Ana içeriğe atla

AYTAÇ DURAK'I NEDEN İSTEMİYORUZ? -2-

Onursal Başkanlık

Sayın DURAK siz takımımızın onursal başkanısınız. Önce bu başkanlığınızın dayanağı nedir onu göstereyim.

Adana Demirspor Kulübü Derneği Tüzüğü’nün “Kulübe Üye Olmak” başlıklı 10 uncu maddesinde kulübe maddi ve manevi bakımdan önemli destek sağlamış bulunanların yönetim kurulu kararı ile onursal üye olarak kabul edilebileceği hükme bağlanmıştır.

Kulübe sağlamış olduğunuz maddi ve manevi destekten dolayı yönetim kurulumuz size onursal başkanlığı layık görmüş. Açıkçası ben manevi desteğinizi hissetmiyorum. Maddi ve manevi destekle ilgili olarak ise son dönemlere ilişkin tespitlerim şu şekilde:

Tarih 27.03.2007: Adanaspor ve Adana Demirspor’a 40’ar bin YTL’lik çek, ayrıca Otomobil Fuarı geliri olan 30 bin YTL’nin iki takıma 15’er bin YTL olarak dağıtılması.

Tarih 17.04.2007: Adanaspor ve Adana Demirsporlu futbolculara moral yemeği verilmesi.

Tarih 03.05.2007: Takımımıza yapılan spor kompleksinden sonra Adanaspor’a da tesis yapılması sözü verilmesi.

Tesis yapılması sözü verilmesinin sonrasında Adanaspor yöneticileri Osman SÜMER, Bülent UZEL, Bayram AKGÜL çeşitli fırsatlarda size minnettar olduklarını açıklıyorlar.

Tarih 09.08.2007: Bayram AKGÜL sizin iki takıma da eşit mesafede durma sözü verdiğinizi anımsatıyor.

Tarih 10.08.2007: Adanaspor Adana Demirspor’dan İlker ÖYMEZ’i bonservis bedeli ödemeden renklerine katıyor. Bayram AKGÜL sağladığı kolaylık için size teşekkür edip stoper sorunlarını sizin sayenizde çözdüklerini ifade ediyor.

Tarih 29.08.2007: Seyhan Belediye Başkanı Azim ÖZTÜRK, belediyelerinin imkanları dahilinde Adanaspor’a destek vereceğini açıklıyor.

Bu ifadenin sonrasında çeşitli suretlerde Adanaspor’a maddi destek sağlıyor. Bir açıklamasında belediye spor fonunun %57’sini Adanaspor’a tahsis ettiğini, kalanını Adana sporu için dağıttığını ifade ediyor. Bu dönem içinde tespit edebildiğimiz tek desteği Adana Demirspor’dan 50 tane kombine alması.

Tarih 08.12.2007: Sizin ve Adana Demirsporlu yöneticilerin gayretleriyle bir iş adamından temin edildiğini ifade ettiğiniz 400 bin YTL’lik çekin Adanaspor’a verilmesi.

Tarih 25.01.2008: Adanaspor’a tarafınızdan 100 bin YTL yardımda bulunulması.

Bu belirttiklerimin yanı sıra 11.07.2007 tarihinde Dengir Mir Mehmet FIRAT ile birlikte Adanapor’a Spor Toto Genel Müdürlüğü’nden yapılan kaynak kesintisini kaldırmak yönünde girişimde bulundunuz.

08.05.2008 tarihinde Adanaspor’u Erzurum deplasmanına havaalanından uğurladınız.

Bizimle ilgili gururumuzu kurtaracak neler yaptınız Sayın Aytaç DURAK? Tarsus’ta taraftarımıza yapılanlardan sonra, yaşananların talihsizlik olduğunu, bir sorumlu aramayacağınızı, işi tatlıya bağlamanın yollarını arayacağınızı beyan ettiniz. Peki ya Demir? Peki ya tamamen masum insanların da üzerine sıkılan ve sıkılmasına asla gerek olmayan biber gazından etkilenen çoluk, çocuk, bayanlar? Bu takımın taraftarını, bu şekilde mi temsil ediyorsunuz? Temsil ediyor musunuz?

Konya’da sıkılan biber gazı sonrasında adli merciler huzurunda gerekeni yapma hususunda bir inisiyatif aldınız mı? Son durum nedir?

Her iki takıma da verdiğiniz maddi ve manevi desteklerden tespit edebildiklerimiz ortada. Şimdi bu durumda şu soruları sormadan edemiyorum:

1)Neden sadece bizim onursal başkanımızsınız?

2)Desteğinin önemli bölümünü Adanaspor’a aktaran Azim ÖZTÜRK’ün Adanaspor yönetimindeki hakimiyetin boyutu nedir?

3)Adanaspor yönetimi tarafından herhangi bir simge ile onore edildiniz mi?

4)Adanaspor yönetiminde hangi ölçüde söz sahibisiniz?

5)Adanaspor yönetimi sözünüzü dinlemezse ne olur? Dinlemediği olmuş mudur?

6)Adana Demirspor yönetiminin sözünüzden çıktığı olmuş mudur?

7)Adanaspor yönetimi 01.10.2007 tarihinde Çatalan’da yapacağınız tesislere gitmeme kararı aldığını beyan etmiş, sonra bu kararından dönmüştür. 04.10.2007 tarihinde takımımız yönetimi mevcut tesisleri Adanaspor’a bırakarak Çatalan’daki tesislere taşınabileceğini beyan etmiştir. Beyanların arkasındaki mantıktan tamamen bağımsız olarak soruyorum: Bizim yönetim size biz bu tesislere gitmiyoruz diyebilir miydi?

Tespitler ortadayken sayın DURAK neden sadece bizim onursal başkanımızsınız, neden sadece bizim üstümüzde hakimiyet sahibisiniz? Üstünde hakimiyet kurmadığınız takımlardan da hizmetinizi esirgemediğinizi açıkça görmemize rağmen neden sizin hakim olmadığınız bir yönetimin ölü doğacağı ve Adana Demirspor’un ışığının söneceği beyan edilmektedir?

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Nesrin'in Hikayesi : "15 Saat 47 Dakika…Ve Toprak…"

Ön-Not: Nesrin Olgun Aslan’ın hikayesini yazmaya başladığımda kimi zaman soğuk bir suyun ve karanlığın içinde, kimi zaman sonunda varabildiğim bir kıyıda hissettim kendimi. Yazmaya devam ederken önce zor tutuyordum gözyaşlarımı, bir noktadan sonra akmaya başladı hepsi. Yazımı, ağlayarak bitirebildim ancak…Kendisinin web sitesinden (http://www.nesrinolgun.com) ve dönemin Hürriyet Londra Temsilcisi Faruk Zapçı’nın anılarından yararlandım, teşekkürlerimi sunuyorum…Çok uzatmadan, Nesrin’in Hikayesi’ne başlıyorum… 1964 Adana Yüzme havuzunun kenarında 7 yaşında kara kuru bir kız çocuğu duruyor. Havuzun içinde Adana Demirspor Kulübü yüzücüleri. Erkekler çoğunlukta. Küçük kız etrafına bakıyor. Sadece 4 kız çocuğu var. Nesrin, Adana Demirspor’un 4 kızından biri oluyor o gün…Giriyor havuza. 1973 – 1975 Adana Nesrin, 16 yaşında. Yüzüyor. 7 yaşında girdiği havuzdan, kısa mesafede 100’e yakın madalya ve şilt çıkartıyor. Kışları masa tenisi oynuyor, Türkiye 2.liği, Türkiye 3.lüğü var. 17 yaşında mar...

Sahadan Çekildik

 Ligden düşerken bile şeklimiz belli, çünkü Alemin Delikanlısı Adana Demir... Galatasaray maçındaki kör göze parmak penaltı kararı rezaletine karşı, yönetim takımı sahadan çekti. Son 2 sezondur rezalet yönetimimiz, aleyhimize hakem hatalarını kolaylaştırıyordu. İki yanlış bir doğru etti. Türk futbolunun her yerden dökülen imajına, yıkılan bir Demirspor karşı çıkabilirdi sadece. O da oldu, biz yaptık! Bundan sonra İstanbul takımlarınızla size iyi eğlenceler...

Sezon Değerlendirmesi

 Bu sezon için saha içini konuşmak anlamsızdı ama yine de söylemek gerekir ki sahadaki mücadele o kadar da kötü değildi. Geçen sezon 2. ve 3. lig takımlarında kiralık oynayan oyuncularımızla idare ettik. Son haftalarda sahaya çıkacak kadroyu zor tutturduk. Sezon başıyla sonu arasında kadroda büyük değişimler oldu. Bütün bunların sorumlusu, paraları ödemeyen Murat Sancak ve yönetimiydi. Bir yerde patlama yapar diye umut bağlamadığımız genç oyuncular maçların belli anlarına kadar direnci ayakta tuttular. Ancak son bölümlerde oyundan düştük; kadro derinliği olmadığı için de en ufak kişisel hata, sakatlık ya da kart cezaları sonuca direkt etki etti. 2-0'dan öndeyken kaybettiğimiz maçlar oldu. Tabii rakiplerin bizim maçı çeviremeyeceğimizin farkında olmaları, her halükarda kazanırız düşünceleri kendi adlarına tempoyu yükseltmelerini engellemiş olabilir. Yine de şans faktörü yanımızda olsa puan alacağımız bir kaç maç daha vardı diye düşünüyorum. Sezon başında yazdığım gibi, şerefli mağlu...