu duruyor. Havuzun içinde Adana Demirspor Kulübü yüzücüleri. Erkekler çoğunlukta. Küçük kız etrafına bakıyor. Sadece 4 kız çocuğu var. Nesrin, Adana Demirspor’un 4 kızından biri oluyor o gün…Giriyor havuza. 1973 – 1975 Adana Nesrin, 16 yaşında. Yüzüyor. 7 yaşında girdiği havuzdan, kısa mesafede 100’e yakın madalya ve şilt çıkartıyor. Kışları masa tenisi oynuyor, Türkiye 2.liği, Türkiye 3.lüğü var. 17 yaşında mar...

Sahadan Çekildik

 Ligden düşerken bile şeklimiz belli, çünkü Alemin Delikanlısı Adana Demir... Galatasaray maçındaki kör göze parmak penaltı kararı rezaletine karşı, yönetim takımı sahadan çekti. Son 2 sezondur rezalet yönetimimiz, aleyhimize hakem hatalarını kolaylaştırıyordu. İki yanlış bir doğru etti. Türk futbolunun her yerden dökülen imajına, yıkılan bir Demirspor karşı çıkabilirdi sadece. O da oldu, biz yaptık! Bundan sonra İstanbul takımlarınızla size iyi eğlenceler...

Sezon Değerlendirmesi

 Bu sezon için saha içini konuşmak anlamsızdı ama yine de söylemek gerekir ki sahadaki mücadele o kadar da kötü değildi. Geçen sezon 2. ve 3. lig takımlarında kiralık oynayan oyuncularımızla idare ettik. Son haftalarda sahaya çıkacak kadroyu zor tutturduk. Sezon başıyla sonu arasında kadroda büyük değişimler oldu. Bütün bunların sorumlusu, paraları ödemeyen Murat Sancak ve yönetimiydi. Bir yerde patlama yapar diye umut bağlamadığımız genç oyuncular maçların belli anlarına kadar direnci ayakta tuttular. Ancak son bölümlerde oyundan düştük; kadro derinliği olmadığı için de en ufak kişisel hata, sakatlık ya da kart cezaları sonuca direkt etki etti. 2-0'dan öndeyken kaybettiğimiz maçlar oldu. Tabii rakiplerin bizim maçı çeviremeyeceğimizin farkında olmaları, her halükarda kazanırız düşünceleri kendi adlarına tempoyu yükseltmelerini engellemiş olabilir. Yine de şans faktörü yanımızda olsa puan alacağımız bir kaç maç daha vardı diye düşünüyorum. Sezon başında yazdığım gibi, şerefli mağlu...