Ana içeriğe atla

İskenderun Demir Çelikspor

Adanademirspor.com'dan sevgili Güney89, play-off dosyamız için İskenderun Demir Çelikspor hakkında harika bir değerlendirme göndermiş. Çok teşekkür ediyor ve noktasına virgülüne dokunmadan yayınlıyoruz, ellerine sağlık Güney89.

İskenderun DÇ

5.Grupta Tarsus ve Adanaspor’un ardından Play – Off’lara katılmaya hak kazandılar. Bir İskenderun’lu olaraktan söyleyeyim bu takımı 3 senedir takip ediyorum fakat hiçbir sene bana oynadıkları futbol zevk vermiyor. Sürekli kapanan ve topu oyalayıcı bir yapıları bulunuyor. Gittiğim her maçları 0-0 bitiyor. Sanki ayarlamışlar gibi.

Adanaspor ve Tarsus İdman Yurdu’nun gruptan gitmesinden sonra hakimiyeti ele geçirdiler. Zaten puan farkını açmışlardı. Hatayspor , Adıyamanspor , Kahramanmaraşspor , Urfaspor , Urfa Bld ve Diski gibi takımlar küme düşmemek için uğraş veriyorlardı. Bu yüzden bu takımların liderlik gibi bir düşünceleri yoktu. Sadece Gaski ile çekiştiler ve puan farkını kullanarak Play-Off’lara katılmaya hak kazandılar.

Taraftar desteği en fazla 3-4 otobüs olacaktır diye düşünüyorum. Şehir eskiden beri İskenderunspor’u sevdiği için İskenderun DÇ’nin maçlarına pek ilgi göstermiyor. Zaten bir çok kişi İskenderunspor’a bu güzelliklerin yapılmamasından dolayı dert yanıyor.

Kadroları genç bir ekipten oluşuyor. Bence kolay gol yiyen her takımı elerler diye düşünüyorum. Parasal olarak hiç sıkıntıları yok. Çok iyi derecede maddi güçleri var. Özellikle kalecileri Ömer Kısa takımı sırtlayan isimlerden. Orta sahada Fatih Sarı ve Ahmet Nazım Haberveren toparlayıcı rol alıyorlar. Forvette Edim’in tehlikeli şutları rakip takım için dezavantaj olacaktır. Sağ ve Sol kanatları çok aksıyor. Savunmaları bir anda akıl almayacak hatalar yapabiliyor. Bu zamanı iyi değerlendirmek gerekiyor.

İskenderun DÇ şansının yardımı ile final’e kadar gidebilir. Fakat ilk maçta da elenebilir. Ne yapacağı pek kestirilemeyen bir takım. En iyisi rakibini gördükten sonra analiz yapmak.


Play-Off dosyasının tamamı için tıklayınız

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Nesrin'in Hikayesi : "15 Saat 47 Dakika…Ve Toprak…"

Ön-Not: Nesrin Olgun Aslan’ın hikayesini yazmaya başladığımda kimi zaman soğuk bir suyun ve karanlığın içinde, kimi zaman sonunda varabildiğim bir kıyıda hissettim kendimi. Yazmaya devam ederken önce zor tutuyordum gözyaşlarımı, bir noktadan sonra akmaya başladı hepsi. Yazımı, ağlayarak bitirebildim ancak…Kendisinin web sitesinden (http://www.nesrinolgun.com) ve dönemin Hürriyet Londra Temsilcisi Faruk Zapçı’nın anılarından yararlandım, teşekkürlerimi sunuyorum…Çok uzatmadan, Nesrin’in Hikayesi’ne başlıyorum… 1964 Adana Yüzme havuzunun kenarında 7 yaşında kara kuru bir kız çocuğu duruyor. Havuzun içinde Adana Demirspor Kulübü yüzücüleri. Erkekler çoğunlukta. Küçük kız etrafına bakıyor. Sadece 4 kız çocuğu var. Nesrin, Adana Demirspor’un 4 kızından biri oluyor o gün…Giriyor havuza. 1973 – 1975 Adana Nesrin, 16 yaşında. Yüzüyor. 7 yaşında girdiği havuzdan, kısa mesafede 100’e yakın madalya ve şilt çıkartıyor. Kışları masa tenisi oynuyor, Türkiye 2.liği, Türkiye 3.lüğü var. 17 yaşında mar...

Sahadan Çekildik

 Ligden düşerken bile şeklimiz belli, çünkü Alemin Delikanlısı Adana Demir... Galatasaray maçındaki kör göze parmak penaltı kararı rezaletine karşı, yönetim takımı sahadan çekti. Son 2 sezondur rezalet yönetimimiz, aleyhimize hakem hatalarını kolaylaştırıyordu. İki yanlış bir doğru etti. Türk futbolunun her yerden dökülen imajına, yıkılan bir Demirspor karşı çıkabilirdi sadece. O da oldu, biz yaptık! Bundan sonra İstanbul takımlarınızla size iyi eğlenceler...

Sezon Değerlendirmesi

 Bu sezon için saha içini konuşmak anlamsızdı ama yine de söylemek gerekir ki sahadaki mücadele o kadar da kötü değildi. Geçen sezon 2. ve 3. lig takımlarında kiralık oynayan oyuncularımızla idare ettik. Son haftalarda sahaya çıkacak kadroyu zor tutturduk. Sezon başıyla sonu arasında kadroda büyük değişimler oldu. Bütün bunların sorumlusu, paraları ödemeyen Murat Sancak ve yönetimiydi. Bir yerde patlama yapar diye umut bağlamadığımız genç oyuncular maçların belli anlarına kadar direnci ayakta tuttular. Ancak son bölümlerde oyundan düştük; kadro derinliği olmadığı için de en ufak kişisel hata, sakatlık ya da kart cezaları sonuca direkt etki etti. 2-0'dan öndeyken kaybettiğimiz maçlar oldu. Tabii rakiplerin bizim maçı çeviremeyeceğimizin farkında olmaları, her halükarda kazanırız düşünceleri kendi adlarına tempoyu yükseltmelerini engellemiş olabilir. Yine de şans faktörü yanımızda olsa puan alacağımız bir kaç maç daha vardı diye düşünüyorum. Sezon başında yazdığım gibi, şerefli mağlu...