Ana içeriğe atla

TRT Radyo.1'deyiz

Biliyorum, sürekli bu tip başlıklardan sıkıntı duyuyor olabilirsiniz. İlkin "bu adamlar da amma meraklı reklam yapmaya" diye düşünebilirsiniz. Halbuki reklamı sevmeyiz, sevsek sitemize reklam alırdık, iyi kötü yolumuzu bulurduk. Halbuki aynı tas aynı hamam, ay sonu zor geliyor efendim.

İkincisi başlığın yaratıcılıktan uzak, sıradanlaşmış yapısı. Bundan da gına gelmiş olabilir, "çabalayın biraz arkadaş" diyebilirsiniz. Bu yaratıcılık meselesini henüz tatilini Türkiye'nin cennet köşelerinde geçirmekte olan sevgili Vertumnus'a bırakacağım müsaadenizle. Haa, "nerede bu Vertumnus, hangi cennet köşede" derseniz, "Vert neredeyse, orası cennetten bir köşedir" derim (sana da selamlar sezcan).

Şahsen bu tipteki haberler için başka bir kalıp bulamadım. Belli ki kolayıma geliyor "...'deyiz, ...'dayız" demek. İdare edin sevgili okuyucularımız.

Bunca girizgahın ardından sadede geleyim o zaman.

Blogumuzun güzide yazarlarından Disconnectus Erectus yarın TRT Radyo.1'de Hayat Bilgisi isimli programa telefonla katılacak. Programın başlangıç saati 19:30 ve program bir saat sürüyor. Sevgili DE'nin bağlanacağı saat ise 20:00 şeklinde bildirildi.

Program hakkında bilgiye şuradan ulaşabilirsiniz. Radyoyu canlı olarak internet üzerinden dinlemek için buraya tıklayabilirsiniz.

Radyo.1 Ankara-Çankaya'da 107.8 , Adana-Seyhan'da ise 96.7 frekansından yayın yapıyor.

Yorumlar

Jose Marti dedi ki…
üstad ne girizgah ama, döktürmüşsün resmen, diline sağlık..

Bu blogdaki popüler yayınlar

Nesrin'in Hikayesi : "15 Saat 47 Dakika…Ve Toprak…"

Ön-Not: Nesrin Olgun Aslan’ın hikayesini yazmaya başladığımda kimi zaman soğuk bir suyun ve karanlığın içinde, kimi zaman sonunda varabildiğim bir kıyıda hissettim kendimi. Yazmaya devam ederken önce zor tutuyordum gözyaşlarımı, bir noktadan sonra akmaya başladı hepsi. Yazımı, ağlayarak bitirebildim ancak…Kendisinin web sitesinden (http://www.nesrinolgun.com) ve dönemin Hürriyet Londra Temsilcisi Faruk Zapçı’nın anılarından yararlandım, teşekkürlerimi sunuyorum…Çok uzatmadan, Nesrin’in Hikayesi’ne başlıyorum… 1964 Adana Yüzme havuzunun kenarında 7 yaşında kara kuru bir kız çocuğu duruyor. Havuzun içinde Adana Demirspor Kulübü yüzücüleri. Erkekler çoğunlukta. Küçük kız etrafına bakıyor. Sadece 4 kız çocuğu var. Nesrin, Adana Demirspor’un 4 kızından biri oluyor o gün…Giriyor havuza. 1973 – 1975 Adana Nesrin, 16 yaşında. Yüzüyor. 7 yaşında girdiği havuzdan, kısa mesafede 100’e yakın madalya ve şilt çıkartıyor. Kışları masa tenisi oynuyor, Türkiye 2.liği, Türkiye 3.lüğü var. 17 yaşında mar...

Sahadan Çekildik

 Ligden düşerken bile şeklimiz belli, çünkü Alemin Delikanlısı Adana Demir... Galatasaray maçındaki kör göze parmak penaltı kararı rezaletine karşı, yönetim takımı sahadan çekti. Son 2 sezondur rezalet yönetimimiz, aleyhimize hakem hatalarını kolaylaştırıyordu. İki yanlış bir doğru etti. Türk futbolunun her yerden dökülen imajına, yıkılan bir Demirspor karşı çıkabilirdi sadece. O da oldu, biz yaptık! Bundan sonra İstanbul takımlarınızla size iyi eğlenceler...

Sezon Değerlendirmesi

 Bu sezon için saha içini konuşmak anlamsızdı ama yine de söylemek gerekir ki sahadaki mücadele o kadar da kötü değildi. Geçen sezon 2. ve 3. lig takımlarında kiralık oynayan oyuncularımızla idare ettik. Son haftalarda sahaya çıkacak kadroyu zor tutturduk. Sezon başıyla sonu arasında kadroda büyük değişimler oldu. Bütün bunların sorumlusu, paraları ödemeyen Murat Sancak ve yönetimiydi. Bir yerde patlama yapar diye umut bağlamadığımız genç oyuncular maçların belli anlarına kadar direnci ayakta tuttular. Ancak son bölümlerde oyundan düştük; kadro derinliği olmadığı için de en ufak kişisel hata, sakatlık ya da kart cezaları sonuca direkt etki etti. 2-0'dan öndeyken kaybettiğimiz maçlar oldu. Tabii rakiplerin bizim maçı çeviremeyeceğimizin farkında olmaları, her halükarda kazanırız düşünceleri kendi adlarına tempoyu yükseltmelerini engellemiş olabilir. Yine de şans faktörü yanımızda olsa puan alacağımız bir kaç maç daha vardı diye düşünüyorum. Sezon başında yazdığım gibi, şerefli mağlu...