Ana içeriğe atla

ilk yarı bitti...

6 puanın ilk üçünü aldık. Görece zor olanını yaptık; üstümüzdeki Karabük'ü yendik. Şimdi maçın ikinci devresi; cumartesi günü. Mersin'le bu yıl dördüncü kez karşılaşcağız; iki beraberlik ve bir galibiyetimiz var. 4 maçta da gol yemedik. Diğer maçların sonuçlarına göre bir puan da yetebilir ama biz işimizi sağlama alıp bu maçı kazanmalıyız.

Dün 5 Ocak Stadı'nda şampiyonluğa giden yolda kenetlenmiş, inanmış futbolcular ve tribünler vardı. Aslında olasi bir puan kaybına karşı açığa çıkmayı bekleyen öfke de vardı ama o bizi durdurmadı... Top rakipteyken müthiş bir ıslık ve uğultu 90 dakika devam etti. Sahada müthiş bir mücadele ve presle oynadı Demirsporlular; golün çok gecikmemesi ile birlikte stresi iyice karşı tarafa yıktık. Garip bir kararla 10 kişi kaldık. Selçuk Dereli, taraftarın baskısı altına girmediğin göstermek için sürekli aleyhimize kararlar çaldı özellikle ilk yarı. Uzatmalarla birlikte neredeyse 60 dakika 10 kişi oynadık. Buna rağmen hiç bir zaman üstünlük rakip takıma geçmedi.

Maç sık sık durdu futbolcular arası gerginlikler nedeniyle, neredeyse her faul pozisyonunda birbirine giriyorlardı... Başlangıçtaki konfetilerin temizlenmesi ve yine Dereli'nin abartı uzatmaları da cabası...Maç bittiğinde benim saatim 17.37'yi gösteriyordu. 25 dakika fazladan kalp çarpıntısı...

Bu tür maçlar, böyle atmosferlerde oynanır ve sinirleri sağlam olan maçı kazanır. Zaten alt liglerde teknik taktik olaylarının fazla işlediğini düşünmüyorum; güçlü olup maç sonuna kadar ayakta kalacaksın. 11 kişiyi ayakta tutan yaklaşık 20bin kişi ile bu gerginliğe fazla dayanamayan ve eksik rakibini ezemeyen bir Karabük vardı sahada.

Cumartesi, şölenimiz olsun!

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Nesrin'in Hikayesi : "15 Saat 47 Dakika…Ve Toprak…"

Ön-Not: Nesrin Olgun Aslan’ın hikayesini yazmaya başladığımda kimi zaman soğuk bir suyun ve karanlığın içinde, kimi zaman sonunda varabildiğim bir kıyıda hissettim kendimi. Yazmaya devam ederken önce zor tutuyordum gözyaşlarımı, bir noktadan sonra akmaya başladı hepsi. Yazımı, ağlayarak bitirebildim ancak…Kendisinin web sitesinden (http://www.nesrinolgun.com) ve dönemin Hürriyet Londra Temsilcisi Faruk Zapçı’nın anılarından yararlandım, teşekkürlerimi sunuyorum…Çok uzatmadan, Nesrin’in Hikayesi’ne başlıyorum… 1964 Adana Yüzme havuzunun kenarında 7 yaşında kara kuru bir kız çocuğu duruyor. Havuzun içinde Adana Demirspor Kulübü yüzücüleri. Erkekler çoğunlukta. Küçük kız etrafına bakıyor. Sadece 4 kız çocuğu var. Nesrin, Adana Demirspor’un 4 kızından biri oluyor o gün…Giriyor havuza. 1973 – 1975 Adana Nesrin, 16 yaşında. Yüzüyor. 7 yaşında girdiği havuzdan, kısa mesafede 100’e yakın madalya ve şilt çıkartıyor. Kışları masa tenisi oynuyor, Türkiye 2.liği, Türkiye 3.lüğü var. 17 yaşında mar...

Ben Bunu Hak Ettim...

Bugüne kadar yazdığım en zor yazılardan biri bu.  Yanımda küçücük iki çocuk vardı maçta, sevdim onları öptüm. Hatta babası yorulmuştu da aldım onu omzuma maçı bir süre birlikte izledik. O esnada çocuğun nasıl heyecanlandığını gördüm. Bacakları kasılıyordu, boynumun sıkıştığını hissettim. Sonra bağırdı ve akabinde ellerini vücudunu titreme alacak kadar sıktı. Bu çocuk sanırım 4,5-5 yaşlarındaydı. Tam benim kızımın yaşlarında. İşte o anda aslında anlamalıydım hak ettiğimi bu belayı. Çünkü ben de çocuklarımı bu acıya götürüyorum. Onlar acıya doğru yürürken, ben her Demirspor deyişlerinde mutlu oluyorum. Her mavi-lacivert deyişlerinde mutlu oluyorum. Onlar da bana başarı videosu gönderiyorlar.   Ben böyle bir babayım işte. Çocuklarının bu tür videolarına bakıp, duygulanan mutlu olan bir babayım. Onlara mavili, armalı kıyafetler alıp ellerimle uçuruma götüren bir babayım. Tabi ki Allah belamı verecek.  Kendi isteğim dışında görev yerim değiştirildi. Ailem param...

Demirspor Taraftarı Ayakta

 Adana Demirspor taraftarı, kendisini küme düşürmekle tehdit eden eski Başkanlarına karşı yaptığı açıklamalarla tavrını gösterdi. Umut Düşkün'ün başlattığı açıklama silsilesi, Şimşekler Grubu 'nun diğer liderleri, Ankara Tayfası , İzmir Tayfası ve diğer oluşumların net tavırları ile güçlendi. Ortak ses, kimse Demirspor'dan üstün değildir ve Demirspor tribünüyle vardır şeklindeydi. Yıllardır alt liglerde mücadele etmiş bir camiaya bu tehdit sökmedi.