Ana içeriğe atla

Güneşi geri almak...

Vaktimizi çoktan kaybettik dostlar ve o dostlardan birisini kaybetmiş gibi şimdi içim sızlar...




Yüzüne nur doğmuş bir adam değildi, aksine tam bizim oraların bir tabiri ile "kara combalak" bir adamdı o... Ve kimsenin sırtını sıvazlayıp "Aferin oğlum iyi başardın" demesini de beklemedi hiç... Ve hiç kimseyi "Mavi-Lacivert forma" kadar sevemedi belki de... Ölürken bile o formanın yerde kalmasına üzüldü için için... Aklına gelen her kötü şeyin başına gelmesi gibi oda kaybetti belli belirsiz, herşeyini uğruna verdiği gibi... Zordu yollar ve o yolları eskitmenin kralıydı icabında, yılmadı, usanmadı... Ta ki ayakları onu bırakana kadar... Söz verenler, hep yanındayız abi diyenler yoktu en zor zamanlarında, kimse sahip çıkmadı, o çok sevdiği takım sahip çıkmadı, yüreği dağlandı ama o gene kızılcık şerbeti saydı buram buram tüten kanını... Belki de son zamanlarında bir maça gitmek istedi, gidemedi... Belki de son kez gözyaşları, Adana'nın nemli coğrafyasında terine karşıp ağladığı belli olmasın istedi, olmadı, olamadı... Belki de eskiden her stada girişinde binlerce insanı heyecanlandıran adam bu kez herhangi biri gibi o mabede gitmek istedi, Allah izin vermedi... Şimdi ağlak gözlerim eşliğinde onunla iki kelam edememenin verdiği derin acı ile, onu bir kez bile bitmek tükenmek bilmez kazanma azmi ile oynarken izleyememenin verdiği ızdırap ile, onunla birlikte yaşanılan bir şampiyonluğun "BİN ŞAMPİYONLUĞA" bedel olduğunu bile bile, bunu yaşayamamanın içimi kemiren sızısı ile özlemle anıyorum seni... Güzel insan, sen hiç ölmedin ki, hiç yaşlanmadın ki... Sen bizim hatırladığımız gibisin ve öyle kalacaksın... Sesin hala kulaklarımızda, her özlediğimizde seni, sesin tekrar tekrar çalınıyor kulağımıza ; "...oğlum sakın yatarken çok yemeyin, havuza tok gelmeyin, erken yatın, erken kalkın..."

KALKTIK MUHARREM ABİ!!! O ÖLÜ UYKUSUNDAN UYANDIK SONUNDA, BURADAYIZ VE YOLUNDAN AYRILMAMAYA YEMİNLİYİZ, GÜNEŞİ GERİ ALMAYA GELDİK, DEMİRSPOR RUHUNU YAŞATMAYA BİZ AND İÇTİK...

Yorumlar

Metin dedi ki…
Tüyleri diken diken eden Muharrem Gülergin yazılarınız gerçekten etkileyici. Muharrem Gülergin hakkında yeni şeyler öğrendik, daha da çok sevdik.
Onur BİÇER dedi ki…
Bu bir inat öyküsüdür. Yılmayacağız ve başaracağız.

Eline sağlık güzel kardeşim.
Adsız dedi ki…
GELİYORUZ! YENİ BAŞTAN OYNAYACAĞIZ!

ruhun şad olsun ey güzel insan ;(

DexteR
dr.hulusi dedi ki…
Demirspor'un Polyanna'sıdır Muharrem abi,onun kitabında halledilmeyecek iş,çözülmeyecek problem,aşılmayacak engel yoktur,korkusuzdur,hiperaktiftir,meydan okur,icabına bakar,lafını yerde komaz,gelecekten umutludur,bu umudu tüm memlekete ömrü boyunca aşılamıştır,Allahına kadar Adanalı,sapına kadar Demirsporludur,Demirsporun mavisini gökyüzü kadar yüce lacivertini denizler kadar engin yapabilmek için,evladını,bacaklarını,ömrünü vermiş,kanını içine akıtmıştır Fofo..Ne de olsa değil mi Herşey Adana Demirspor İçin?ouketerm
secher dedi ki…
bir adımdan çok ötedir seni anLamak,
istisnasız bir buLutun,
suya küsüşüdür yokLuğun ..

hikayeLerde,
siyah beyaz fiLmLerde,
bir havuz başı karesinde renkLendirmektir hayatı ..

ve yaşamaya çaLışmaktır;
maviyi,
renkLeri özgür bir tren rayı üzerinde ..
en Lacivertinden düşLer görerek ..

Bu blogdaki popüler yayınlar

Nesrin'in Hikayesi : "15 Saat 47 Dakika…Ve Toprak…"

Ön-Not: Nesrin Olgun Aslan’ın hikayesini yazmaya başladığımda kimi zaman soğuk bir suyun ve karanlığın içinde, kimi zaman sonunda varabildiğim bir kıyıda hissettim kendimi. Yazmaya devam ederken önce zor tutuyordum gözyaşlarımı, bir noktadan sonra akmaya başladı hepsi. Yazımı, ağlayarak bitirebildim ancak…Kendisinin web sitesinden (http://www.nesrinolgun.com) ve dönemin Hürriyet Londra Temsilcisi Faruk Zapçı’nın anılarından yararlandım, teşekkürlerimi sunuyorum…Çok uzatmadan, Nesrin’in Hikayesi’ne başlıyorum… 1964 Adana Yüzme havuzunun kenarında 7 yaşında kara kuru bir kız çocuğu duruyor. Havuzun içinde Adana Demirspor Kulübü yüzücüleri. Erkekler çoğunlukta. Küçük kız etrafına bakıyor. Sadece 4 kız çocuğu var. Nesrin, Adana Demirspor’un 4 kızından biri oluyor o gün…Giriyor havuza. 1973 – 1975 Adana Nesrin, 16 yaşında. Yüzüyor. 7 yaşında girdiği havuzdan, kısa mesafede 100’e yakın madalya ve şilt çıkartıyor. Kışları masa tenisi oynuyor, Türkiye 2.liği, Türkiye 3.lüğü var. 17 yaşında mar...

Ben Bunu Hak Ettim...

Bugüne kadar yazdığım en zor yazılardan biri bu.  Yanımda küçücük iki çocuk vardı maçta, sevdim onları öptüm. Hatta babası yorulmuştu da aldım onu omzuma maçı bir süre birlikte izledik. O esnada çocuğun nasıl heyecanlandığını gördüm. Bacakları kasılıyordu, boynumun sıkıştığını hissettim. Sonra bağırdı ve akabinde ellerini vücudunu titreme alacak kadar sıktı. Bu çocuk sanırım 4,5-5 yaşlarındaydı. Tam benim kızımın yaşlarında. İşte o anda aslında anlamalıydım hak ettiğimi bu belayı. Çünkü ben de çocuklarımı bu acıya götürüyorum. Onlar acıya doğru yürürken, ben her Demirspor deyişlerinde mutlu oluyorum. Her mavi-lacivert deyişlerinde mutlu oluyorum. Onlar da bana başarı videosu gönderiyorlar.   Ben böyle bir babayım işte. Çocuklarının bu tür videolarına bakıp, duygulanan mutlu olan bir babayım. Onlara mavili, armalı kıyafetler alıp ellerimle uçuruma götüren bir babayım. Tabi ki Allah belamı verecek.  Kendi isteğim dışında görev yerim değiştirildi. Ailem param...

Demirspor Taraftarı Ayakta

 Adana Demirspor taraftarı, kendisini küme düşürmekle tehdit eden eski Başkanlarına karşı yaptığı açıklamalarla tavrını gösterdi. Umut Düşkün'ün başlattığı açıklama silsilesi, Şimşekler Grubu 'nun diğer liderleri, Ankara Tayfası , İzmir Tayfası ve diğer oluşumların net tavırları ile güçlendi. Ortak ses, kimse Demirspor'dan üstün değildir ve Demirspor tribünüyle vardır şeklindeydi. Yıllardır alt liglerde mücadele etmiş bir camiaya bu tehdit sökmedi.