Ana içeriğe atla

Çin, Demirsporludur!

Blogumuzun ve tayfamızın canı ciğeri Onur'umuzu Çin'e yolladık. Bir süre Pekin'de olacak kendisi. İşleri elverdiği sürece bir de "Dünyanın tüm Demirsporları" yazısıyla dönecek, süper olacak!

Yalnız, benim bulabildiğim kadarıyla Çin'de futbol işleri bir miktar karışık. Takımların tarihleri çok yeni genelde, 1990 sonrası kurulanlar var bir hayli. Bir de mütemadiyen isim değiştirip durmuşlar. Adam yola atıyorum İstanbulspor diye çıkmış, Laila İstanbulspor olmuş, Laila Alt Kemancı İstanbul olmuş, Alt Kemancı İstiklal olmuş, bugün Sütiş Taksim ismiyle mücadele veriyor...Bir de üstelik tüm bu isim değişikliklerini Çince yapıyorlar düşünün!

Demiryollarının yapısını da çok çözebilmiş değilim. Yarı devlet yarı özel işletmeler, devlet sermayesiyle kurulan şirket yapısında kurumlar v.b. var anladığım kadarıyla, ancak tamamen yanılıyor da olabilirim. Internette demiryolu takımlarını arattığımızda,aslında devletin değil özel demiryolu şirketlerinin sponsor olduğu takımlarla karşılaşma riskimiz yüksek. Bu sponsorluklar, aynı yıl içerisinde bile değişebiliyor maalesef...

Ancak tüm bu kısıtlar altında yine de Çin'de Demirspor yok mu, var elbette. Tianjin Locomotive, Dalian Tielu (şu anki ismiyle Yantai Yiteng), Jilin Railways, Lanzhou Railways, Locomotive B / Beijing Railways, Locomotive Firs, Railway Unit, Tumen Railways, Xian Railways, Xining Railway, Zhengzhou Railways internette rastlanması olası isimler. Ancak bunların hangileri halen hayatta, hangileri yok oldu bilgisayar başında bilmem mümkün olamıyor, sitelerin büyük kısmı Çince haliyle...

Onur, bunların arasından öncelikler Pekin Demirspor'a (Locomotive B / Beijing Railways) ulaşmaya çalışacak, bağlantı sağlayabilirse hem bloga yazı aktaracak hem de takımlar bazında belki de kilometreler öteden bir dostluğu başlatacak...Hayırlısı diyorum...

Onur, sağ sağlim gitsin gelsin, yedikleri içtikleri onun olsun bize Çin'in Demirsporları'nı anlatsın :) Yukarda benim paintte oynadığım fotoğrafı görüp gaza gelmesin, Çin Seddi'ne ADS yazmasın, insanlığın kültür mirası o...Hoş, üstünde ADS yazısıyla da hiç fena durmadı ama :))

Yorumlar

Hüseyin A. dedi ki…
bence de hiç fena durmamıs abi :))
Adsız dedi ki…
bencede kötü durmamış http://demirsporumuz.blogspot.com/
serdanka dedi ki…
"Çin"e yapılan sonra "türk seferi" bu oldu galiba :) Oradan demirsporlara ait ganimetlerle dön onur, bekliyoruz :)

Bu blogdaki popüler yayınlar

Nesrin'in Hikayesi : "15 Saat 47 Dakika…Ve Toprak…"

Ön-Not: Nesrin Olgun Aslan’ın hikayesini yazmaya başladığımda kimi zaman soğuk bir suyun ve karanlığın içinde, kimi zaman sonunda varabildiğim bir kıyıda hissettim kendimi. Yazmaya devam ederken önce zor tutuyordum gözyaşlarımı, bir noktadan sonra akmaya başladı hepsi. Yazımı, ağlayarak bitirebildim ancak…Kendisinin web sitesinden (http://www.nesrinolgun.com) ve dönemin Hürriyet Londra Temsilcisi Faruk Zapçı’nın anılarından yararlandım, teşekkürlerimi sunuyorum…Çok uzatmadan, Nesrin’in Hikayesi’ne başlıyorum… 1964 Adana Yüzme havuzunun kenarında 7 yaşında kara kuru bir kız çocuğu duruyor. Havuzun içinde Adana Demirspor Kulübü yüzücüleri. Erkekler çoğunlukta. Küçük kız etrafına bakıyor. Sadece 4 kız çocuğu var. Nesrin, Adana Demirspor’un 4 kızından biri oluyor o gün…Giriyor havuza. 1973 – 1975 Adana Nesrin, 16 yaşında. Yüzüyor. 7 yaşında girdiği havuzdan, kısa mesafede 100’e yakın madalya ve şilt çıkartıyor. Kışları masa tenisi oynuyor, Türkiye 2.liği, Türkiye 3.lüğü var. 17 yaşında mar...

Sahadan Çekildik

 Ligden düşerken bile şeklimiz belli, çünkü Alemin Delikanlısı Adana Demir... Galatasaray maçındaki kör göze parmak penaltı kararı rezaletine karşı, yönetim takımı sahadan çekti. Son 2 sezondur rezalet yönetimimiz, aleyhimize hakem hatalarını kolaylaştırıyordu. İki yanlış bir doğru etti. Türk futbolunun her yerden dökülen imajına, yıkılan bir Demirspor karşı çıkabilirdi sadece. O da oldu, biz yaptık! Bundan sonra İstanbul takımlarınızla size iyi eğlenceler...

Sezon Değerlendirmesi

 Bu sezon için saha içini konuşmak anlamsızdı ama yine de söylemek gerekir ki sahadaki mücadele o kadar da kötü değildi. Geçen sezon 2. ve 3. lig takımlarında kiralık oynayan oyuncularımızla idare ettik. Son haftalarda sahaya çıkacak kadroyu zor tutturduk. Sezon başıyla sonu arasında kadroda büyük değişimler oldu. Bütün bunların sorumlusu, paraları ödemeyen Murat Sancak ve yönetimiydi. Bir yerde patlama yapar diye umut bağlamadığımız genç oyuncular maçların belli anlarına kadar direnci ayakta tuttular. Ancak son bölümlerde oyundan düştük; kadro derinliği olmadığı için de en ufak kişisel hata, sakatlık ya da kart cezaları sonuca direkt etki etti. 2-0'dan öndeyken kaybettiğimiz maçlar oldu. Tabii rakiplerin bizim maçı çeviremeyeceğimizin farkında olmaları, her halükarda kazanırız düşünceleri kendi adlarına tempoyu yükseltmelerini engellemiş olabilir. Yine de şans faktörü yanımızda olsa puan alacağımız bir kaç maç daha vardı diye düşünüyorum. Sezon başında yazdığım gibi, şerefli mağlu...