Ana içeriğe atla

14.Haftanın Ardından...

Buca maçı için İzmir'e, İzmir ölçeğinde serin bir havada gitmiştik, Altınordu'yla hafta içi oynayacağız, gerek çalışanlar gerek öğrenciler için gidilmesi çok güç bir deplasman.

Afyon deplasmanı yine soğuktu bir parça sanki.

Marmaris-Fethiye deplasmanları hep kışa geliyordu, oysa oraların baharı güzeldir.

Akhisar deplasmanı -ki bu ülkenin belki de en güzel köftesi pişer orada- tam bayram... "Ailelerin yanına gitmek mi, deplase olmak mı?" diye sorup duruyorduk kendimize, babaları anneleri üzmek pahasına...

Kurban olduğum Demirspor, tüm sorulara, tüm kaygılara cart diye yanıt buluyor işte.

Gidemediğiniz bir deplasman mı var? Hiiiiç üzülmeyin, Kademe Grubu'nda aynen devam ediyoruz. Bahar ayları, yurdumun cennet köşelerini gezmek için en ideal zaman.

Yeniden Afyon, bir kez daha Altınordu, sonra Fethiye, tekrar Marmaris...Oynayıp duracağız kendi aramızda, en güzeli...

Ayakta alkışlıyorum bu tabloyu yaratanları...Bravo!

Yorumlar

Adsız dedi ki…
En kötü günlerde bile başımız dimdik olarak biz Demirsporluyuz diye haykırdık. Ama kasaba takımlarını da yen bari Demirspor'um.Seni bu hale getirenlere yazıklar olsun.
Adsız dedi ki…
değil mi vertumnus;
yüzdürücem ulen sizi marmarisin denizinde diye inat etmiş takım..sağolsunlar..

Bu blogdaki popüler yayınlar

Nesrin'in Hikayesi : "15 Saat 47 Dakika…Ve Toprak…"

Ön-Not: Nesrin Olgun Aslan’ın hikayesini yazmaya başladığımda kimi zaman soğuk bir suyun ve karanlığın içinde, kimi zaman sonunda varabildiğim bir kıyıda hissettim kendimi. Yazmaya devam ederken önce zor tutuyordum gözyaşlarımı, bir noktadan sonra akmaya başladı hepsi. Yazımı, ağlayarak bitirebildim ancak…Kendisinin web sitesinden (http://www.nesrinolgun.com) ve dönemin Hürriyet Londra Temsilcisi Faruk Zapçı’nın anılarından yararlandım, teşekkürlerimi sunuyorum…Çok uzatmadan, Nesrin’in Hikayesi’ne başlıyorum… 1964 Adana Yüzme havuzunun kenarında 7 yaşında kara kuru bir kız çocuğu duruyor. Havuzun içinde Adana Demirspor Kulübü yüzücüleri. Erkekler çoğunlukta. Küçük kız etrafına bakıyor. Sadece 4 kız çocuğu var. Nesrin, Adana Demirspor’un 4 kızından biri oluyor o gün…Giriyor havuza. 1973 – 1975 Adana Nesrin, 16 yaşında. Yüzüyor. 7 yaşında girdiği havuzdan, kısa mesafede 100’e yakın madalya ve şilt çıkartıyor. Kışları masa tenisi oynuyor, Türkiye 2.liği, Türkiye 3.lüğü var. 17 yaşında mar...

Sahadan Çekildik

 Ligden düşerken bile şeklimiz belli, çünkü Alemin Delikanlısı Adana Demir... Galatasaray maçındaki kör göze parmak penaltı kararı rezaletine karşı, yönetim takımı sahadan çekti. Son 2 sezondur rezalet yönetimimiz, aleyhimize hakem hatalarını kolaylaştırıyordu. İki yanlış bir doğru etti. Türk futbolunun her yerden dökülen imajına, yıkılan bir Demirspor karşı çıkabilirdi sadece. O da oldu, biz yaptık! Bundan sonra İstanbul takımlarınızla size iyi eğlenceler...

Sezon Değerlendirmesi

 Bu sezon için saha içini konuşmak anlamsızdı ama yine de söylemek gerekir ki sahadaki mücadele o kadar da kötü değildi. Geçen sezon 2. ve 3. lig takımlarında kiralık oynayan oyuncularımızla idare ettik. Son haftalarda sahaya çıkacak kadroyu zor tutturduk. Sezon başıyla sonu arasında kadroda büyük değişimler oldu. Bütün bunların sorumlusu, paraları ödemeyen Murat Sancak ve yönetimiydi. Bir yerde patlama yapar diye umut bağlamadığımız genç oyuncular maçların belli anlarına kadar direnci ayakta tuttular. Ancak son bölümlerde oyundan düştük; kadro derinliği olmadığı için de en ufak kişisel hata, sakatlık ya da kart cezaları sonuca direkt etki etti. 2-0'dan öndeyken kaybettiğimiz maçlar oldu. Tabii rakiplerin bizim maçı çeviremeyeceğimizin farkında olmaları, her halükarda kazanırız düşünceleri kendi adlarına tempoyu yükseltmelerini engellemiş olabilir. Yine de şans faktörü yanımızda olsa puan alacağımız bir kaç maç daha vardı diye düşünüyorum. Sezon başında yazdığım gibi, şerefli mağlu...