Ana içeriğe atla

DSGL 19.Hafta "Aynen Devam.."

Deplasmanlı Süper Gençler Ligi'nde mücadele devam ediyor. Mersin'le başabaş gidiyoruz, lideriz. Geçen haftaki 17-0'lık galibiyetimizin üzerine Onur "bu kadar yapmayın" diye yorum bırakmıştı, bu hafta gençler Onur'un sözünü dinlemişler. 3-0'lık net bir skorla galibiz. Gol krallığında Erdim arayı açtı iyice, ilk 5'e bir de Ergün girdi takımımızdan. Daha bu takımda Ferami de var. Hayli güçlü bir forvet hattı geliyor altyapıdan...

Bu arada gol krallığında ikinci sırada yer alan isim Cenker Pehlivan. Takımı "Bağlar Vuralspor" olarak görünüyor, ki DSGL grubumuzda böyle bir takım mevcut değil. Olay şudur, Cenker Pehlivan Mersin İdman Yurdu'nun genç takımından kiralık olarak Diyarbakır'ın Bağlar Vuralspor takımına Ocak ayında gitmiş bulunuyor. Bağlar Vuralspor şu an 3.ligde mücadele etmekte, 1996'dan beri Diyarbakır'da amatörden profesyonel liglere yükselen tek takım, eski "Kuyumcularspor"...Mersin İdman Yurdu, gol krallığında iddialı bir ismini bu şekilde değerlendirmiş, pişmesi için 3.lige yollamış. Bizim yönetimin "ilk 18'de altyapıdan bir futbolcu bulundurma zorunluluğu" daha güzel bir yöntem sanki ama doğru uygulanmalı tabi. Pilot takım formatında bir şeyler düşünülür mü alt ligden bilmiyorum, olursa bu şekilde geçici transferler bizim açımızdan da hoş olabilir. (Vuralspor, MİY'nun pilot takımı değil bu arada yanlış anlaşılmasın) Erdim'in Ferami'nin ilk 11 oynadığı bir pilot üçüncü lig takımı neden olmasın??

Velhasıl, güzel dileklerle bitirelim yazıyı; elinize, ayağınıza sağlık çocuklar...Hakettiğiniz yerlerde olacaksınız bir gün...

Yorumlar

Adsız dedi ki…
güzel demişsin pilot takım diye ama pilot takıma ne gerek war böyle giderse biz zaten 3.lige düşecez:)kendi kendimizin pilot takımı oluruz artık:(

Bu blogdaki popüler yayınlar

Nesrin'in Hikayesi : "15 Saat 47 Dakika…Ve Toprak…"

Ön-Not: Nesrin Olgun Aslan’ın hikayesini yazmaya başladığımda kimi zaman soğuk bir suyun ve karanlığın içinde, kimi zaman sonunda varabildiğim bir kıyıda hissettim kendimi. Yazmaya devam ederken önce zor tutuyordum gözyaşlarımı, bir noktadan sonra akmaya başladı hepsi. Yazımı, ağlayarak bitirebildim ancak…Kendisinin web sitesinden (http://www.nesrinolgun.com) ve dönemin Hürriyet Londra Temsilcisi Faruk Zapçı’nın anılarından yararlandım, teşekkürlerimi sunuyorum…Çok uzatmadan, Nesrin’in Hikayesi’ne başlıyorum… 1964 Adana Yüzme havuzunun kenarında 7 yaşında kara kuru bir kız çocuğu duruyor. Havuzun içinde Adana Demirspor Kulübü yüzücüleri. Erkekler çoğunlukta. Küçük kız etrafına bakıyor. Sadece 4 kız çocuğu var. Nesrin, Adana Demirspor’un 4 kızından biri oluyor o gün…Giriyor havuza. 1973 – 1975 Adana Nesrin, 16 yaşında. Yüzüyor. 7 yaşında girdiği havuzdan, kısa mesafede 100’e yakın madalya ve şilt çıkartıyor. Kışları masa tenisi oynuyor, Türkiye 2.liği, Türkiye 3.lüğü var. 17 yaşında mar...

Sahadan Çekildik

 Ligden düşerken bile şeklimiz belli, çünkü Alemin Delikanlısı Adana Demir... Galatasaray maçındaki kör göze parmak penaltı kararı rezaletine karşı, yönetim takımı sahadan çekti. Son 2 sezondur rezalet yönetimimiz, aleyhimize hakem hatalarını kolaylaştırıyordu. İki yanlış bir doğru etti. Türk futbolunun her yerden dökülen imajına, yıkılan bir Demirspor karşı çıkabilirdi sadece. O da oldu, biz yaptık! Bundan sonra İstanbul takımlarınızla size iyi eğlenceler...

Sezon Değerlendirmesi

 Bu sezon için saha içini konuşmak anlamsızdı ama yine de söylemek gerekir ki sahadaki mücadele o kadar da kötü değildi. Geçen sezon 2. ve 3. lig takımlarında kiralık oynayan oyuncularımızla idare ettik. Son haftalarda sahaya çıkacak kadroyu zor tutturduk. Sezon başıyla sonu arasında kadroda büyük değişimler oldu. Bütün bunların sorumlusu, paraları ödemeyen Murat Sancak ve yönetimiydi. Bir yerde patlama yapar diye umut bağlamadığımız genç oyuncular maçların belli anlarına kadar direnci ayakta tuttular. Ancak son bölümlerde oyundan düştük; kadro derinliği olmadığı için de en ufak kişisel hata, sakatlık ya da kart cezaları sonuca direkt etki etti. 2-0'dan öndeyken kaybettiğimiz maçlar oldu. Tabii rakiplerin bizim maçı çeviremeyeceğimizin farkında olmaları, her halükarda kazanırız düşünceleri kendi adlarına tempoyu yükseltmelerini engellemiş olabilir. Yine de şans faktörü yanımızda olsa puan alacağımız bir kaç maç daha vardı diye düşünüyorum. Sezon başında yazdığım gibi, şerefli mağlu...