Ana içeriğe atla

Saldırı?!

Afyon maçı sonrası, takım otobüsüne bir "saldırı" olmuş; -muş'lu konuşuyorum çünkü Adana-Ankara-Eskişehir ve Antalya'dan gelen 100'e yakın Demirsporlu bu durumu fark etmedi. Biz o sırada, polisimizin büyük(!) koruma çemberi altındaydık. Saldırının, 3 adet Adana Demirspor taraftarı tarafından, takım otobüsündeki Şenol'a karşı yapıldığını söylemiş Başkanımız, ardından Şenol da sert çıkınca ortalık karışmış, polis bizim yöneticilere biber gazı bile sıkmış.

Büyük olasılıkla bir anlık sözlü sataşmadan ibaret durum. Ortalığı yangın yerine çevirenin ise Şenol'un tavırları olması, kuvvetle muhtemel.

Bulunduğu hiçbir yere huzur vermeyen bu adamın, Demirspor'da ne işi var? Bu ayrı bir tartışma konusu.

Ama şu saldırı dediklerinin, çok daha kapsamlı bir hali, Demirspor geleneğine yapılmıyor mu?

Yıllardır süren, en kötü yönetim yarışmasında, yeni bir merhale alıyoruz. Taraftara, renkleri, geleneği umursamayan, "Demirspor'un bana ihtiyacı var ve ben ne yaparsam doğru" zihniyeti, bizi gün geçtikçe sıradanlaştırıyor. Bu sıradanlık önce komikti ama artık gittikçe sıkıcı hale geliyor.

Yönetimler gelip geçiyor ama garip yönetim anlayışı değişmiyor: "Ben bilirim-başkaları bilmez" anlayışı.

Bugün, bu mantıkla takımımız, amacı olmayan-organizasyonu olmayan-logosu renkleri belli olmayan-altyapısı desteğiyle geleceğini kuramayan ama transferlerle birilerinin kasasını dolduran bir takım görünümünde.

Düzenli ve amaçlı birşey varsa o da Demirspor'u çok sevdiğini söyleyenlerin, geleneğimize yapılan muntazam saldırıdır.

Yorumlar

Adsız dedi ki…
Demirsporumuza başkan olmak bu kadar zor bir iş mi ? Bu adam bu işi bir tehdit olarak kullanıyor ?

Bu blogdaki popüler yayınlar

Nesrin'in Hikayesi : "15 Saat 47 Dakika…Ve Toprak…"

Ön-Not: Nesrin Olgun Aslan’ın hikayesini yazmaya başladığımda kimi zaman soğuk bir suyun ve karanlığın içinde, kimi zaman sonunda varabildiğim bir kıyıda hissettim kendimi. Yazmaya devam ederken önce zor tutuyordum gözyaşlarımı, bir noktadan sonra akmaya başladı hepsi. Yazımı, ağlayarak bitirebildim ancak…Kendisinin web sitesinden (http://www.nesrinolgun.com) ve dönemin Hürriyet Londra Temsilcisi Faruk Zapçı’nın anılarından yararlandım, teşekkürlerimi sunuyorum…Çok uzatmadan, Nesrin’in Hikayesi’ne başlıyorum… 1964 Adana Yüzme havuzunun kenarında 7 yaşında kara kuru bir kız çocuğu duruyor. Havuzun içinde Adana Demirspor Kulübü yüzücüleri. Erkekler çoğunlukta. Küçük kız etrafına bakıyor. Sadece 4 kız çocuğu var. Nesrin, Adana Demirspor’un 4 kızından biri oluyor o gün…Giriyor havuza. 1973 – 1975 Adana Nesrin, 16 yaşında. Yüzüyor. 7 yaşında girdiği havuzdan, kısa mesafede 100’e yakın madalya ve şilt çıkartıyor. Kışları masa tenisi oynuyor, Türkiye 2.liği, Türkiye 3.lüğü var. 17 yaşında mar...

Sahadan Çekildik

 Ligden düşerken bile şeklimiz belli, çünkü Alemin Delikanlısı Adana Demir... Galatasaray maçındaki kör göze parmak penaltı kararı rezaletine karşı, yönetim takımı sahadan çekti. Son 2 sezondur rezalet yönetimimiz, aleyhimize hakem hatalarını kolaylaştırıyordu. İki yanlış bir doğru etti. Türk futbolunun her yerden dökülen imajına, yıkılan bir Demirspor karşı çıkabilirdi sadece. O da oldu, biz yaptık! Bundan sonra İstanbul takımlarınızla size iyi eğlenceler...

Sezon Değerlendirmesi

 Bu sezon için saha içini konuşmak anlamsızdı ama yine de söylemek gerekir ki sahadaki mücadele o kadar da kötü değildi. Geçen sezon 2. ve 3. lig takımlarında kiralık oynayan oyuncularımızla idare ettik. Son haftalarda sahaya çıkacak kadroyu zor tutturduk. Sezon başıyla sonu arasında kadroda büyük değişimler oldu. Bütün bunların sorumlusu, paraları ödemeyen Murat Sancak ve yönetimiydi. Bir yerde patlama yapar diye umut bağlamadığımız genç oyuncular maçların belli anlarına kadar direnci ayakta tuttular. Ancak son bölümlerde oyundan düştük; kadro derinliği olmadığı için de en ufak kişisel hata, sakatlık ya da kart cezaları sonuca direkt etki etti. 2-0'dan öndeyken kaybettiğimiz maçlar oldu. Tabii rakiplerin bizim maçı çeviremeyeceğimizin farkında olmaları, her halükarda kazanırız düşünceleri kendi adlarına tempoyu yükseltmelerini engellemiş olabilir. Yine de şans faktörü yanımızda olsa puan alacağımız bir kaç maç daha vardı diye düşünüyorum. Sezon başında yazdığım gibi, şerefli mağlu...