Ana içeriğe atla

Adana Futbolu - Pek Yakında!


"Adana takımları futbolun en üst katından uzun yıllardır uzaklar. İzmirlilerin yokluğu kadar çarpıcı bir eksik bu. Adana Demirspor, üç büyük şehir dışındaki en köklü kulüplerden biri, tam teşekküllü bir spor yurdu ve gerçekten bir "camia". Adanaspor ise Eskişehirspor ve Sivasspor'la birlikte, Türkiye 1. Ligi'ni ikinci bitirmeyi başarabilmiş üç taşralıdan biri... Bu iki dokuz canlı kulüp arasındaki rekabet, sahici derbi değeri taşıyor - üç büyük şehir dışındaki tek hatırı sayılır derbi! Elinizdeki kitap, Adana futbol âleminin kendine mahsus rengini yansıtıyor. Muharrem Gülergin'den, Füze Selami'den, Kartal Yaşar'dan, Gündüz Tekin Onay'a, Miliç'e, Kaynak kardeşlere, İsa'ya, efsaneler ve portreler... Şenlikli tribün ortamı... Derbinin yanı sıra, diğer Çukurovalılarla rekabet...İki Adana takımına ilişkin istatistik dökümler de yer alıyor kitapta. Futbol dışında, uzun bir dönem Türkiye yarışmalarına damgasını vuran Adanalı (Demirsporlu) şampiyon yüzücüler unutulmuyor. Bütün bunlar, Adana hayatı ve Adanalılık hikâyeleriyle iç içe...Şefik Akkurt, İsmail Annıkızıl, Murat Ayman, Sezcan Çamurdan, Özgür Daşlı, Feridun Düzağaç, Lerzan Fidanoğlu, Nihat Geven, Metin Gören, Hasan Gülmüş, Ali Hoşfikirer, Hulusi Kılıç, Kıvanç Koçak, Güntekin Onay, Eser Özaltındere, Coşkun Özarı, Cem Pekin, Ruhi Polisci, Turgay Renklikurt, H. Bahadır Türk, Mustafa Uçar, Tufan Ünlüeser, Yavuz Yıldırım, Metin Yıldız, Mehmet Yılmaz'ın yazılarıyla..."
(Tanıtım Bülteninden)
_

Yorumlar

geyik1940 dedi ki…
http://www.iletisim.com.tr/iletisim/book.aspx?bid=1499&kitap=Adana%20Futbolu

Sıcağıyla, Acısıyla Adana Futbolu.

Tebrik ederim Mustafa ve Yavuz, iyi ki varsınız!
mustava dedi ki…
kitap piyasaya çıkınca yavuzla ayrıntılı bir şeyler karalarız.

kitap adından da anlaşılacağı üzere adana demirspor ve adanaspor üzerine yazılardan oluşuyor.

adana futbol kültürü üzerine çalışmalarımız sürecektir. :o)
anavarza dedi ki…
sardı mı şimdi bir heyecan...?!
bir şeyi elime almayı ancak bu kadar çok isteyebilirim sanırım...:)
öncelikle bu kitabı emek emek derleyen o 2 güzel insana, her adımda katkısını koyan herkese...
ve ardından kapaktaki renk seçimi konusunda kimin emeği geçtiyse ona da çok teşekkürlerimi iletmek istiyorum...

sevinç nidası olarak da "abbidev ulan!!!" demek istiyorum...

not: abbidev kelimesi hiçbir anlam ifade etmemekte olup, şu an bu kutucuğun altındaki kelime doğrulama kodudur...:)
mustava dedi ki…
renk seçimi konusunda tüm samimiyetim, kalbim ile söyleyebilirim ki kapak ile ilgili (kapak resmi dahil) yayınevine HİÇBİR talebimiz olmadı. tamamen onların dizaynıdır. buna kimseyi inandıramayacak da olsak durum bu.
mustava dedi ki…
ayrıca "fraanac" ne zaman yayına girecek anavarza? çok özel bir proje midir? merakla bekliyoruz.
Ati dedi ki…
çok güzel bir sürpriz oldu benim için.. ellerinize sağlık arkadaşlar.. dört gözle bekliyorum ilk baskıyı...

Bu blogdaki popüler yayınlar

Nesrin'in Hikayesi : "15 Saat 47 Dakika…Ve Toprak…"

Ön-Not: Nesrin Olgun Aslan’ın hikayesini yazmaya başladığımda kimi zaman soğuk bir suyun ve karanlığın içinde, kimi zaman sonunda varabildiğim bir kıyıda hissettim kendimi. Yazmaya devam ederken önce zor tutuyordum gözyaşlarımı, bir noktadan sonra akmaya başladı hepsi. Yazımı, ağlayarak bitirebildim ancak…Kendisinin web sitesinden (http://www.nesrinolgun.com) ve dönemin Hürriyet Londra Temsilcisi Faruk Zapçı’nın anılarından yararlandım, teşekkürlerimi sunuyorum…Çok uzatmadan, Nesrin’in Hikayesi’ne başlıyorum… 1964 Adana Yüzme havuzunun kenarında 7 yaşında kara kuru bir kız çocuğu duruyor. Havuzun içinde Adana Demirspor Kulübü yüzücüleri. Erkekler çoğunlukta. Küçük kız etrafına bakıyor. Sadece 4 kız çocuğu var. Nesrin, Adana Demirspor’un 4 kızından biri oluyor o gün…Giriyor havuza. 1973 – 1975 Adana Nesrin, 16 yaşında. Yüzüyor. 7 yaşında girdiği havuzdan, kısa mesafede 100’e yakın madalya ve şilt çıkartıyor. Kışları masa tenisi oynuyor, Türkiye 2.liği, Türkiye 3.lüğü var. 17 yaşında mar...

Ben Bunu Hak Ettim...

Bugüne kadar yazdığım en zor yazılardan biri bu.  Yanımda küçücük iki çocuk vardı maçta, sevdim onları öptüm. Hatta babası yorulmuştu da aldım onu omzuma maçı bir süre birlikte izledik. O esnada çocuğun nasıl heyecanlandığını gördüm. Bacakları kasılıyordu, boynumun sıkıştığını hissettim. Sonra bağırdı ve akabinde ellerini vücudunu titreme alacak kadar sıktı. Bu çocuk sanırım 4,5-5 yaşlarındaydı. Tam benim kızımın yaşlarında. İşte o anda aslında anlamalıydım hak ettiğimi bu belayı. Çünkü ben de çocuklarımı bu acıya götürüyorum. Onlar acıya doğru yürürken, ben her Demirspor deyişlerinde mutlu oluyorum. Her mavi-lacivert deyişlerinde mutlu oluyorum. Onlar da bana başarı videosu gönderiyorlar.   Ben böyle bir babayım işte. Çocuklarının bu tür videolarına bakıp, duygulanan mutlu olan bir babayım. Onlara mavili, armalı kıyafetler alıp ellerimle uçuruma götüren bir babayım. Tabi ki Allah belamı verecek.  Kendi isteğim dışında görev yerim değiştirildi. Ailem param...

Demirspor Taraftarı Ayakta

 Adana Demirspor taraftarı, kendisini küme düşürmekle tehdit eden eski Başkanlarına karşı yaptığı açıklamalarla tavrını gösterdi. Umut Düşkün'ün başlattığı açıklama silsilesi, Şimşekler Grubu 'nun diğer liderleri, Ankara Tayfası , İzmir Tayfası ve diğer oluşumların net tavırları ile güçlendi. Ortak ses, kimse Demirspor'dan üstün değildir ve Demirspor tribünüyle vardır şeklindeydi. Yıllardır alt liglerde mücadele etmiş bir camiaya bu tehdit sökmedi.