Ana içeriğe atla

Gönüldaşlara...

"Ziyadesiyle hasreti geçikmiş sevgi kırıntıları topladım ben akşama doğru sevgiliden...."

Bende topladım ama kırıntı değil ümit...
Tek sevgilim tek aşkım MAVİ ŞİMŞEĞİM,
ben kırıntıdan daha çok şeye sahibim...

Dostlar sevdası dağlara yazılmış dervişler gibi olacaklar kalplerimiz yada yeniden çocukluğuna döneceği için sevinçten deliye dönmüş bir seksenlik ihtiyar misali çılgına döneceğiz...
Gideceğimiz yolun uzunluğundan değil ama hasreti çok biriktidiğimizden, sevgimizi dizginleyemediğimizden ve en etkilisi de galiba çokça deliliğimizden...
Son günlerde çok çirkeflik gördük hatta insanların şeref ve haysiyetleri ile ilgili yorumlara bile girebilecek duruma geldik ama kendimizden takımımızdan bir an olsun şüphe etmedik, etmeyeceğiz, biz onu hep seveceğiz...
Biz onu yarında seveceğiz...

Gönüldaşlarım gidilecek yolları uzatma zamanı geldi...
Vuslatla sevişme zamanı geldi...
Yola çıkma zamanı çok yakında, geldi...
Şimdi söz verme zamanı...
Bu yolda asla yanlız yürümeyen bu takımı, tek başımıza kalsak dahi bırakmama,
O istese bile onu terketmeme andı içelim,
Biz başkaları gibi takımımız düştüğünde ilk tekmeyi atmadan, onun yiyeceği son tekmeye kadar üstlenmek sözünü verelim...

Aslında boşa nefes tüketiyorum, siz o sözü ben zikretmeden çok önce verdiniz...
Siz bu takımı çok sevdiniz teşekkürler...

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Nesrin'in Hikayesi : "15 Saat 47 Dakika…Ve Toprak…"

Ön-Not: Nesrin Olgun Aslan’ın hikayesini yazmaya başladığımda kimi zaman soğuk bir suyun ve karanlığın içinde, kimi zaman sonunda varabildiğim bir kıyıda hissettim kendimi. Yazmaya devam ederken önce zor tutuyordum gözyaşlarımı, bir noktadan sonra akmaya başladı hepsi. Yazımı, ağlayarak bitirebildim ancak…Kendisinin web sitesinden (http://www.nesrinolgun.com) ve dönemin Hürriyet Londra Temsilcisi Faruk Zapçı’nın anılarından yararlandım, teşekkürlerimi sunuyorum…Çok uzatmadan, Nesrin’in Hikayesi’ne başlıyorum… 1964 Adana Yüzme havuzunun kenarında 7 yaşında kara kuru bir kız çocuğu duruyor. Havuzun içinde Adana Demirspor Kulübü yüzücüleri. Erkekler çoğunlukta. Küçük kız etrafına bakıyor. Sadece 4 kız çocuğu var. Nesrin, Adana Demirspor’un 4 kızından biri oluyor o gün…Giriyor havuza. 1973 – 1975 Adana Nesrin, 16 yaşında. Yüzüyor. 7 yaşında girdiği havuzdan, kısa mesafede 100’e yakın madalya ve şilt çıkartıyor. Kışları masa tenisi oynuyor, Türkiye 2.liği, Türkiye 3.lüğü var. 17 yaşında mar...

Ben Bunu Hak Ettim...

Bugüne kadar yazdığım en zor yazılardan biri bu.  Yanımda küçücük iki çocuk vardı maçta, sevdim onları öptüm. Hatta babası yorulmuştu da aldım onu omzuma maçı bir süre birlikte izledik. O esnada çocuğun nasıl heyecanlandığını gördüm. Bacakları kasılıyordu, boynumun sıkıştığını hissettim. Sonra bağırdı ve akabinde ellerini vücudunu titreme alacak kadar sıktı. Bu çocuk sanırım 4,5-5 yaşlarındaydı. Tam benim kızımın yaşlarında. İşte o anda aslında anlamalıydım hak ettiğimi bu belayı. Çünkü ben de çocuklarımı bu acıya götürüyorum. Onlar acıya doğru yürürken, ben her Demirspor deyişlerinde mutlu oluyorum. Her mavi-lacivert deyişlerinde mutlu oluyorum. Onlar da bana başarı videosu gönderiyorlar.   Ben böyle bir babayım işte. Çocuklarının bu tür videolarına bakıp, duygulanan mutlu olan bir babayım. Onlara mavili, armalı kıyafetler alıp ellerimle uçuruma götüren bir babayım. Tabi ki Allah belamı verecek.  Kendi isteğim dışında görev yerim değiştirildi. Ailem param...

Demirspor Taraftarı Ayakta

 Adana Demirspor taraftarı, kendisini küme düşürmekle tehdit eden eski Başkanlarına karşı yaptığı açıklamalarla tavrını gösterdi. Umut Düşkün'ün başlattığı açıklama silsilesi, Şimşekler Grubu 'nun diğer liderleri, Ankara Tayfası , İzmir Tayfası ve diğer oluşumların net tavırları ile güçlendi. Ortak ses, kimse Demirspor'dan üstün değildir ve Demirspor tribünüyle vardır şeklindeydi. Yıllardır alt liglerde mücadele etmiş bir camiaya bu tehdit sökmedi.