Liglerin bitmesiyle rahatlayacağız derken,Milli takım bizi rahat ettirmeyecek gibi duruyor.Oynadıkları mevkilere göre oyuncu tercihlerini mantıklı karşılayabiliriz ama asıl mevkileri olmayan yerlerde oyuncu oynatmanın mantığını anlayamadım.Mevlüt ortasaha oynuyor,Nihat yüzü dönük oynatılacağı yerde,pivot forvet gibi oynaması bekleniliyor.Sezonun en formda oyuncusu Arda yedek kalıyor,sezon boyu oynamayan Gökhan ilk onbir çıkıyor.Fatih Terim'i anlamak zor.Tüm Türkiye'ye onbir yaptırsak,bugün çıkan onbiri tutturan olmaz.İsviçre-Çek Cumhuriyeti maçınıda takip ettim.İkiside çok iyi takım değil,mantığa uygun,akla yatan onbirlerle çıkarsak şansımız olabilir.Hazırlık maçlarında onbiri oturtmamız gerekirdi,bizse hala oyuncu deniyoruz,böyle devam edersek izleyici olarak gideceklere ekstra olarak yaz tarifesi sıkıntılı günler gözüküyor.Hayırlısı diyelim öyle olsun...
Ön-Not: Nesrin Olgun Aslan’ın hikayesini yazmaya başladığımda kimi zaman soğuk bir suyun ve karanlığın içinde, kimi zaman sonunda varabildiğim bir kıyıda hissettim kendimi. Yazmaya devam ederken önce zor tutuyordum gözyaşlarımı, bir noktadan sonra akmaya başladı hepsi. Yazımı, ağlayarak bitirebildim ancak…Kendisinin web sitesinden (http://www.nesrinolgun.com) ve dönemin Hürriyet Londra Temsilcisi Faruk Zapçı’nın anılarından yararlandım, teşekkürlerimi sunuyorum…Çok uzatmadan, Nesrin’in Hikayesi’ne başlıyorum… 1964 Adana Yüzme havuzunun kenarında 7 yaşında kara kuru bir kız çocuğu duruyor. Havuzun içinde Adana Demirspor Kulübü yüzücüleri. Erkekler çoğunlukta. Küçük kız etrafına bakıyor. Sadece 4 kız çocuğu var. Nesrin, Adana Demirspor’un 4 kızından biri oluyor o gün…Giriyor havuza. 1973 – 1975 Adana Nesrin, 16 yaşında. Yüzüyor. 7 yaşında girdiği havuzdan, kısa mesafede 100’e yakın madalya ve şilt çıkartıyor. Kışları masa tenisi oynuyor, Türkiye 2.liği, Türkiye 3.lüğü var. 17 yaşında mar...
Yorumlar